Frizbi Tekrar Aramızda!..

Doğal Yaşam
Uçandisk Derneği Başkanı Levent Akış, frizbinin bir yaşam biçimi haline gelmesini istediklerini belirterek, "Frizbinin bir kültür olarak yaşatılması gerektiğini ve bize yüklediği sorumlulukları t...
EMOJİLE

Uçandisk Derneği Başkanı Levent Akış, frizbinin bir yaşam biçimi haline gelmesini istediklerini belirterek, "Frizbinin bir kültür olarak yaşatılması gerektiğini ve bize yüklediği sorumlulukları taşımamız gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

Akış, frizbinin masrafsız, ulaşılması kolay ve sosyal statüden bağımsız bir oyun olduğunu söyledi.

Frizbinin bir kültür ve bir yaşam biçimi olduğunu ifade eden Akış, "Tüm dünyada rock’cısı da hip hop’cusu da frizbi oynar, bir yaşı yoktur. Frizbi herkesin hayatında en az bir kez dokunduğu, hoşça vakit geçirmenin ötesinde, tüm dünyada büyük kitlelerin amatör ya da profesyonel olarak katıldığı bir eğlence, bir oyun, bir spordur" diye konuştu.
Frizbi olarak da adlandırılan "Uçan Disk"lerin, genellikle plastik ve 20-25 cm çapında olduğunu anlatan Levent Akış, frizbi adının tescilli olamasından dolayı, aslen Wham-O firması tarafından tasarlanan disklere farklı isimler verildiğini anlattı.

Frizbiyi tutuşların 2-3 saat içinde öğrenilebileceğini, birkaç gün içinde de temel atışların düzgün olarak gerçekleştirilebileceği dile getiren Akış, şöyle konuştu:
"Frizbinin gelişimi hiç bitmemektedir. Kondisyon ihtiyacı olmakla birlikte, tekniğin hızla gelişebildiği bir spor olarak, istenilen yaşta başlanabilmekte ve daha önce spor geçmişi gerekli olmamaktadır. Frizbi oyunları yaz-kış, iç ve dış mekan olmak üzere her yerde ve her zaman, bay, bayan ve karışık, oyun türüne bağlı olarak bireysel ve takım halinde oynanabilir."
Frizbinin Türkiye’de genellikle yaz aylarında plajlarda oynanan bir eğlence aktivitesi olduğunu anlatan Akış, dünyada 42 ülkede 10 milyon lisanslı oyuncuya sahip bir oyun olan frizbinin, Türkiye’de yaygınlaşması gerektiğini söyledi.

Frizbi Ultimate Frizbi diye adlandırılan oyunun, dünyadaki tek hakemsiz takım oyun olduğunu ifade eden Akış, oyunun temel ruhunun ise "fair-play" olduğunu söyledi.
Oyunun centilmenlik ve öz denetim kavramları üzerine kurulduğunu vurgulayan Akış, "Hakem olmadığı için tüm oyuncular fair-play çerçevesinde hareket ediyor. Eğer bir oyuncu, bir diğerine veya elindeki frizbiye dokunursa faul sayılır. Rekabete dayalı ve spora adanmış bir oyun her zaman desteklenir, ancak hiçbir zaman bu destek oyuncular arasındaki karşılıklı saygı bağını bozacak, kurallara aykırı olacak ya da basitçe oyundan keyif almanın önüne geçecek düzeyde olmaz. Oyunlarda cezalar hiçbir şekilde desteklenmez. Yani penaltı, serbest vuruş gibi bir tarafın yaptığı hatanın sonucu olarak diğer tarafa bir ek avantaj sağlamaz" diye konuştu.