TRABZON’UN AÇIKLAMASI
Türk futbolunda devre arasında başlayıp ikinci yarıya yansıyan gelişmeler sabır, sağduyu, tarafsızlık ilkelerini tamamen devre dışı bırakmış, ‘adil oyun’, ‘adaletsiz oyun’ kimliğine bürünmüştür.
SEZONUN ilk bölümünü Trabzon’un farklı önde tamamlamasını hazmedemeyen çevreler, ara dönemde yazdıkları senaryoyu uygulamaya koymuş, ardından adeta inlerine çekilmiş, medyanın belli kesimlerini kullanarak ülke futbolunu yönetenler üzerinde baskı ortamı yaratmışlardır.
70’LERİN YÖNETİM ANLAYIŞI
BU ortam tarafsız kalması gereken kesimleri de etkilemiş ve ligin ikinci devresi tamamen bir takımın lehine cereyan eden adeta bir orta oyununa dönüştürülmüştür.
maalesef Türk futbolunda 70’lerin, geride kalmış yöneticilik anlayışının halen değişmediği gerçeği ortadadır. Eğer futbolun yazılı ve yazılı olmayan kuralları varsa, Trabzonspor saha içinde özen gösterdiği gibi saha dışında da bundan böyle oyunu kuralına göre oynamaya hazırdır.
İLK yarıdaki yetersizliklerini sözde verilmeyen penaltıya bağlayanlar 2. yarıdaki gelişmelere sessiz kalmaktadırlar. Kulüpler Birliği Vakfı’nın üyeleri ve başkanı açık mağduriyet yaşayan G.Birliği’nin haklarını savunmak için ne yapacaktır?
YILDIRIM TARAFSIZ DEĞİL
TARAFSIZLIK koltuğunda oturması gerekenlerin bu koltuğu sadece kendi renklerine boyamaları hiçbir iyi niyet kalıbına uymamaktadır. Kulüpler Birliği Vakfı’nın Başkanı devre arasında yaptığı tehditkar açıklamalar ve şimdiki sessizliğiyle tarafsızlığını yitirmiştir. Bu seviyeye geldikten sonra gereken tavrı göstermeli, görevinden istifa etmeli, sadece kendi kulübünü yönetmelidir. Objektiflikten uzak Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı’nın Türk futboluna hiçbir katkısı olamaz, olmuyor da.
MIZRAK ÇUVALA SIĞMADI
TÜRK futbolunda çıkar, dostluk, ekonomi ilişkileri en üst düzeyde kullanılmakta ve koca bir ülke yazılmış senaryoları izlemeye mahkum edilmektedir. TFF, kurullarının hataları nedeniyle sorunlar yaşamaktadır. MHK maçına ve kişiye özel atama taktikleriyle sürece doğrudan müdahildir. Hakem belirlemelerinde G.Birliği-F.Bahçe maçında olduğu gibi tartışmalı iki pozisyonun da başrol oyuncusu yardımcı hakem Nihat Mızrak’ın F.Bahçe Başkanı ve 2. Başkanı’yla olan hemşerilik bağlarını dikkate alınmamıştır.
HAKKIMIZI YEDİRMEYECEĞİZ
KULÜPLERE ‘Herkes kendi başının çaresine baksın’ denilmek isteniyorsa Trabzonspor camiası da bu yöndeki bir çağrıya kayıtsız kalmayacaktır. Ülke futbolunda tansiyonun yükselmemesi adına yoğun çaba gösterdik. Ancak gördük ki bu duruş saygıyla karşılanacağı yerde her hafta farklı bir adaletsizliğin hazırlayıcısı olmaktadır. Oysa Trabzonspor kendi haklarını korumaya en muktedir kulüplerin başında gelmektedir.
FUTBOLCULARIMIZIN hakkını birilerinin şahsi emellerine yedirmeyeceğiz. Yürüdüğümüz yolda iddiamız, kararlığımız ve cesaretimiz yaşatılmaya çalışılan tüm olumsuzluklara rağmen tamdır.
BEŞİKTAŞ’IN AÇIKLAMASI
Beşiktaş yönetimi hak edenin kazanmasından yana olduğunu dile getirmiş, birtakım güçlerin maç sonuçlarına tesir ederek belirleyici olmamaları gerektiğini defalarca ifade etmiştir. Aynı güçlerin istedikleri bir takımı şampiyon yapmak için bariz bir şekilde göreve soyundukları, spor kamuoyunun gözü önünde birtakım oyunların sergilendiği açıkça görülmektedir.
TARAFSIZLIĞINI aşikarca yitirmiş olan TFF Başkanı, bir kulübümüzün yurtdışı voleybol müsabakasına katılmakta, yine aynı kulübün Düzce’deki tesis inşaatını ziyaret etmekte ancak Avrupa Ligi’nde bu yıl Türkiye’yi temsil etmiş tek kulüp olan Beşiktaşımız’ın davetine katılmayıp, Futbol Federasyonu’nu temsilen bir yetkili göndermemekte sakınca görmemektedir.
FEDERASYONUN REJİMİ DİKTA
TRABZONSPOR Başkanı Sadri Şener’in gündeme gelen açıklamaları ve tarafımızdan yapılan bu açıklama ile ilgili iki kulüp arasında herhangi bir görüşme olmamıştır. Ancak Sadri Şener’in Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı ve Kulüpler Birliği Başkanı ile ilgili söyledikleri, Başkanımız tarafından bir yıldır dile getirilmekte ve spor kamuoyu tarafından bilinmektedir. Ne yazık ki birçok kulübün Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı’nın dikta rejiminden çekindikleri için susmayı tercih ettikleri de bir gerçektir.
HANGİ TALİMATI ALDILAR?
SAHAYA çıkan hakemlerin belirli talimatlarla görev yaptıklarını örnek vermek gerekirse; Beşiktaş-Trabzon müsabakasında İsmail Köybaşı’na yapılan ve dört hafta sahalardan uzak kalmasına sebep olacak kasti hareket görmezlikten gelinmiş, yine oyuncumuz Simao Sabrosa’nın attığı nizami gol sayılmayıp, rakip takımın oyuncusu Burak Yılmaz’a yapılan bariz penaltı verilmemiştir.
Böyle bir zihniyetin sahaya beraberlik skoru talimatı ile çıktığı aşikardır. Yine benzer zihniyet ile G.Birliği-F.Bahçe maçında bariz ofsayt pozisyonunda golü veren ve olmayan bir penaltı yaratan kişilerin hangi talimatlarla sahaya çıktıkları merak konusudur.
HASET VE KISKANÇLIKTAN
ÖTE yandan, tüm bu kasıtlı hareketlere, Beşiktaş Kulübü’nün ‘Dünya Kulübü’ olma yolunda diğer kulüpleri geçtiğinin açıkça farkedilmesi, ayrıca bu konuda duyulan haset ve kıskançlığın bariz bir şekilde ortaya çıkması neticesinde başvurulduğu da tarafımızdan memnuniyetle fark edilmektedir.
TÜRK futbolunun mihenk taşı olan, her zaman doğruları savunarak şerefli ikincilikleri ile övünen Beşiktaş Kulübü’nün Yönetim Kurulu olarak, Türk futbolunu bu zihniyetteki kişilerden kurtarıncaya kadar mücadelemize devam edeceğimizi spor kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
Yarın Vakıf’ta yüzleşelim
BİR taraftan Trabzonspor, diğer taraftan Beşiktaş yönetimi art arda F.Bahçe’yi hedef alan ağır ithamlarda bulundu. Sarı-Lacivertli yönetim, bu açıklamalara ani bir cevap vermek yerine ‘Susma hakkı’nı kullandı.
BAŞKAN Aziz Yıldırım Kulüpler Birliği Vakfı’nı yarın saat 14.00’te olağanüstü toplantıya çağırdı. Bu davet, Trabzon ve Beşiktaş’a ‘Gelin Vakıf’ta yüzleşelim. Kim ne istiyorsa yüz yüze konuşalım’ mesajı içeriyor.
Uyursan ölürsün
İşte Türkiye’nin tartıştığı Mızrak’ın ‘Nefes’ aldığı o slogan
G.BİRLİĞİ-F.Bahçe maçında Lugano’nun attığı golde Yobo’nun pozisyonu için ofsayt bayrağını kaldırmayan Nihat Mızrak uzun yıllardır yardımcı hakemlik yapıyor. Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi’nin BESYO bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışıyor ve bu bölgedeki birçok genci Türk sporuna kazandırıyor. Cem Papila’nın 5 Beşiktaşlı’yı oyundan attığı Beşiktaş-Samsunspor maçının da yardımcı hakemi.
SÜPER Lig’de ilk görev yaptığı maç, 2000-2001 yılındaki Denizlispor-İstanbulspor karşılaşmasıydı. Maçlara kendini Nefes filmindeki gibi ‘Uyursan ölürsün’ diye motive ederek çıkan Mızrak, Beşiktaş-Samsun maçı için şu değerlendirmeyi yapmıştı:
‘BİR müsabakanın tatil olması mükemmelliği gösteriyor. Zago’ya gösterilen ilk kırmızı kart benim katkımla olmuştu. Hakemlikte iyiyseniz gündemdeki maçlara çıkarsınız. Gündemdeki maçlara çıktığınız sürece de gündemin adamısınızdır zaten’.
Fırtına koparan söz
Kocaman ‘Penaltıları irdelensin’ dedi, o gün ok yaydan çıktı
1 – Trabzonspor ile F.Bahçe arasındaki kavga Aykut Kocaman’ın Bordo-Mavili kulübün G.Antep, Buca ve İstanbul Büyükşehir maçlarını kastederek ‘O penaltılar irdelenmeli’ sözüyle başladı.
2 – GÜNEŞ’İN bu sözlere cevabı çok ağır oldu: ‘F.Bahçe’nin büyüklüğü, genç bir antrenörün geleceğini karanlığa atma adına, günü kurtarmak için yaptığı ifadeler üzerinden olmamalı. Fenerbahçe taraftarı ve başkanı çok saygılı ama antrenörleri bambaşka zıt bir anlayışta.’
3 – KOCAMAN, Kadıköy’de oynadıkları Trabzon maçı öncesi ‘Güneş’e kırgın mısınız’ sorusuna ‘İnsan sevdiğine kırılır’ diyerek kavgayı sürdürdü. Güneş’in Saracoğlu’nda Aykut Kocaman’ın elini sıkmasının ardından kavganın bittiği sanılmıştı. Kocaman da ‘Güneş beni mahcup etti’ demişti.