Kuru kalabalıkla olimpiyatlara katıldık

Spor Güncel
Zuhal Erkek’in röportajı Londra 2012 olimpiyatları rekorlarla devam ediyor. Türkiye 114 sporcuyla, yani tarihindeki en yüksek sayıya ulaşan bir ekiple olimpiyatlara katıldı. Bu kadar k...
EMOJİLE

Zuhal Erkek’in röportajı

Londra 2012 olimpiyatları rekorlarla devam ediyor. Türkiye 114 sporcuyla, yani tarihindeki en yüksek sayıya ulaşan bir ekiple olimpiyatlara katıldı. Bu kadar kalabalık olan kafileye rağmen şimdiye kadar sadece tek bir bronz madalya alabildi. 69 ülke arasında ne yazık ki sondan birinciyiz. Bizlerde bu durumu masaya yatırdık ve Spor Yorumcusu Kemal Begin ile bu başarısızlığın nedenlerini konuştuk.

Türkiye’nin Londra olimpiyatlarındaki bu performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Olimpiyatlarda bayan voleybol ve bayan basketbol takımı dışında dibe vurmuş durumdayız. Oyuncu sayısı açıklandıktan sonra bunun kuru kalabalık olduğunu söylemiştim. Türkiye 500 kişiyle de katılsa spor politikasını sağlam bir tabana oturtup, bir takım çağdaş modelleri uygulamadığı takdirde bu hayal kırıklıklarını yaşamaya mahkûmdur.

VÜCUT YAPISINA UYGUN SPOR DALLARI SEÇMELİYİZ

Bugün bakıyorsunuz haritada yerini bile gösteremeyeceğimiz küçük ülkeler bile bizden çok daha fazla başarılı? Bizde eksik olan nedir?

Türkiye 7 bölgeye ayrılıyor. Hiçbirinin iklimi birbirine uymaz, sosyal yaşantıları birbirinden farklıdır Sporcu profilin bölgelere göre belirlemek lazım. Bazı branşlara karşı ağırlık verilmelidir. Türkiye’nin üç bir tarafı denizle çevrilmiş olmasına rağmen acaba Türkiye’den yapısal olarak yüzücü çıkar mı? Bunları araştırmaz lazım. Eğer yüzme konusunda iyi değilsek basketbola yöneleceğiz. Bir takım kıyaslama ve ölçümlerle iddialı olunabilecek bronşları belirlemek lazım. 1976 tarihinde Kanada Quebec’te 16 milyon nüfusluk olan Doğu Almanya’nın yaptıklarına bir baksınlar. Ben Doğu Almanya’nın o yılki başarıları ardından bir kitap yazdım. Neler yaptığını, olimpiyatlara nasıl hazırlandıklarını araştırarak yazmıştım. İlk önce vücut yapılarına uygun spor dallarını araştırdılar. Elde ettikleri veriler sonucu vücut yapılarına uygun spor dallarında yarıştılar. Örneğin, Doğu Almanya olimpiyatlara basketbol takımı çıkarmadı. Sonuç olarak çok önemli başarılar elde ettiler. Bizler de bu gibi araştırmaları yapmadıktan sonra 70 milyon sporcu ile katılsak bugünkü sonuçlardan farklı olmaz.

HER KATILAN SPORCUYA 40 BİN TL VERİLMEMELİ

Olimpiyatlarda sporculara sadece katıldıkları için para veren tek ülke Türkiye, 40.000 TL!!! Aynı olimpiyatlarda bir sporcu altın madalya alsa ödülü 350.000 TL. Bu ödülü nasıl değerlendiriyorsunuz?

1992’ye kadar olimpiyat amatörler yarışırlardı. Ama ne zamanki NBA rüya takımı Barcelona Olimpiyat Oyunları’na katıldı, o gün amatör ruh sizlere ömür oldu. Dolayısıyla Olimpiyatta 92’den sonra profesyonelleşmiştir. 92’den önce madalya kazanmış bir sporcuya, bir hediye verildiği zaman oyuncunun madalyası geri alınırdı. Amatör ruha ihanet ettiği için. Şimdi öyle bir şey kalmadı. Olimpiyatlardaki sporcular belki yurt dışında bir yere transfer araştırması yapıyor, belki kendi ülkelerinde daha üst bir kulübe gitmenin yollarını derecelerini madalyalar ile araıyor. Sporculara başarıların karşılığı bir şey verilmesi, son derece doğaldır. Ama her katılan sporcuya 40 bin TL veriliyorsa bu yanlış. Katıl, kazan ondan sonra ödülünü al. Profesyonellik başlamıştır artık.

TÜRKİYE EN BÜYÜK YANLIŞ DERYA BÜYÜNKUNCU’YU GÖNDEREREK YAPTI

Derya Büyükuncu 6 defa olimpiyatlara katıldığını ve bunun bir başarı olduğunu söylüyor. Olimpiyatlara katılmak bir başarı mıdır?

92’ye kadar olimpiyatlara katılmak bir başarıydı. Kazanmak değil, katılmak önemliydi. Ne zaman NBA olimpiyatları kazandı, artık kazanmak daha önemli hale geldi. Derya Büyükuncu’ya izin versek 90 yaşına kadar olimpiyatlara katılacak. Bana göre Derya Büyükuncu reyting içerikli programlara katılarak bir şovmen olmuştur. Derya Büyükuncu sporcu değil, artistir. Beni Derya Büyükuncu’yu olimpiyatlara göndermezdim. Yerine başka birini bulurdum. Derecesi olanı gönderirdim. Eğer yerine birini bulamazsam kimseyi göndermezdim.Türkiye bana göre en büyük yanlışı Derya Büyükuncu’yu göndererek yapmıştır.

Sporcuların fiziki hazırlığın yanısıra psikolojik olarak da olimpiyatlara hazırlanması gerekiyor mu? 

Televizyon programlarında dinliyorum. Sporcuların üzerinde baskı varmış gibi açıklamalar duyuyorum. Olimpiyata katılmış insan relaks olmalıdır, ne baskısı olacak ki? İllaki 2. ve 3. olamayabilirsiniz, yarışırsınız. Ama baskı ne demekmiş? Olimpiyatlara seçilmekle, Türkiye’yi temsil etmekle görevlendirilmişsin. Sporcuya bundan daha güzel mükafat olabilir mi? Siz üç olimpiyata katıldınız, üçünde de altın madalya kazandınız, şimdi bu madalyayı alamamaktan mı korkuyorsunuz? Neyin baskısı bu? Böyle bir şeyi asla kabul etmiyorum. Futbolda, Avrupa kupalarında seyircinin baskısı altında kaldı, burada seyircide yok. 80 bin kişi arasında 100 bin seyircin var. Psikolojik hazırlık büyük bir palavradır.

BİZİM YERLİ SPORCULARDAN ATLET OLMAZ

Olimpiyat oyuncusunun 7000 saatlik bir pratik yapması gerekildiği söyleniyor. Bizim sporcularımız bu kadar pratik yapabiliyorlar mı?

Belki ben 4000 saatte, 7000 saat çalışanın önüne geçebilirim. Ama basketbolcu muyum? Basketbol oynayabilecek vücut ve adale yapısına sahip miyim? Yoksa 7000 saat, 9000 saat bunlar ölçü olamaz. Fenerbahçeli Alex’den basketbolcu yapabilir misiniz? Önce bunları tespit edeceksiniz. Olimpiyatları izliyorum. Bizim yerli atletleri görüyorum. İsim vermek istemiyorum, çıkıyor, koşmak için. Bakıyorum, senden atlet olmaz diyorum. İşte böyle sittin sene yarışırsın, sonuncu olursun. Ne yarı finale kalırsın, ne finale kalabilirsin. Belki bu atlet olamayanlardan çok iyi hentbolcu olabilirdi ama bu çok iyi araştırmak lazım.

Türkiye’de spor eğitiminde bir eksiklik olduğu için böyle bir başarısızlık geldiğini düşünüyor musunuz? Şayet varsa bu eksikliği gidermek için ne yapılmalıdır?

En büyük eksiklik eğitimde. 1923’de kurulmuş Cumhuriyet. 50’de çok partili döneme geçmiş. 50 hükümet kuruldu bu döneme kadar. Bana söyler misiniz? Seçim öncesi spor bildirisini bugüne kadar yarım sayfayı geçmiş midir? Bana bunu cevabını bile vermezler. Bu eksikliği gidermek için ise Amerika olimpiyatlarda nasıl başarılı oluyor? Bunun bir araştırmasını yaparsınız. Spor politikasını taklit edeceksiniz. İlmi, bilimi neredeyse bulup getireceğiz. Kendi insanımızın çerçevesinde uygulayacağız.
 

on5yirmi5.com