Mete Gazoz henüz 17 yaşında. Son Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası’ndaki performansı bugünlerin habercisiydi adeta. Rio’da 1/32 elemelerinde Fransız rakibi Pierre Plihon’u 6-5 yenerek 1/16 eleme turuna çıktı. Burada Hollandalı Sjef Van Den Berg’e yenilerek elendi fakat kararlı duruşu, performansı ve sempatik tavırlarıyla beğeni topladı. Gazoz, özellikle 2020 Tokyo’ya iddialı gideceğinin açıkca ortaya koydu. Zaten başarısıyla 3 yıldır iki kategori üstündeki büyüklerde yarışıyordu.
Gazoz bir lise öğrencisi ve kendi okunu tasarlamak için makine mühendisi olmak istiyor. Uzun zamandan beri başarılı bir okçu olmak isteyen Gazoz, 4-6 yaş arası sırt kası gelişsin diye yüzme kursuna gitti. Sonra iki sene koordinasyon için basketbol, iki sene de beyniin iki yanı çalışsın diye piyano kursu aldı. Geleceğin en önemli okçularından biri olmaya aday.
İsmi yanıltmasın, Tutya Yılmaz yabancı asıllı bir sporcu değil. Karadenizli. Göksu Üçtaş’ın ardından olimpiyatlarda yer alan ikinci Türk kadın cimnastikçi ve en genci. O da Mete Gazoz gibi 17 yaşında ve lise öğrencisi. Bir diğer deyişle 1999 doğumlu. Çocukken arkadaşları parkta oynarken o salonlarda bugünler için çalışıyordu. 8 yaşında Türkiye şampiyonu oldu.
Tutya Yılmaz, 17 yaşında, denge aletindeki başarılı performansına karşın diğer kategorilerdeki sıralamada istediği yere erişemedi ve genel klasmanda 42. olarak madalya şansını kaçırdı. Fakat performansı gösterdi ki Tutya, Türkiye’nin gelecek yıllar için en ciddi madalya umutlarından.
Kaynak: Al Jazeera ve Socrates