Perge Kazıları 65 Yaşında

Çevre
UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Perge Antik Kenti’nde kazı çalışmaları 65’inci yılını doldurdu. Kazı Başkanı Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu, 1946’da ...
EMOJİLE

UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Perge Antik Kenti’nde kazı çalışmaları 65’inci yılını doldurdu.

Kazı Başkanı Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu, 1946’da Ordinaryüs Prof. Dr. Arif Müfid Mansel tarafından başlatılan kazılara Prof. Dr. Jale İnan tarafından devam edildiğini, 1985’ten sonra da kazılara
kendisinin başkanlık ettiğini belirtti.

Bu sezon kazıların 2 Ağustos’ta başladığını, 15 Eylül’de sona ereceğini ifade eden Abbasoğlu, Perge’nin, Türkiye’de Türk arkeologların klasik arkeoloji alanında yaptığı en uzun soluklu Türk kazısı olduğunu belirtti.

Antik kentteki sütunlu caddedeki çalışmalarla ilgili bilgi veren Abbasoğlu, caddedeki sütunları ayağa kaldırma çalışmalarına bu yıl da devam edildiğini kaydetti.

Heykel Atölyesiymiş

Yeni açılan sütunlu caddede, bir yazıt, bir çeşme yapısına ait tanrı figürü, bir heykel kaidesi, Eros heykeline ait bir kaide gün ışığına çıkarıldı.

”Perge’de 200’ün üzerinde heykel çıktı ve Antalya Müzesi’nde sergilenen heykellerin hemen hepsi Perge’den" diyen Abbasoğlu. "Perge’nin büyük olasılıkla heykel atölyesinin olduğu bir yer. Lahit atölyesi olduğuyla ilgili bir arkadaşımız doktora tezi hazırlıyor. Burada heykeltıraşlık ve lahit atölyesi olduğunu kabul ediyoruz" dedi.

Pergeliler Barış İçinde Yaşamış

Yapılan araştırmalarda savaş izine rastlanmadığıenı belirten  Abbasoğlu, Pergelilerin  barış ve huzur içinde yaşadıklarını, MS 1. yüzyıldan 3. yüzyıla kadar hiç savaşmadığını kaydetti.

Antik kentteki kazılarda erken döneme ait mezarlarda ceza işaretlerine rastladıklarını ifade eden Abbasoğlu, ”Mezarda diyor ki ‘Şu mezarı ben kendim, karım, çocuklarım için yaptırdım. Kim bu mezara izinsiz gömü yaparsa, şehir hazinesine 500 denarius ceza verecek’. Bu MS 1. yüzyılda. MS 3. yüzyıla gittiğimiz zaman bu ceza 25 bin-50 bin denariusa (Roma gümüş para birimi) kadar çıkıyor.

Enflasyonun yaşam biçimine de yansıdığını kaydeden Abbasoğlu, MS 1. yüzyıldan sonraki çanakların çok kaliteli hamurdan yapıldığını, bunun da orada yaşayan insanların et, balık türü kuru gıdalar tükettiğinin göstergesi olduğunu ifade etti.

Kaynak yetersizliğine dikkati çen Abbasoğlu, iş adamlarını kültür varlıklarına sahip çıkmaya çağırdı.

Trt.net.tr