Doğa Koruma Merkezi, özellikle Artvin ve Erzurum’da yoğun olarak kaçakçılık amacıyla kelebek toplanması üzerine bölge halkını bilinçlendirmek için 2 bin kitapçık dağıttı. Kitapçıkta, kelebek ağıyla kelebek yakalayan ve bunları zarfa veya şişelere koyduğu görülen kişiler hakkında kolluk kuvvetlerine bilgi verilmesi istendi.
Doğa Koruma Merkezi Tür Koruma Programı Koordinatörü Özge Balkız, Türkiye’nin sahip olduğu zengin flora ve fauna çeşitliliğinin, ticari amaçla doğadan canlı toplayan kaçakçıların dikkatini çektiğine işaret etti. Balkız, ticari amaçla doğadan toplanan bitkilerin arasında özellikle orkide, siklamen ve dağ lalelerinin bulunduğunu söyledi. Doğadan toplanan hayvan türleri arasında kelebek, güve, sürüngen, çift yaşamlı, engerek, kaplumbağa, kurbağa, semender, ulu doğan ve şahin bulunduğunu dile getiren Balkız, uluslararası yaban hayatın ticaretinin günümüzde milyarlarca dolarlık bir piyasaya sahip olduğunu ifade etti. Balkız, ”Tür kaçakçılığı, ekonomik açıdan yaklaşık 25 milyar dolarla uyuşturucu ve silah kaçakçılığından sonra üçüncü sırada yer alıyor” dedi.
Anadolu coğrafyasının iklim özelliklerinin ve bitki örtüsünün çeşitliliğinin, kelebekler için ideal yaşam ortamı oluşturduğunu belirten Balkız, Türkiye’de 380 kelebek türünün yaşadığını, bunlardan 45’inin Türkiye’ye özgü olduğunu söyledi.
Kelebek koleksiyoncularının geçmişte bilimsel amaçlı olarak kelebek topladığını ancak artık insanların hobi amaçlı kelebek koleksiyonculuğu yaptığını ifade eden Balkız, ”Ülkemizde kelebek kaçakçılığı olaylarının Artvin ve Erzurum gibi illerde artması nedeniyle bunu önlemeye yönelik çalışma yapma ihtiyacı doğdu. Böylece, Türkiye’nin kelebek çeşitliliğinin korunmasına katkı sağlamayı amaçlıyoruz” dedi.
”NADİR KELEBEK NÜFUSUNU OLDUKÇA DÜŞÜREBİLİR”
Balkız, kelebeklerin güzel renkleri ve narin yapılarıyla doğaya renk katmanın yanı sıra çiçeklerin tozlaşmasını sağladığına işaret ederek, kelebeklerin doğada meydana gelen çevresel değişimlere hızlı tepki verdiğini ve bu değişimlerin yıkıcı etkilerine karşı insanları önceden haberdar ettiğini anlattı. Doğal yaşam alanlarının bozulmasının kelebekler tehdit ettiğini belirten Balkız, madencilik ve hidroelektrik santrali çalışmalarının ile küresel iklim değişikliğinin kelebeklerin neslinin devamını tehdit ettiğini ifade etti. Balkız, ”Bir kelebek toplayıcısının birkaç gün üst üste yoğun bir şekilde kelebek toplaması nadir kelebek nüfusunu oldukça düşürebilir. Örneğin sadece ülkemizde yaşayan ve nesli ‘kritik’ derecede tehlike altında olan Balkan Menekşe Kelebeği’nin Palandöken Dağı’ndaki toplayıcılardan zarar gördüğü düşünülmektedir” dedi.
”ŞİŞELERDE KİMYASALLAR KULLANARAK ÖLDÜRÜYORLAR”
Kanunlara göre, özel izinli bilimsel faaliyetler dışında doğadan kelebek toplamanın kesinlike yasak olduğuna dikkati çeken Balkız, kaçakçıların topladıkları kelebekleri internet sitelerinde sattığını ve nadir kelebeklerin fiyatlarının yüksek olduğunu söyledi. Balkız, şunları kaydetti:
”Kelebek kaçakçıları, genellikle kelebek yoğunluğunun çok olduğu yaz aylarında iş başında oluyor ve kelebeklerin yoğun olduğu alanlarda birkaç gün vakit geçiriyor. Bu bölgelerde ağla yakaladıkları kelebekleri canlı olarak önce küçük zarflara koyuyor ve daha sonra kelebekleri öldürme şişelerinde kimyasallar kullanarak öldürüyorlar. Daha sonra kelebekleri bozulmadan saklamak için tablalara iğneliyorlar. Her gün bu işlemleri yaparak bir alandan binlerce kelebek topluyorlar.”
KELEBEK TOPLAYICILARINI TANIMAK
Doğa Koruma Merkezi tarafından hazırlanan ”Kelebek Kaçakçılığı İle Mücadele Kılavuzu” 2 bin adet basılarak Artvin ve Erzurum’da dağıtıldı. Köylerde, pansiyonlarda ve turistlik tesislerde dağıtılan kitapçıkta kelebek kaçakçılığı yapan toplayıcıların nasıl tanınacağı resimlerle anlatıldı. Buna göre, kelebek toplayıcılarının yanında kelebek ağı, kelebeklerin konulduğu küçük zarflar ve çantalar, kelebekleri öldürmekte kullanılan şişeler ve kimyasallar bulunuyor. Toplayıcılar, gümrükte yakalanmamak için kimi zaman kelebekleri posta veya kargoyl gönderebiliyor.Kitapçıkta, kelebek ağı ile kelebek yakalayan ve bunları zarfa veya şişelere koyduğu görülen kişiler hakkında kolluk kuvvetlerine bilgi verilmesi istendi. Kelebek kaçakçılığı yapanlar hakkında ilgili kanunlar çerçevesinde idari para cezası uygulandığı belirtildi. Para cezasının caydırıcı olacağına işaret edilerek, böylece kelebek kaçakçılığının azalmasının sağlanabileceğivurgulandı.
Kitapçıkta, vatandaşların ve özellikle pansiyon işletenlerin konuyla ilgili olarak dikkatli olması, mümkünse kelebek kaçakçılarını fotoğraflamaları istendi.
Ayrıca, kitapçıkta, Artvin’de 2007 yılında kelebek kaçakçılığı yapan yabancı uyruklu bir kişiye kesilen 20 bin TL tutarındaki para cezasına ilişkin tutanağa da yer verildi.
ntvmsnbc