Türkiye’nin endemik türlerinden, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan Edirne Sümbülü, Trakya Üniversitesi bilim insanlarınca klonlanarak korunmaya çalışılıyor.
Trakya Üniversitesi (TÜ) Biyoloji Bölümü öğretim üyelerince 1988 yılında keşfedilerek bilim dünyasına tanıtılan Edirne Sümbülü (Bellevalia Edirnensis), tehdit altındaki bir tür olarak değerlendiriliyor.
TÜ Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sergun Dayan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yunanistan’da da popülasyonu tespit edilen Edirne Sümbülü’nün, Balkan endemik türü olduğunu söyledi.
Sümbülün Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da takip edilen 6 farklı popülasyonunun bulunduğunu, bunların çok az sayıda birey içerdiğini ve en büyük popülasyondaki sayının bini geçmediğini vurgulayan Dayan, şöyle devam etti:
“Bitki, taban suyunun yüksek olduğu çayır alanlarda yetişiyor. Takip ettiğimiz 6 lokasyon içerisinde orman ekosisteminde bulunan sadece Edirne Tavuk Ormanı var. Zaten bugün türün tehdit altında bulunma sebebi habitatlarındaki öncelikle insan kaynaklı hasarlar. Bunun başında tarım alanlarının genişlemesi, türü tehdit eden temel unsurların başında yer alıyor.”
“Biyoteknolojik yöntemlerle laboratuvar ortamında klonlanıyor”
Dayan, 2018 yılında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Edirne Şube Müdürlüğü ile yapılan eylem planı kapsamında Edirne Sümbülü’nün izleme altında olduğunu dile getirdi.
Türün korunması için laboratuvarda çoğaltma çalışmalarına devam ettiklerini ifade eden Dayan, şunları kaydetti:
“TÜ Biyoloji, Peyzaj Mimarlığı ile Genetik ve Biyomühendislik bölümlerindeki bilim insanları bu türün korunması, laboratuvar şartlarında klonlanarak çoğaltılması ve tekrar habitat transferi yaparak habitatların birey sayılarının artırılması için çalışıyor. Edirne Sümbülü’nün soğanlarından alınan örnekler biyoteknolojik yöntemlerle laboratuvar ortamında klonlanıyor. Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun desteklediği proje kapsamında klonladığımız sümbül soğanlarını önümüzdeki yıl Edirne’nin önemli bahçelerinde toprakla buluşturacağız.”