Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün, internet sitesinden yapılan açıklamada hissedilen sıcaklığın, termometrenin ölçtüğü aktüel fiziksek hava sıcaklığından farklı olarak, insan vücudunun hissettiği, algıladığı sıcaklık olduğu, bu sıcaklığın, iklimsel çevre, giysilerin ısı direnci, vücut yapısı ve kişisel durumdan olduğu kadar, termometre sıcaklığı, nispi nem, rüzgar ve radyasyon gibi dört meteorolojik faktörden etkilendiği için subjektif bir kavram olduğu belirtildi. Sıcaklığı algılamanın ve hissetmenin kişiden kişiye değişiklik gösterdiğinin belirtildiği açıklamada; “Sıcak havalarda hava sıcaklığını daha da sıcak hissetmemizde yaptığımız etkinliklerin seviyesi, giysilerin ısı direnci, ortalama radyant sıcaklık, bağıl hava hızı ve çevre ile havanın su buhar basıncı etkilidir. Herkesin sıcaklığı farklı hissediyor olması bu kavramın bilimsel olarak ele alınmasına ve kullanılmasına engel değildir.
Bu bilgi insan sağlığı açısından önemlidir. Bu nedenle diğer tüm bilimsel çalışmalarda olduğu gibi bu çalışmada da kıstaslar uç değerlere göre değil ortalama değerlere göre belirlenmiştir. Konuya bu açıdan bakıldığında insan fizyolojisi yanında psikolojik etkenler nedeni ile kişiden kişiye değişen farklı hissetmeleri bilimsel olarak karşılayacak ortalama değerlerin kullanılmasında toplumsal fayda olduğu kuşkusuzdur.
Hissedilen sıcaklık, vücudun dış ortam sıcaklığı ile kendi sıcaklığı arasındaki farkı gidermek için girişeceği çabanın bir nevi ölçüsü olduğundan herkes tarafından farklı hissedileceği unutulmamalıdır. Yaygın olarak kullanılan ‘gölgede sıcaklık’ tanımı, dış ortam şartlarından (direkt güneş ışığı, rüzgar, yağış vb.) arındırılmış bir ortamda ölçülen sıcaklık değeridir. Meteorolojik amaçlı sıcaklık ölçümleri bu şekilde yapılmaktadır.
Hissedilen sıcaklık değeri hesaplanırken hem nem değerinin hem de sıcaklık değerinin kullanılması gerekmektedir. Bu iki değerden birisi bulunmadığında hissedilen sıcaklık hesaplanamaz. Sıcaklığın 27 derece veya nemin yüzde 40’ın altında olduğu durumlarda hissedilen sıcaklık değeri hesaplanmaz. Ancak sıcaklığın 35 derecenin üzerine çıktığı nemin ise yüzde 50’lileri bulduğu yerlerde hissedilen sıcaklık 45 derecenin üzerine çıkar” denildi.
Meteorolojinin verilerine göre sıcaklık değerlerinin etkisi şöyle:
“27 – 32 derece arasında fiziksel etkinliğe ve etkilenme süresine bağlı olarak oluşan termal stresten dolayı halsizlik, sinirlilik, dolaşım ve solunum sisteminde bir çok rahatsızlık meydana gelebilir. 33 – 41 derece çok sıcak fiziksel etkinliğe ve etkilenme süresine bağlı olarak kuvvetli termal stres ile birlikte ısı çarpması ısı krampları ve ısı yorgunlukları oluşabilir. 42 – 54 derece tehlikeli sıcak güneş çarpması, ısı krampları veya ısı bitkinliği meydana gelebilir. 55 tehlikeli sıcak ısı veya güneş çarpması tehlikesi oluşur. Termal şok an meselesidir.”
Bu verilere bakıldığında Adana’da bugün beklenen gölgede hava sıcaklığı 36 dereceyken nemin yüzde 66 olması hissedilen sıcaklığın 51 dereceye kadar çıkmasına neden oluyor. Meteorolojinin verilerine göre hissedilen sıcaklığın bu kadar fazla olması tehlikeli sıcaklık olarak değerlendiriliyor. Bu sıcaklıkta vatandaşlarda derece tehlikeli sıcak güneş çarpması, ısı krampları veya ısı bitkinliği meydana gelebilir. Bu nedenle yetkililer vatandaşların işleri olmadıkça dışarı çıkmaması uyarısında bulunuyor.