Şenol Güneş Artık Teknik Direktör Değil

Spor Güncel
Futbolun klasik olmuş programlarından biri olan "Şansal Büyüka ile dobra dobra" izleyicileriyle buluştu.İşte Şansal Büyüka’dan gündem yaratacak sözler.. -"10-15 YILDIR BÖYLE BİR D...
EMOJİLE

Futbolun klasik olmuş programlarından biri olan "Şansal Büyüka ile dobra dobra" izleyicileriyle buluştu.İşte Şansal Büyüka’dan gündem yaratacak sözler..

-"10-15 YILDIR BÖYLE BİR DERBİ GÖRMEDİM"-
Ligin ikinci yarısıyla birlikte lig ciddi bir ivme kazandı. Tam bir savaş var sahada. Savaş kelimesi yanlış anlaşılmasın mücadeleler müthiş oluyor. Özellikle son 3 haftadır cumartesi gündüz maçları müthiş oluyor. Uzun yıllardır izleyemediğimiz bir derbiye şahit olduk bu hafta mesela. Belki de 10–15 yıldır böyle bir derbi görmedim. Fenerbahçe’nin 4-4’lük Galatasaray maçı vardı, Beşiktaş’ın 4–3 kazandığı Panculu maç vardı. Bir de bu maç kaldı aklımda. Biz maçları 2 devreli sanardık, meğer 3 devreymiş. İlk 30 dakika Fenerbahçe oynadı, sonra ivme Beşiktaş’a döndü ve son 25 dakika yine Fenerbahçe devreye girdi. Koca Beşiktaş takımı 1 eksik kişiyken bile oyundan bu kadar düşer mi diye tartışılabilir. Çünkü tamamen teslim oldu Beşiktaş.

-"MAÇTA OLUMSUZ BİR TARAF YOKTU"-

Kırılma anları… Birincisi 18. dakikada Ekrem’in ikinci sarı karttan atılması olabilirdi. Penaltıya yapacak bir şey yok. Lugano’nun faulü var mı diye tartışılır ama sonra penaltı oldu. Gökhan Gönül’e de kırmızı kart çıkabilirdi son anlarda. Ferrari’nin yaptığı ama verilmeyen bir de penaltı var. Tabi ki en önemlisi maç 2-1’ken Almeida’nın kaçırdığı bir pozisyon var. Volkan’ın kurtardığı da diyebiliriz. Çünkü Almeida çok da kötü bir vuruş yapmadı orada. Maçın bu kadar gidip geldiği bir derbi izlememiştik uzun zamandır. Maçın olumsuz bir yanı yok bana göre.

-"TESLİM OLMAYI BEŞİKTAŞ’A YAKIŞTIRAMADIM"-

Benim anlamadığım ilk 30 dakika kusursuz oynayan Fenerbahçe’nin 65’a kadar nasıl teslim bayrağı çektiği ve 10 kişi kaldıktan sonra yine teslim olan Beşiktaş takımları. Biz ne maçlar gördük 10’a 11 oynanan. Ben Beşiktaş’a yakıştıramadım bu kadar teslim olmayı.

-"HILBERT’İ ASLA KESMEZDİM"-

Ben Necip tercihini doğru buldum açıkçası. Ferrari’yi yanlış bulduğumuzu zaten maçtan önce de söyledik. Aylardır oynamayan ve daha 3 gün önce 4 gol yiyen takımın oyuncusunu koyuyorsun, Sivok’u kulübeye bile almıyorsun. Ferrari atılınca yerine geçirecek adam bulamıyorsun… Hilbert’i asla kesmezdim. Guti, Quaresma diyoruz ama Hilbert herkesten daha faydalı işler yapıyor Beşiktaş için. Ben Hilbert olsaydı Santos ve Dia’nın o sol kanadı maçın ilk 30 dakikasında öyle koridora çevireceklerini sanmazdım.

-"KİMSE KUSURA BAKMASIN AMA BEN BOBO’DAN YANAYIM"-

Eğer Almeida buysa kimse kusura bakmasın ben Bobo’dan yanayım. Beşiktaş yeni oyuncuları getirirken eski oyuncularını da kaybediyor. Hem yenileri kullanamıyorsun hem de eskileri kaybediyorsun. Böylece iki taraflı zarar yaşıyorsun.

-"GÖKHAN PERFORMANS KAYBI YAŞADI"-

Fenerbahçe’nin kadrosuna denecek bir şey yoktu zaten. Gökhan’ın oynayıp, oynamayacağı belli değildi. Sakatlığı ciddi bir performans kaybı yaşattı Gökhan’a ama fedakar bir oyuncu o. Daha önce de oynadı böyle maçlarda, bir şey diyemezsin.

-"RÜŞTÜ GOLLERİ VOLKAN MAÇI KURTARDI"-

Rüştü tercihini çok doğru buluyorum. Rüştü olmasa maç 5’e, 6’ya bile giderdi. Bence farkı önleri Rüştü. Bence haftanın manşetini Mustafa Denizli attı: "Rüştü golleri, Volkan maçı kurtardı."

-"KULÜBEYİ HAZIR TUTACAKSIN"-

Ben Sivok’un ve Bobo’nun 18’e alınmayışını yanlış buluyorum. Schuster’in ne istediği çok net belli değil. İlk geldiği haftalardaki oyunuyla kalitesi belli Almeida’nın ama bence Bobo daha golcü bir oyuncu. Bobo ile Sivok mutlaka olmalıydı. Bobo önümüzdeki yıl düşünülmüyor da olabilir ama Bobo’nun bunu sezon başından beri yaşadığını biliyoruz ve ben oyununa yansıttığını düşünmüyorum kendisinin. Burada yöneticilik ve hocalık ön plana çıkıyor. Bazen darlık sıkıntıdır, bazen varlık sıkıntıdır. Beşiktaş’ta geniş bir kadro var. O zaman kulübeyi hazır tutacaksın ve formayı hakça dağıtacaksın.

-"SCHUSTER’İN KUSURLARI GÖRMEZDEN GELİNMEMELİ"-

Beşiktaş’ın bu kadar çakılmasını ben saha içinden çok dışına bağlıyorum. Arkadaşlık yok herhalde. Yabancılar, Portekizliler falan derken işler karıştı herhalde… Ben bir haber okudum geçen gün, "İbrahim Üzülmez kadro dışı kalırken Schuster bunu Portekizlilere de sordu" diye. Böyle bir şey varsa takım üzerince ciddi bir yıkım oluşturur bu. Kimseye selam, sabah vermiyor diyorlar, bugün çıkan haberlerde maçları izlemiyor deniyor… Hatta ben yönetimin ciddi bir kamp isteğine rağmen Schuster’in kamp yapmadığını biliyoruz. Hocaya güvenmek tamam da kusurlarını da bu kadar görmezden gelmek olmaz. Mustafa hoca varken Ümraniye’ye yönetici mi giriyordu? Ama bal kaymak geçiniyorlardı…

İnternetspor