Öğlen saatlerinde İstanbul’a gelen ve TFF başkanı Mahmut Özgener‘le beraber basın toplantısı düzenleyen A Milli Takım Teknik Direktörü Guus Hiddink, basın mensuplarını sorularını yanıtladı.
İşte Mahmut Özgener ve Guus Hiddink‘in açıklamaları:
ÖZGENER: "Bugünkü basın toplantısına 20 yıl aradan sonra bir kez daha aramızda olan Hiddink’e ‘Hoş geldin’ diyerek başlamak istiyorum. Sayın Hiddink’in Fenerbahçe ile başladığı uluslararası kariyerindeki büyük tecrübesini artık milli takım için değerlendirecek olmasını mutlulukla karşılıyorum. Bugüne kadar milli takım için birçok isim adı geçti. Biz, yaptığımız açıklamada “Araştırmamız isimlerle ilgili değil, sistemle ilgilidir” demiştik. O günden bu yana tüm milli takımların sportif yapılanmasını mercek altına aldık. Daha önceki açıklamalarımızda Türk futbolunu büyük başarılar yakalayacak gücü olduğunu ama istikrarı olmadığını belirtmiştik. Bu kapsamda yeni bir yönetim modeli ve planı oluşturduk. Arayışlarımızı bu modele uygun olarak sürdürdük. Milli takımlar teknik direktörlüğünü bu modelin önemli bir parçası olarak konumlandırdık. Bugün de bu modelin en önemli oarçasıyla bir araya geldik.
"YENİ DÖNEM BAŞLIYOR"
Belçika maçından sonra yaptığımız açıklamada “Yeni teknik adamımız bizi uluslararası başarıya götürecek ve bu başarıyı daimi kılacak bir isim olacaktır” demiştik. Şu an bu hedeflere bizi taşıyacağını düşündüğümüz bir isimle yan yanayız. Federasyon olarak yeni teknik direktörümüzle el ele vererek istikrarlı başarılar için çalışacağız. Kendisine de güvenimiz sonsuz. Türk futbolu için çok önemli bir süreç sona erdi. Bugünden itibaren yeni bir dönem başlıyor. Artık sadece kişilere ve onların yeteneklerine bağlı bir model yok. Yakalanacak istikrarlı başarıların futbolun tamamına yansıyacağı görüşündeyiz. Bu yüzden herkesi birlikte çalışmaya ve teknik ekibimize destek olmaya çağırıyoruz. Yeni dönemde tüm sevinçleri birlikte yaşamak adına futbol ailesini desteğe davet ediyorum."
Mahmut Özgener’in ardından sözü Guus Hiddindk devraldı.
HIDDINK: "Bana gösterilen ilgilen dolayı çok teşekkür ediyorum. Zannediyorum tarihini unutmamak gerekiyor insanların. Ben geçmişimde çok fazla ders aldım. Geleceğe bakmaya da devam etmelisiniz. Türk futbolunun geleceğinin çok iyi olacağını düşünüyorum. Yakın geçmişte yapılanları takip ettim ve gerçekten çok güzel projeler var. Bu projelerden etkilenme sebebim sadece güzel sunumlar değildi. Aynı zamanda toplum ve hükümet tarafından çok büyük bir hevesle karşılandığını gördüm. Bununla ilgili planlar çok umut verici. Türk futbolu çok daha iyi durumlara gelecek. Elimizden gelen en kısa sürece ekibimle birlikte çok güzel bir şekilde çalışmaya başlayacağız."
TÜRK İNSANININ TUTKUSU GÖREVE GELMEMDE ETKİLİ OLDU
"Eylül ayında başlayacak olan çalışmalarımıza hazırlanıyoruz. “Neden Türkiye?” diye sorabilirsiniz bana. Dünya çapında ülkelerde çalıştım ama bugüne kadar hep hislerime güvendim. İlk olarak Türk futbolundaki bakış açısı nedir bunu düşündüm ikincisi de Türk insanı kendini futbola ne kadar adamış buna bakarım. Burada bütün ülke kendini iyi sonuçlara adamış durumda. En önemli konu insanların tutku ve adanmışlıkları oldu. Buraya gelmeden önce sayın başkan Mahmut beyle konuşmalarım oldu. Bu görevle alakalı hangi isimlerin konuşulduğunu öğrendim. İnanın bana çok önemli isimlerin düşünüldüğü görev bana nasip oldu. İnanın bana çok mutluyum. Bu basın toplantılarının devamı gelecek."
"BU ATILMIŞ BÜYÜK BİR ADIM"
"Tabi ki 20 yıl önce buradaydım ve sadece kötü anılarım yok. İlk yenilgimiz çok iyi hatırlanıyor herkes tarafından. Bu ülke futbolu çok seviyor ve herkesin çok fazla beklentisi olabiliyor. Benim sadece kötü değil, gerçekten çok güzel anılarım da var. Türkiye’de çok güzel şeylerle karşılaşabiliyorsunuz. Futbolun cilvesi bu. Çok da fazla değişiklik görmedim şimdiye kadar. Bana bunun için zaman verin lütfen. Kulüpler de çok fazla değişti bu zaman içerisinde muhakkak. Çok fazla değişiklik olduğuna eminim ben bunca zaman içerisinde. Profesyonellik oluşmuş durumda Türkiye’de. Biz çok şey değiştirebileceğimize inanıyoruz. Statlarda neler değiştiğine bakacağım. Yönetim tarzları da çok değişti. Bu atılmış çok büyük bir adım."
"SABRIMI SONUNA KADAR ZORLAYABİLİRİM"
"Aslında sabrım insanların sandığından daha fazla. Ancak insanlar başarılı sonuçları ilk günden görmek istiyorlar. Ben de bu sonuçları hemen elde etmek istiyorum. Tüm insanların elinden geleni yaptığına inanırsam ben de sonuna kadar zorlayabilirim sabrımı."
"MİLLİ TAKIMI ÇALIŞTIRIRKEN, KULÜP TAKIMI ÇALIŞTIRMAM"
"Ben şu an itibariyle kendimi Türkiye’ye tamamen adamış durumdayım. Bununla birlikte başka bir görev yapmayacağım. Fiziksel olarak mümkün değil öncelikle. İkincisi ve daha önemlisi ise biz tek işi son derece iyi yapmak durumundayız. Ben kendimi Türk Milli Takımı’na adamış durumdayım."
"TARZIMIZ DEFANSİF OLMAYACAK"
"Türkiye’de kendimize ait bir tarzımız olacak. Türk futbolcuları son derece yetenekli oyuncular. Bu ülke futbolu çok seviyor. Bu sadece top oynamak değildir aslında. Teknik anlamda, oyuncular çoğu donanıma sahip durumda. Ben de hep ileriye doğru gitmek isterim. Bunu daha detaylı olarak önümüzdeki günlerde konuşacağız. Başkanımız da belirli bir tarz içerisinde oynanmasını istiyor. Bazı durumlarda risk oluşturabilir ama insanlar maceracı, çekici bir futbolu istiyorlar. Bu oyun yalnızca defans oynayıp yalnızca bir gol atarız umuduyla oynanan bir oyun değil bu ülkede. Bizim tarzımız da bu değil."
"2016 İÇİN TÜRKİYE’YE YARDIMCI OLACAĞIM"
"Avrupa Şampiyonası konusu var. Bunu daha önce başka ülkelerde de açıkladım. Bazı ülkeler bunu son derece etkili şekilde yaptılar. Statlar gibi sofistike ulaşım yolları gibi sorunlardan bahsediliyor. Benim için temel konu bu değil ama son derece önemli bir konu bu. Önümüzde uzun yıllar var. Ben elimden gelen tecrübeyle her konuda 2016 Avrupa Şampiyonası’yla ilgili yardımcı olacağım sizlere. Ben de çok istiyorum turnuvanın Türkiye’de düzenlenmesini."
"HEDEF KOYMAK İÇİN ERKEN"
"Türkiye için yeterli hedefimiz yarı final değil. FIFA derecesinde nerede olduğumuzu da Avrupa’da da ilk 4’te yer aldığını biliyorum Türkiye’nin. Türkiye’nin her zaman hedefleri olmalı. Atmamız gereken ilk adımları atacağım tabi ki. İlk hedefimiz elemelerden başarıyla çıkmak olacaktır. Sonrasına turnuva içerisinde bakacağız. Ben şu an için hedef koymayı çok erken buluyorum. Ben “Finallere gideceğiz” desem de mutlu olmamalısınız bence. Bunu söylerseniz oyuncular üzerinde çok baskı yaratmış oluyorsunuz. Şimdi olumlu ve gerçekçi olalım lütfen."
"BAŞARILI OLDUĞUM İÇİN ÇOK İSTENEN BİR TEKNİK DİREKTÖRÜM"
"Çok istenen bir teknik direktör olmayı başarılarıma bağlıyorum açıkçası. Ben yine başarılı olacağım, göreceksiniz. Başka takımlar neden beni tercih ediyor sorusuna beni talep edenler cevap vermeli bence. Takımıma en iyisini vermeye çalışacağım. İnsanların kendilerine özgü özellikleri varsa ve bunları takıma verirlerse zaten en iyisine ulaşırız. Sonuçta bu futbol, unutulmamalı."
"ALT LİGLERİ DE TAKİP EDECEĞİM"
"Benim işimin en büyük kısmı Türkiye’de oynanan maçları takip edebilmek. Alt ligler de dahil buna. Ben oyuncularımı oradan seçiyorum zaten. Bu maçları izlemek için sabırsızlanıyorum açıkçası. Türkiye’de ve Avrupa’da oynanan birçok maçı, oyuncuyu takip ediyorum. Ben çok seyahat eden bir teknik adamım, bunu severim. Türkiye içinde de dışında da çok seyahat edeceğim. Ben burada olacağım ve Türkiye’ye kendimi adamış olacağım. Amsterdam’a da gideceğim tabi ki ama Türkiye’deki maçları takip ediyor olacağım."
"YABANCI UYRUKLU OYUNCULARDAN ÇOK YERLİ OYUNCULARA YÖNELECEĞİM"
"Milli takımlarda yabancı oyuncuların oynatılması konusu her ülkede var. Benim kişisel bakış açım kendi ülkemizden gelen oyuncuları ön planda tutmaktır. Elimizden geldiğince yerli oyunculara yönelmeyi tercih ediyorum. Kulüplerle alakalı bir çıkar konusu da var. Bunun da önüne geçmemiz gerekiyor. Ulusal anlamda milli oyuncularımızın başarılarıyla kulüp ayrımı olmadan gurur duymalıyız."
"HENÜZ DERİNLEMESİNE İNCELEME YAPMADIM"
"2002 Dünya Kupası’nı tabi ki hatırlıyoruz. Ben de Güney Kore milli takımındaydım ve 3.’lük için oynamıştık sizinle. Yönetimle alakalı değişiklikler olduğunu fark ediyorum ama çok derinelemesine inceleme yapamadım daha. Çok değişiklik olduğuna eminim. Oyuncular uluslararası standartlara erişti. Çok ileri gidilmiş durumda. Avrupa ve Dünya şampiyonlarında bunları görüyoruz. Ben önümüzdeki günlerde çok detaylı şekilde bilgilendireceğim. Maçları izleyeceğim, antrenörlerle görüşeceğim. Sadece maçlarda değil normal zamanlarda da onları ziyaret edeceğim ve durumu daha sağlıklı olarak ele alacağım."
"TÜRKÇE’Yİ ÖĞRENMEK ÇOK ZOR"
"Birkaç dil konuşabiliyorum ama bir dili tamamiyle öğrenmek çok zor. Bazı kelimeler biliyorum tabi ki Türkçe. Rusça ve Korece de öğrenmek zorunda kaldım. Çok zor dillerdi gerçekten. Biraz Türkçe biliyorum ama tamamiyle öğrenmek gerçekten çok zor. Kim bilir belki de öğrenirim Türkçe’yi, dillere ilgim var."
"HAKEM KONUSU ÇOK HASSAS"
"Hakemlerle ilgili konuya ben girmeyeceğim çünkü hassas konular bunlar. Somut bir durum olursa tabi ki değerlendirme yapacağım ama şu an ben bu konuda değerlendirme yapacak konumda değilim."
"OĞUZ ÇETİN VE ENGİN İPEKOĞLU’NU BEN İSTEDİM"
"Personelle ilgili kısımları konuştuk. Sayın Oğuz Çetin’in kalmasını ben istedim. Engin İpekoğlu için de aynı durum geçerli. Asistan kelimesini kullanmayı çok sevmem ama bu kişilerle birlikte çalışmayı çok sevdim. Hooijdonk antrenörlük kariyerine yeni başlıyor aslında. Kendisini bir Türk-Hollandalı olarak görüyorsunuz sanırım. Resmi bir tercüman olarak değil ama Türkçe’ye hakim. Kendisinin de bana çok yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Şu an için daha fazla şey söylemek doğru değil diye düşünüyorum."
"MİLLİ TAKIM İÇİN YERLİ TEKNİK DİREKTÖR İSTENMESİ ÇOK DOĞAL"
"Böyle durumlar Kore’de de Rusya’da da olmuştu. Oyuncular ve insanlar her zaman kendi ülkelerinden bir isim isterler milli takımda. Her zaman bir reaksiyon olur, bu çok normaldir. Hedeflerimizin aynı olduğu anlaşıldığında bu yorumlar da ortadan kaybolacaktır diye düşünüyorum. Bu tarz yorumlar çok normal dediğim gibi."
"TÜRK TAKIMI SON DERECE ETKİLEYİCİ"
"Çalıştığım her yerde çok büyük keyif aldım ben. Kariyerimi geliştirirken çalıştığım insanlar bana çok büyük enerji kazandırdılar. Buralarda çok büyük enerjiler var ve ben de karşılık olarak çok enerji harcıyorum insanlara. Rusya’da, Chelsea’de çalışmaktan çok keyif aldım. Çok yüksek standartlarda bir takım Chelsea. Büyük beklentileri oldular benden ve ben de iyi karşılık verdim bu beklentilere. Oyuncular da bana çok yardımcı oldular. Şu ana kadar gördüğüm kadarıyla Türk takımı son derece etkileyici. En kısa zamanda başarılara birlikte imza atıyor olacağız."
"KAPASİTEMİZİN ALTINA İNMEMEMİZ GEREKİYOR"
"Çok fazla yukarı ve aşağı inip çıkan bir takımdan bahsediyoruz Türkiye’de. Daha dengeli bir çizgisi olan takım isteniyor. Temel kurulumları gerçekleştirecek olursak öncelikle kapasitemizin altına inmememiz gerekiyor. Düşüşler olmadan devam etmek tabi ki çok iyi. İstikrarlı bir takım çok önemli. Sansasyonel sonuçlar çok iyi olmaz her zaman. Her çıktığımız oyun sansasyonel olursa bunu tabi ki isteriz ama bu durum gerçeklikle örtüşmüyor sanırım."
"EURO 2016 TÜRK FUTBOLU İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR FIRSAT"
"Daha önce de vurguladığım gibi EURO 2016 çok büyük bir fırsat Türk futbolu için. Bu olaya ev sahipliği yapmak mükemmel bir durum oluşturacaktır. Ülkede futbolla ilgili her şeye katkıda bulunacaktır. İnsanların ikna edilmesi konusunda elimden geleni yapıyor ve kontaklarımı kullanıyor olacağım Türkiye için. Bana gösterilen planları gördükten sonra ben çok daha hevesliyim bu konuda."