Koleksiyondaki paha biçilmez Kanuni fermanının yanı sıra hat levha, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait ahşap eserlerin yerinde yeller estiği tespit edildi.
Radikal’in gündeme getirdiği Tatlıcı Koleksiyonu eriyor. Koleksiyonda yer alan paha biçilmez Kanuni fermanının yanı sıra hat levha, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait ahşap eserler olmak üzere 241 eserin yerinde yeller estiği tespit edildi.
Gazetede Abdullah Kılıç imzasıyla yer alan özel habere göre bilirkişi raporunda yer alan eserleri polis her yerde arıyor. Ancak bugüne kadar eserlerin izine rastlanmadı.
Kanuni tuğralı, divani hatla yazılmış ferman ile ilgili Kültür Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğü’nün ‘müzelik eser’ yani sadece müzelerde bulunması gereken kültür varlığı raporu bulunuyor. Ancak değil müze koruması, ne Salih Tatlıcı’nın ne de vârislerinin bu değerli koleksiyona sahip olabilmeleri için gereken ‘koleksiyonerlik’ belgesi bulunuyor.
3 MİLYAR DOLARLIK SERVEST KAVGASI
2009 Şubat’ında ölen ünlü işadamı Salih Tatlıcı’nın 3 milyar dolarlık serveti aile arasında dava konusu.
Veraset davası halen Sarıyer 1. Sulh Hukuk Mahke-mesi’nde devam ediyor. Aile bireylerini birbirine düşüren bir başka dava da Tatlıcı’nın paha biçilmez koleksiyonu. 1000’e yakın ferman, hat levha, resim ve ahşap eserden oluşan koleksiyonla ilgili gizli bir savaş yaşanıyor. Koleksiyonda ferman ve hat levhalardan başka Süleyman Seyyit, Hüseyin Zekai Paşa, Neşet Günal, İbrahim Çallı, Avni Lifij, Hoca Ali Rıza, Ayvazovski, Sami Yetik, Hamit Görele, Fikret Mualla, Cihat Burak, Nurullah Berk gibi ressamların çok sayıda eseri yer alıyor.
Mali polis, bu eserlerin çoğunu Uğur Tatlıcı’ya ait Kâğıthane’deki Pil Şirketi’nde bulmuştu. Sağlıksız koşullarda, gelişi güzel bir vaziyette istiflenen tabloların bir kısmı müzeye kaldırılmış, müzeye gitmesi mümkün olmayan çağdaş döneme ait eserler için de bir fabrika işçisi yediemin olarak belirlenmişti. Yine Uğur Tatlıcı’ya ait Yeniköy ve Beykoz’daki villalarda da çok sayıda tarihi eser bulunmuştu.
MÜZE RAPOR HAZIRLAMIŞTI
Kültür Bakanlığı, kayıp olan ahşap kapı ve pencerelerle ilgili ‘koleksiyonculuk faaliyetleri kapsamında değerlendirilemeyeceği yönünde yazı yazmıştı. Bu gelişmeler üzerine harekete geçen Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü, Osmanlı padişahı III. Selim’e ait 27 adet ferman, III. Mustafa ve I. Abdülhamit tuğralı fermanları tescilleyerek müzede ya da koleksiyonerde bulunmasını isteyen bir rapor hazırlamıştı.
Müze raporu üzerine Tatlıcı’nın evinde ve fabrikasında gelişigüzel vaziyette bulunan birçok eser müzede koruma altında alınmıştı. Ancak daha önce varlığı resmi yazılarda, uzman incelemelerinde ve şahit ifadelerinde olan 241 esere hâlâ ulaşılamıyor.
AİLE BİRBİRİNİ SUÇLUYOR
Mehmet Salih Tatlıcı’nın ana mirasçılarından Uğur Tatlıcı, bu eserleri bir yerde gizlemek ya da başkalarına satmakla suçlanıyor. Tatlıcı, Mali Suçlar ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğü’ne verdiği ifadede suçlamaları reddetti. Müzelik eserlerle ilgili Şişli Adliyesi’ndeki dava 2009’dan beri devam ederken olan paha biçilmez koleksiyona oldu.
Aile arasındaki ‘miras davası’ndan en çok sanat tarihçileri endişe duyuyor. Çünkü bu kavga paha biçilmeyen koleksiyonun tarumar olması anlamına geliyor.
RADİKAL