12-18 Kasım tarihlerini kapsayan Erozyonla Mücadele Haftası’nda TEMA Vakfı, toprak ve iklim ilişkisine dikkat çekerek tüm Türkiye’de “Toprağı koru, iklimi koru” sloganıyla etkinlikler düzenliyor.
Türkiye’de toprakların yüzde 86’sında erozyon
Vakfın bu yıl “Toprağı koru, iklimi koru” sloganıyla yola çıkmasının nedenini toprak ve iklimin yakın ilişkisiyle açıklayan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, şu değerlendirmede bulundu:
“İklim değişikliği bugün ve yarınımızı tehdit eden en önemli sorunlardan biri. İklim değişikliğine özellikle fosil yakıt kullanımı sonucu ortaya çıkan sera gazları (karbondioksit vb.) neden oluyor. Sera gazları küresel ortalama sıcaklıkları artırıyor.
Sanayi devrimini takiben dünyadaki ortalama sıcaklık 1 derece arttı. Bu artışın 1,5 derecede sınırlı tutulması iklim değişikliğinin etkilerinin daha da şiddetlenmemesi için ciddi önem taşıyor. Küresel sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 2010 yılı seviyesine göre yüzde 45 azaltmamız ve 2050 yılına kadar net sıfırlamamız gerekiyor.”
Gıdaların yüzde 95’inin toprakta yetiştiğini aktaran Ataç, “Yaşamsal önemi olmasına rağmen topraklar yeterince korunmuyor. Dünyada ekilebilir arazilerin yüzde 33’ü toprak bozulumuna uğramış halde. Üstelik erozyon ilk önce toprakların karbon içeriği en yüksek olan üst kısmını yok ediyor. Türkiye’de ise toprakların yüzde 86’sında erozyon görülüyor ve yılda 642 milyon ton toprak erozyonla taşınıyor. Bu toprağın 154 milyon tonu deniz, dere ve göllere taşınarak kaybediliyor” dedi.
Ormanlar artırılmalı
Ormanların erozyonu önlemede büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Ataç, “Türkiye’de erozyonla taşınan toprağın yaklaşık yüzde 1’i ormanlardan, yüzde 56’sı mera alanlarından, yüzde 39’u tarım alanlarından yüzde ise 4’ü diğer alanlardan geliyor. Dolayısıyla orman varlığının korunması ve artırılmasının önemi bir kez daha öne çıkıyor” diye konuştu.
Kaynak: Birgün
Vakfın bu yıl “Toprağı koru, iklimi koru” sloganıyla yola çıkmasının nedenini toprak ve iklimin yakın ilişkisiyle açıklayan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, şu değerlendirmede bulundu:
“İklim değişikliği bugün ve yarınımızı tehdit eden en önemli sorunlardan biri. İklim değişikliğine özellikle fosil yakıt kullanımı sonucu ortaya çıkan sera gazları (karbondioksit vb.) neden oluyor. Sera gazları küresel ortalama sıcaklıkları artırıyor.
Sanayi devrimini takiben dünyadaki ortalama sıcaklık 1 derece arttı. Bu artışın 1,5 derecede sınırlı tutulması iklim değişikliğinin etkilerinin daha da şiddetlenmemesi için ciddi önem taşıyor. Küresel sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 2010 yılı seviyesine göre yüzde 45 azaltmamız ve 2050 yılına kadar net sıfırlamamız gerekiyor.”
Gıdaların yüzde 95’inin toprakta yetiştiğini aktaran Ataç, “Yaşamsal önemi olmasına rağmen topraklar yeterince korunmuyor. Dünyada ekilebilir arazilerin yüzde 33’ü toprak bozulumuna uğramış halde. Üstelik erozyon ilk önce toprakların karbon içeriği en yüksek olan üst kısmını yok ediyor. Türkiye’de ise toprakların yüzde 86’sında erozyon görülüyor ve yılda 642 milyon ton toprak erozyonla taşınıyor. Bu toprağın 154 milyon tonu deniz, dere ve göllere taşınarak kaybediliyor” dedi.
Ormanlar artırılmalı
Ormanların erozyonu önlemede büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Ataç, “Türkiye’de erozyonla taşınan toprağın yaklaşık yüzde 1’i ormanlardan, yüzde 56’sı mera alanlarından, yüzde 39’u tarım alanlarından yüzde ise 4’ü diğer alanlardan geliyor. Dolayısıyla orman varlığının korunması ve artırılmasının önemi bir kez daha öne çıkıyor” diye konuştu.