Sporcular neden doping yapıyor?

Spor Güncel
Engin Dinç’in haberi Son günlerde Türkiye’nin gündemine doping olayları oturdu. Aslı Çakır Apltekin ve Nevin Yanıt gibi atletlerin yanı sıra Kırkpınar Yağlı Güreşlerini 3. kez kazanan Ali Gürbüz...
EMOJİLE

Engin Dinç’in haberi

Son günlerde Türkiye’nin gündemine doping olayları oturdu. Aslı Çakır Apltekin ve Nevin Yanıt gibi atletlerin yanı sıra Kırkpınar Yağlı Güreşlerini 3. kez kazanan Ali Gürbüz’ün de doping iddialarıyla başı dertte. Atletizm, halter ve diğer sportif dallarda tıpkı bu isimler gibi doping iddialarıyla karşılaşan sporcuların sayısı artıyor. Peki Türkiye’de doping olaylarındaki bu patlamanın nedenleri neler? Neden bu kadar çok sporcuda dopinge rastlanıyor? Bu soruların cevabını Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi, Spor Hekimi Prof. Dr. Emin Ergen’e sorduk. 

Prof. Dr. Emin ErgenSporcuların kısa yoldan başarı elde etmek istediği için doping yoluna başvurduğunu belirten Prof. Dr. Emin Ergen, “Maalesef kısa yoldan başarı elde etme girişimleri sadece sporda değil birçok alanda başvurulan yöntemlerden. Sporda doping hakkedilmemiş bir avantaj elde etme yolu olarak kullanılıyor. Esas amaç kazanılan başarının diğer sporcuların öne geçme ve ödüle ulaşılması şeklinde tanımlanabilir.” diye konuştu. 

Dünya üzerinde dopingle ilgili otoritenin Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) olduğunu belirten Prof. Dr. Emin Ergen, “Halen Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA)’ nın listesinde 300’ün üzerinde madde performansı yapay olarak arttırıcı etkisi olduğu için yasaklanmış bulunuyor. Bunlar uyarıcılar, kuvvet arttırıcılar, doping maddelerini siliciler ve yöntemler olarak sınıflanabilirler. Bir maddenin doping etkisi yapıp yapmadığı uzun bilimsel araştırmalar sonucunda saptanır ve listeye alınır. Listeye alınma işlemini WADA yürütmektedir.” dedi. 

Doping testlerinin kan ve idrar örnekleri üzerinden gerçekleştirildiğini belirten Prof. Dr. Emin Ergen, şöyle konuştu: “Genellikle alınan idrar ve bazen kan örneğinde madde aranır. Bundan sonra kan örneklerinin daha fazla kullanılacağı gündeme geliyor çünkü kanda doping maddesi veya yasaklı yöntem bulmak daha kolay ve etkili olabilecek. Tüm bu işlemler uluslararası standartlara göre yürütülmektedir ve Türkiye imzaladığı anlaşmalara göre tamamen bu çerçevede işlem yapmaktadır. Bu işlemleri Spor Bakanlığı ile yapılan anlaşma gereği Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Dopingle Mücadele Komisyonu yürütmektedir.”

Doping vakıalarının artmasındaki nedenlere de değinenen Prof Dr. Emin Ergen, şunları söyledi: 

“Yüksek ödüller, spor kültürünün eksikliği (fair play) ve toplumsal olarak sporda kazanılan başarıların çok önemsenmesi, dopingle mücadelenin uzun yıllar ihmal edilmiş olması, sporcuların bilgi eksikliği, antrenör, kulüp, federasyon ve daha başka çevrelerin başarı baskısı doping kullanımına iten nedenler arasında ilk akla gelenler olarak sayılabilir.

Yüksek ödüle bir kez ulaşmak bile önemli bir prestij ve kazanım sağlayabiliyor. Sporun öz değerlerine göre yapılması yerine kazanmaya endeksli olarak ortaya konması çok önemli bir nokta ve maalesef bu görüş çok yaygın.”

Sporcuların doping yapmalarının ileride sağlık sorunlarına da yol açtığını kaydeden Prof. Dr. Emin Ergen, “Kullanılan maddelerin özelliklerine göre değişen yan ve kötü etkileri olabiliyor dopingin. Bunlar arasında en basitinden sivilceler ama en kötüsü olan kansere kadar değişen sorunlar görülebiliyor. Karaciğer ve damar problemleri, kısırlık, kadınlarda kıllanma ve ses kalınlaşması, psikolojik sorunlar ve daha başka birçok sorun bu listeye eklenebilir.” dedi. 

Türkiye’de dopingle mücadelenin ciddi anlamda çok geç başladığını söyleyen Prof. Dr. Emin Ergen, “Ancak 2011 Mayıs ayında ciddi olarak yapılmaya başlanabilen bu çalışmalarda yol kat edilmesi gereken birçok başlık var. Bunlar arasında sporcu, antrenör ve diğer tüm ilgililerin eğitimi en başta geliyor. Ayrıca dopingle mücadelede topyekün bir yaklaşım sergilenmeli; örneğin Sağlık Bakanlığı’nın ilaca ulaşımını engellemesinden, Spor Bakanlığı’nın yasal düzenlemeleri yapmasına, üniversitelerin spor araştırmalarına daha fazla destek ayırmasından basın organlarının duyarlılık sergilemesine kadar bu yelpaze geniş tutulmalı.” diye konuştu. 

Prof. Dr. Emin Ergen, son olarak doping yapan sporculara yönelik yaptırımları değerlendirdi. Prof. Dr. Emin Ergen, “Yaptırımlar uluslararası çerçevede kabul görmüş uygulamalar ve uzun süren çalışmalara dayanıyor. Bunun yanı sıra ulusal düzenlemeler yapılabilir. Bu konuda ilgili kurum ve kuruluşların mevzuat üzerinde ortak çalışması önem taşıyor.” diyerek sözlerini noktaladı. 

on5yirmi5.com