Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim Türkiye ve İstanbul ile ilgili çok büyük hayallerimiz var. Bizim kökü geçmişte olan, dalları da geleceğe uzanan, odağında insanın bulunduğu bir medeniyet tasavvurumuz var" dedi.
Erdoğan, Florya’daki İstanbul Akvaryum’un açılışında yaptığı konuşmada, İstanbul’u dünya turizminde ilk 10’a, Avrupa’da da ilk 5’e ulaştırma hedefleri doğrultusunda bugün önemli bir adım daha attıklarını dile getirdi. Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yüklenici firmayla beraber 168 milyon liralık yatırımla hayata geçirdiği İstanbul Akvaryum’un, kenti marka şehir haline dönüştürme hedefine ciddi katkı sağlayacak bir hizmet olduğunu söyledi.
Akvaryumun içindeki 15 bin deniz ve kara canlısı ile fevkalade nadide bir eser olduğunu anlatan Erdoğan, bunun yanında gerek teknolojisi, gerekse de diğer özellikleriyle kendi alanında ilk olma özelliği taşıdığını kaydetti.
Erdoğan, "Dünyanın en büyük tematik akvaryumu olan bu tesiste, Karadeniz’den Pasifik’e kadar 16 bölgeyi temsil eden gezi alanları ve bir yağmur ormanı bulunuyor. Karadeniz, İstanbul Boğazı, Marmara, Çanakkale Boğazı, Akdeniz gibi bize ait bölgelerin yanı sıra dünya deniz mirasını temsil eden alanlar da burada yer alıyor" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, İstanbul Akvaryum’u yılda 2,5 milyon ziyaretçinin gezmesinin hedeflendiğini vurguladı.
Kendisinin hep, bugün Türkiye’ye gelen toplam turist sayısının, sadece İstanbul’un ziyaretçisi olması gerektiğini söylediğini anımsatan Erdoğan, "İstanbul, alması gereken turisti almış değil. Türkiye genelinde 28 milyona ulaştık ama istiyorum ki 28 milyon turist sadece İstanbul’un turisti olsun. Bunu yapar mıyız? Yaparız" şeklinde konuştu.
İSTANBUL’DA ÇEKİM ALANLARI
Erdoğan, İstanbul’un turizm altyapısını bu hedef doğrultusunda süratle ikmal etmenin çabası içinde olduklarına dikkati çekerek, bunun için çekim alanları oluşturacaklarını, bir yandan ulaşım ve konaklama hizmetlerindeki eksikleri süratle giderirken, diğer yandan da turistlerin ilgisini çekecek yeni eserler üretmek için çalıştıklarını dile getirdi.
İstanbul Akvaryum’u bu amaca hizmet edecek çok önemli ve yeni bir eser olarak gördüğünü anlatan Erdoğan, başta Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş olmak üzere bu tesisin kente kazandırılmasında emeği geçen herkesi kutladığını söyledi.
Erdoğan, işletici firmanın 30 yıllık süreci üstlendiğine, bu süreçte bakımı ve işletmesiyle çok büyük performans ortaya koyması gerektiğine işaret etti.
Başbakan Erdoğan, İstanbul Akvaryum’u gezecek misafirlere de bu güzelliklerin tadını çıkarmalarını tavsiye ettiğini belirterek, özellikle ilköğretimden orta öğretime öğrencilerin burayı gezmelerinin çok büyük önem arz edeceğini söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şairin dediği gibi, ‘İnsan, alemde hayal ettiği kadar yaşar.’ Bizim Türkiye ve İstanbul ile ilgili çok büyük hayallerimiz var. Bizim kökü geçmişte olan, dalları da geleceğe uzanan, odağında insanın bulunduğu bir medeniyet tasavvurumuz var. İstanbul da bizim medeniyet tasavvurumuzun en zengin, en ihtişamlı, en gurur verici unsuru. İstanbul’a 2 yeni şehir projemizi tanıtırken idrak, inşa ve ihya demiştik. Kadim medeniyetimizin idrakiyle yeni bir inşa hareketini başlatıp, ülkemizi, şehirlerimizi, 74 milyonu ihya edecek yeni bir süreci başlattığımızı söylemiştik. Bu bizim gençliğimizden beri hayalimizde bir hedefimizdi ama biz o günleri göremedik. Çocukluğumuzda, gençliğimizde bunları yaşayamadık. Varsa yoksa bir Gülhane Parkı’mız vardı. Orada da 3-5 tane canlı vardı. Başka bir şeyimiz yoktu ama artık bunları aşan bir İstanbul, aşan bir Türkiye var. Bulunduğumuz her yerde, üstlendiğimiz her görevde bunu hayata geçirmenin mücadelesi içinde olduk. Esasen, siyaseti de bunun için yapıyoruz."
İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı olduğunda bu anlayışla şehri yaşadığı sıkıntılardan kurtaracak projeleri hayata geçirdiklerini anlatan Erdoğan, yine bu anlayışla İstanbul’u medeniyet tasavvuruna uygun bir iklime kavuşturmanın mücadelesi içinde olduklarını kaydetti.
Ardından milletin teveccühüyle ülkenin idaresinde sorumluluk aldıklarını, başbakan olarak medeniyet tasavvurunu ete kemiğe büründürmek için gece gündüz çalıştıklarını dile getiren Erdoğan, milletin mücadelelerinin her aşamasında kendilerine destek verdiğini, teşvik ettiğini ve yollarını açtıklarını söyledi.
"MİLLET ‘HADİ BAKALIM’ DEDİ"
Başbakan Erdoğan, 22 Temmuz 2007’den sonra 12 Haziran seçimlerinde de milletin desteğini artırarak, bu yolda, daha büyük bir vizyonla, çok daha süratli bir şekilde yollarına devam etmeleri yönünde iradesini ortaya koyduğunu söyledi.
Erdoğan, "Millet ‘hadi bakalım’ dedi. ‘Şimdi ustalık döneminde sizi görmek istiyoruz’ dedi. Bundan sonra da ustalığımızın gereğini yapacağız. "Millet" diyerek "hizmet" diyerek çıktığımız bu yolda, inşallah durmadan, duraksamadan devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Türkiye’yi 2023 yılında söz verdikleri gibi dünyanın en büyük ekonomisine sahip 10 ülkesinden biri haline getirmek için var güçleriyle çalışacaklarına işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ülkemizi ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi alanda hak ettiği yere ulaştırmak için bütün imkanları seferber edeceğiz. Aynı şekilde İstanbul’u, dünyanın marka, lider şehirleri arasında ilk sıralara çıkarmak için bakanlıklarıyla, mahalli idareleriyle, özel sektörüyle, sivil toplum kuruluşlarıyla var gücümüzle çalışacağız. Seçimlerde demiştik ya ‘hayaldi gerçek oldu’… İşte bugün ‘hayal’ olarak görülen hedeflerin hepsinin de yarın birer birer gerçeğe dönüştüğünü inşallah hep birlikte göreceğiz. En büyük gücümüz, bu ülkeye olan sevdamız, bu millete olan hizmet aşkımızdır, bu şehre olan gönül bağımızdır. Elde ettiğimiz başarıların gerisinde işte bu sevdayla, aşkla, inançla yola çıkmış olmamız yatıyor. Ferhat’a dağları deldiren neyse, Mecnun’a çölleri aştırtan aşk neyse, Yunus’a o güzel şiirleri söyleten, Mevlana’ya o hikmetleri ifade ettiren sevda, başkalarının ‘olmaz’ dediklerini olur kıldırmıştı. Biz de bu aşkla, bu sevdayla o hedeflere ulaşacağız. Biz de ülkemiz için, milletimiz için, İstanbul’umuz için belirlediğimiz hedeflere, yüreğimizdeki ateşi hiçbir zaman sönmeyen hizmet aşkıyla inşallah ulaşacağız. Biz samimiyetimizi, hasbiliğimizi koruduğumuz, milletimizle olan gönül bağımızı, muhabbetimizi, münasebetimizi güçlendirdiğimiz sürece inanın aşamayacağımız hiçbir engel yoktur."
Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin bugüne kadar nice sıkıntıyı, nice sorunu, nice krizi geride bıraktığını anımsatarak, şöyle devam etti:
"10 yıl önce demokraside, ekonomide, uluslararası ilişkilerde Türkiye’nin bugünkü durumuna geleceğini söylediğinizde kim inanırdı size? Ancak bugün bütün bunları geride bıraktık ve çok daha büyük hedeflere doğru yol almaya başladık. Dün gıptayla baktığımız ülkeler bugün krizlerin pençesinde kıvranırken, biz hedeflerinde sürekli vites yükselten, proje üzerine proje geliştirip hayata geçiren bir ülke konumundayız. Dün kendi içimizdeki sıkıntılardan dolayı kafamızı kaldırıp etrafımıza bakacak takat bulamazken, bugün bölgemizde ve dünyada söz sahibi bir ülke haline geldik. Esasen, bütün bunlar medeniyet tasavvurumuzun adım adım hayata geçtiğini gösteriyor." [aa]