Edebiyata ilgi duymayabilir ya da kitap okumayabiliriz. Bu yüzden her şairi ve yazarı tanımamız mümkün değil. Fakat bu, yaşadığımız sokağa, ismi verilen edebiyatçıları, sanatçıları tanımamıza engel değil. Mesela, İstanbul Avcılar’daki Namık Kemal Caddesi‘nde işyeri sahibi esnafların çoğu yazarın bir fıkra kahramanı olduğunu sanıyor. Kısacası insanlar, yaşadıkları sokağa ismi verilen ünlüleri tanımıyor. Zaman gazetesinden Sevim Şentürk bu sokakları gezdi…
"Halide Edip Adıvar Mahallesi, Namık Kemalettin Caddesi, Kemal Tuğcu Sokak. Cemil Meriç Apartmanı." Ya da "Şair Orhan Veli Mahallesi, Necip Fazıl Kısakürek Caddesi, Cemal Süreya Sokak, Tarık Buğra Apartmanı" diye devam eden bir adrese, kim sahip olmak istemez ki? Şundan eminiz; edebiyata ilgi duyan herkes, kitaplarını okuduğumuz, hikâyelerini dinlediğimiz, şiirleriyle ‘hemdem’ olduğumuz edebiyatçıların isimleriyle çevrili bir semtte oturmaya hayır demez. Bu düşünceden yola çıkılmış olsa gerek, 90’lardan itibaren kadirşinas edebiyat meraklılarının, devlet adamlarının girişimleriyle cadde ve sokaklar, değerli kalemlerin isimleriyle kıymetlendirildi. Böylece bir-iki yerde rastladığımız roman, hikâye, şiir, müzik tadındaki sokakları sayısız mahalle ve semtte görür olduk. Gel gör ki ismi ile sokakların talihini değiştiren yazarları, şairleri tanımamamız, kim olduklarını merak etmeyişimiz kıymetli söz ustalarının boynunu bükük bıraktı.
Eli cebinde, sokağı baştanbaşa heyecanla dolaşıp İstanbul’u anlatan Orhan Veli dinleyeni çıkmayınca köşesine çekildi; Cemal Süreya dilinden düşürmediği "Keşke yalnız bunun için sevseydim" dizelerini söylemekten vazgeçti, Tarık Buğra tarihle bezeli romanlarından satırlar okumayı bıraktı, Kemallettin Tuğcu acı dolu bir hikâyeye daha başladı. Ne yazık ki sokaklarla isimleri ebedileştirilmeye çalışılan bu isimleri küstüren ise biziz.
Her gün, her an isimleriyle örülmüş sokaklardan geçiyoruz da, bu kıymetli kalemlerin, düşünürlerin kim olduğunu merak edip de öğrenmiyoruz. Anlayacağınız birçoğumuz yaşadığımız cadde ve sokağa verilen adın sahibini tanımıyoruz! Biz de mahalle ve sokak sakinlerinin yaşadıkları mekanla ilişkisini merak ettik.Elimize şehir rehberini alıp, İstanbul’un altını üstüne getirdik. Şair ve yazar isimlerinin verildiği sokak sakinleriyle bu isimler üzerine hasbihal ettik. Ancak çoğu yaşadığı sokağa verilen ismin kim olduğunu bilmiyor!
HANGİ ÜNLÜ ADI NEREDE?
Kemalettin Tuğcu Sokak: Çengel-köy’ün ara sokaklarında gezerken rastlıyoruz, Kerime Hatun Camii’nin hemen dibindeki Kemalettin Tuğcu sokağına. Sokak sakinlerinden biri tek katlı evinin duvarında ‘Kemalettin Tuğcu Sokak’ yazan, 75 yaşındaki Mahmut İnce. Mahmut amcanın kulakları biraz zor işitiyor. Yanına yaklaşıp "Kemalettin Tuğcu’yu tanıyor musun?" diye soruyoruz "Kemal dayın camide" diye cevap veriyor. Sonunda anlaşıyoruz Mahmut amcayla ama Kemalettin Tuğcu’nun kim olduğuna dair bir bilgi alamıyoruz ondan, sokaktaki birçok kişi gibi. Sadece çok eskilerden beri bu sokakta yaşayan fotoğraf sanatçısı Gülnur Sözmen, Tuğcu’yu tanıdığını söylüyor. Gülnur Hanım, Kemalettin Tuğcu’yu çocuklara acıdan başka bir şey anlatmayan 300 roman yazmış bir yazar olarak tanımlıyor.
Can Yücel Sokağı: Kuzguncuk’tan Üsküdar’a doğru yürürken tek katlı, mütevazı evlerin olduğu Can Yücel Sokağı’na çıktık. Sokakta kimsecikler yoktu, bu yüzden tek tek evlerin kapısını çalıp, "Can Yücel’in kim olduğu hakkında bir bilginiz var mı?" diye sorduk. Kastamonulu Selma teyze, "Evladım, bir sokağa birinin adı veriliyorsa muhakkak devlet erkânından biridir." diyerek yüzümüzdeki yorgunluğu tatlı bir tebessüme çevirdi. 12 yaşındaki Onur Soral, Can Yücel’i tanıyor. Ona usta şairi öğreten hocasının verdiği ödevmiş. Bize Can Yücel’in kim olduğunu şöyle anlatıyor küçük Onur: "Modern Türk şiirinin dünyaca tanınan şairlerinden biri. Bense onu daha çok, ‘İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın. Mesela turuncuya ya da pembeye. Ya da cennete ait olacaksın.’ mısralarıyla biliyorum."
Cemil Meriç Sokak: Cemil Meriç Sokak, Üsküdar Bağlarbaşı tarafında iç içe geçmiş binaların bulunduğu oldukça sakin bir sokak. Bu sokakta kim çıkarsa karşımıza Cemil Meriç’in ‘Bu Ülke’sinden’ başlıyor onu anlatmaya. Onlardan biri de Marmara Üniversitesi öğrencisi Ümit Güçlü. Güçlü, "Cemil Meriç, Türk fikir hayatının önemli mütefekkirlerinden biri. Bundandır ki onu yaşatmak için bu sokağa adının verilmesi bizler için de müthiş bir onur. Biz gençler olarak ‘Bu Ülke’ aydınlarının isimlerini cadde ve sokaklarda görmek istiyoruz." diyor.
Ali Suavi Sokak: Kadıköy Bahariye’yi şıkır şıkır süsleyen bir yer ‘Ali Suavi Sokak’. Ancak yıllardan beri burada esnaflık yapanlar Ali Suavi’yi sadece girişte duran heykelden biliyor. Mesela 10 yıldır Ali Suavi Sokak’ta, deriden bileklikler yapıp satan 25 yaşındaki Batmanlı Adnan Güney, Ali Suavi’yi hiç tanımadığını söylüyor. Peki, merak etme ihtiyacı bile hissetmedikleri ‘Ali Suavi’ kimdi? Biz söyleyelim: 1838-1878 yılları arasında yaşamış ihtilalci yönüyle tanınan bir gazeteci ve yazar.
Cemal Süreya Sokak: Cemal Süreya son yıllarını Kadıköy’deki bu sokakta geçirmiş. Ancak sokakta yaşayanlar Süreya’nın kim olduğunu bilmiyor. 24 yaşındaki Deniz Altun, Cemal Gürsel’le karıştırmış olacak ki Cemal Süreya’nın "cumhurbaşkanı" olma ihtimali üzerinde fikir yürüttü. Bakkal Erdoğan Kama da, "Ben Cemal Süreya’yı bu sokağın adı olunca öğrendim. Duyduklarıma göre kendisi ünlü bir şairmiş." diyor. Ancak Cemal Süreya’yı anlatmak için şair kelimesi yeterli değil. Çünkü o, Cumhuriyet dönemi şiirinde İkinci Yeni Hareketi’nin önde gelen kalemlerinden biri.
Tarık Buğra Sokağı: Cumhuriyet dönemi edebiyatımızın değerli kalemlerinden biridir Tarık Buğra. Tarihten esinlenmelerle yazdığı romanlar ve hikâyeleriyle çok sevilmiştir. Ama ne yazık ki Ümraniye, İnkılâp Mahallesi Tarık Buğra Sokak’ta yaşayanlar kendisini tanımıyor. Çünkü esnafı da dâhil olmak üzere sokak sakinleri Tarık Buğra’nın ‘yazar’ olduğunu dahi bilmiyor. Sokaktaki tuhafiyeci dükkânının sahibi Servet Bey, "Tarık Buğra’nın kim olduğunu biliyor musunuz?" sorusuna "Oo tabii ki biliyorum, az mı izledik filmlerini." diyor. Servet Bey sanırım Tarık Buğra’yı, Yeşilçam yıldızı Tarık Akan’la karıştırdı.
Namık Kemal Caddesi: Vatan ve hürriyet şairi Namık Kemal’in ismi yaklaşık 25 yıldır İstanbul’un Avcılar semtinde bir caddenin adı. 120’ye yakın dükkanın olduğu Namık Kemal’de esnafın kapısını çalıp "Namık Kemal’in kim olduğunu biliyor musunuz?" diye sorduk. Çok ilginç ama o kadar dükkân içinde Namık Kemal’in yazar olduğunu dahi söyleyebilen biri çıkmadı. Üstelik ‘Şu fıkralara konu olan adam mı?’ diye sordular. Mesela, bir parfümeri mağazasında çalışan lise mezunu Seval Kır da, "Ben bu ismi sadece bu caddenin adı olarak biliyorum. Kim ki Namık Kemal?" diye bir soruyla karşılık verdi.
Halide Edip Adıvar Caddesi: Halide Edip Adıvar’ı tanımayan yoktur diye düşünüyoruz, Bahçelievler’deki Halide Edip Adıvar Caddesi’ne girerken. Malum Halide Edip hem Handan, Sinekli Bakkal, Vurun Kahpeye gibi romanlarıyla hem de Kurtuluş Savaşı dönemindeki mücadeleleriyle hepimizin az çok ismini duyduğu bir yazar. Ancak caddede Halide Edip Adıvar’ı tanıyan sadece 70 yaşındaki manav Mehmet İkbal çıktı. İkbal amca Halide Edip’in çok kıymetli bir yazar olduğunu söylüyor. İşin kötü yanı ise bu sokakta yaşayan ‘lise 4’ öğrencisi Duygu Ceylan’ın Halide Edip’in yazar olduğunu bilmemesi.
Yahya Kemal Beyatlı Sokak: Türk şiirinin en büyük ustalarından Yahya Kemal Beyatlı’nın ismi binlerce cadde ve sokağa veriliyor. Bunlardan biri de Bahçelievler’deki Yahya Kemal Beyatlı Sokak. Ancak bu sokakta da bundan da geçiyoruz sokağın başındaki Eren Kırtasiye’nin sahibi "Yahya Kemal kim?" sorusu karşısında cevap dahi veremiyor.
Orhan Veli Sokak: Bahçelievler’de birbiri ardına sıralanmış binaların olduğu bir yer Orhan Veli Sokak. Orhan Veli’nin şair olduğunu biliyor, ancak hangi dönemde yaşadığı noktasında biraz eksikler, sokak sakinleri. Mesela, sokakta kuaförlük yapan Rafet Özden Orhan Veli’nin 1870’lerde yaşamış bir şair olduğunu söyledi. Oysa ki Orhan Veli, Garip akımının öncülüğünü yapmış Cumhuriyet dönemi şairlerinden.