Vücutta ayak ve omurga gibi çok sayıda bölgede ağrıya neden olabilen yüksek topuklu ayakkabıların, iç organların pozisyonlarının değişmesine, dolayısıyla bel ve boyun fıtığına neden olabileceği bildirildi.
KTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kalaycıoğlu: ”Yüksek topuklu ayakkabı giyilmesine bağlı olarak ortaya çıkan omurgadaki eğrilikler iç organları da etkiliyor”
Vücutta ayak ve omurga gibi çok sayıda bölgede ağrıya neden olabilen yüksek topuklu ayakkabıların, iç organların pozisyonlarının değişmesine, dolayısıyla vücudun bunu dengelemeye çalışması sonucu bel ve boyun fıtığına neden olabileceği bildirildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Temel Tıp Bölümü Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kalaycıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, estetik açıdan hoş görünmek isteyen kadınların, topuklu ayakkabılara olan ilgilerinin her geçen gün arttığını söyledi.
Yüksek topuklu ayakkabıların sağlık açısından bir çok sorunu da beraberinde getirdiğini belirten Kalaycıoğlu, ”Vücut bir bütündür ve her parçası birbiriyle bağlantılıdır. Dolayısıyla vücudun bir yerindeki sızı tüm vücudu etkileyebilir. Bu nedenle ayak sağlığı oldukça önemli” dedi.
Prof. Dr. Kalaycıoğlu, hoş görünmek düşüncesiyle gün boyunca yüksek topuklu ayakkabıları kullanmayı tercih eden kadınlar olduğunu ifade ederek, ”İnsan iki ayağı üzerinde, yani belli bir aks üzerinde ayakta duran bir canlı. Ayak ve bacaklardaki kaslar, belli bir kasılma ile ayakta durmamızı, bu da omurgamız üzerinden vücudumuzun dik durmasını sağlıyor. Bu normal bir pozisyondur” diye konuştu.
Normal pozisyondaki ayağa yüksek topuklu bir ayakkabı giyildiğinde kemiğin öne doğru büküldüğünü vurgulayan Kalaycıoğlu, ”Böylece normal aksı kaymış bir vücut tablosu ortaya çıkıyor. Bacaktaki kaslar sürekli aynı pozisyonda durduğu için kasılıyor. Bele biçimsiz bir pozisyon veriyor. Bu ciddi anlamda ayak, bacak, kalça, hatta omurga ağrıları oluşturabiliyor, duruş bozukluğu dediğimiz bozukluklar ortaya çıkabiliyor” dedi.
”Kalıcı duruş bozukluğu ortaya çıkabilir”
Prof. Dr. Kalaycıoğlu, omurgadaki eğriliklerin iç organları da etkilediğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
”İç organların pozisyonları değişebiliyor ve özellikle de öne itilen baskı söz konusu oluyor. Bu pozisyonu boynumuzla dengelemeye çalıştığımızda boyun ağrısı gibi durumlar ortaya çıkabiliyor. Bel fıtığı yapabilir, çok zorlanırsa boyun fıtığı yapabilir, şiddetli ağrılara yol açabilir. Bunlar kronikleştikçe ilerleyen yaşlarda daha da büyük problemler ortaya çıkabilir. Özellikle de ince topuklu ayakkabılar üzerinde dengede durmaya çalışmak, kasılmaya sebep oluyor. Bu durum da ağrı oluşturabilir.”
Topuklu ayakkabılara ilgi gösteren yaş grubunun giderek düştüğünü de belirten Kalaycıoğlu, şunları kaydetti:
”Çocuğa böyle bir ayakkabıyı giyindirmek mantıklı değil. Çünkü bu ayakkabılar insan anatomisine pek uygun değil. Çocukların kemikleri eğilebilir, bükülebilir ve hangi şekli verirseniz o şekli alabilir. Dolayısıyla eğer kemik yapısı bozuk bir şekilde sürekli tutulursa, o kemikler o pozisyonu almaya başlar ve ileri ki yaşlarda istese de tekrar düzelmeyebilir ve kalıcı duruş bozukluğu ortaya çıkabilir.”
Prof. Dr. Kalaycıoğlu, anatomik yapıya uygun ayakkabıların tercih edilmesi gerektiğini vurgulayarak, ”Yere bastığımızda, tabanımızın üç noktadan yere değmesi gerekiyor. Buna belki bir miktar topuk eklenebilir ancak ayakkabının topuğu çok yüksek olduğu zaman eksen kaymaya başlıyor” diye konuştu.
AA