Süper Lig’de şampiyonluğunu ilan eden Beşiktaş’ta teknik direktör Şenol Güneş, elde ettikleri başarının anahtarının rakipleri olduğunu söyledi.
Tecrübeli teknik direktör, yardımcıları Tamer Tuna, Şeref Çiçek, kaleci antrenörü Jose Sambade Carreira ve kondisyoner Miguel Peiro Montana ile BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde düzenlenen basın toplantısında, sezonla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Elde ettikleri şampiyonluğa rakiplerinin büyük katkı yaptığını belirten Güneş, şunları söyledi:
‘Şampiyonluğumuzun, başarımızın anahtarı bana göre rakipler. Bizi ne kadar zorlamışlarsa biz o kadar iyi olduk. Rakipsiz biz bir hiçiz. Zayıf rakip, sizi de zayıf bırakır. Güçlü oldukça ise sizi de güçlü kılar, işinizi zorlaştırır. Heyecan getirir. Düşünün iki takım kaldık, rakip bizi son haftaya kadar zorladı. O baskıyı kaldırmak, kendini hep formda tutabilmek kolay değil. Bu anlamda rakiplerimize teşekkür ediyorum. Futbolun güzel oynanması için bizi zorladılar.’
Güneş, verdikleri destekten dolayı Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür ederek, ‘Bu işin merkezinde onlar var. Bütün kararları onlar veriyor. Başarının merkezine de onları koyuyoruz.’ diye konuştu.
Şampiyonlukta herkesin önemli katkısının bulunduğunu aktaran siyah-beyazlı çalıştırıcı, ‘Teknik heyetimiz de pırlanta gibi. Çok iyi niyetle sessiz kaldılar ama oldukça büyük iş yaptılar. Buna tüm kulüp çalışanlarını katabiliriz. Hepsi çok önemli katkılar yaptı.’ değerlendirmesinde bulundu.
Şenol Güneş hakemler konusunda, ‘Yaptığımız eleştiriler geçerlidir. Hataları olmuştur ama adaleti sağlayan kişiler olduğu için teşekkürlerimi bildiriyorum.’ şeklinde görüş belirtti.
Medya mensuplarına teşekkür eden ve aynı zamanda da eleştiride bulunan Güneş, şöyle devam etti:
‘Sezon başından beri katkılarınızın olduğunu düşünüyorum. Karşılıklı hatalarımızın da olduğunu biliyorum. O konuda affınıza sığınıyorum. Son günlerde şahsıma gösterilen ilgiden, abartılı övgülerden, daha önce haksız eleştirilerde olduğu gibi olumsuz etkilendiğimi söylemek istiyorum. Bazen hak etmediğim abartılı övgüler aldığımı söylemeliyim. Bu konuda kendimi kontrol etmeye çalışıyorum ama bazen de etkileniyorum.’
Güneş, şampiyonlukta kendilerine destek veren taraftara da teşekkür ederek, şunları kaydetti:
‘Sayıyı da artırmak önemli ama kaliteyi artırmak da çok önemli. Beşiktaş’ın müthiş bir taraftar kitlesi var. Duyuyordum da bu kadar yoğunlukta olduğunu bilmiyordum. Coşkusunun da çok iyi olduğunu gördüm. Sadece Beşiktaş ile ilgili değil ama sevmek ile dövmek arasında bir sıkıntımız var. Sevmeye giden taraftar maçı alınca seviyor, kaybettiğinde dövüyor. Böyle bir duygu olmaz. Çocuğunuzu hem sevip hem dövmek için gidemezsiniz. Seviyorsanız, sevgiyle bakmanız gerekiyor. Taraftarla bu ilişkileri biraz daha sağlıklı hale getirmek lazım. Kötümser olmamak gerekiyor.’
‘Taraftar ölmeye değil eğlenmeye gelsin.’ diyen Güneş, ‘Maça gelip de hiçbir sıkıntı olmadan stattan çıkan taraftar benim için önemlidir. Ne oyuncuya ne taraftara ne yöneticiye ne de medyaya bir şey olmasın. Daha medeni, güzel olmamız gerekiyor. Karşı tarafı sevginle rahatsız ediyorsan, bu sevgi değildir. O yüzden bu konuda herkese büyük görevler düşüyor.’ şeklinde görüş belirtti.
‘Hiçbir zaman kahraman olmadık’
Sezon başında her maçı kazanmak için sahaya çıkacaklarını söylediklerini anımsatan deneyimli teknik adam, ‘Geçen yıllarda Samet Aybaba ve Slaven Bilic’in katkılarının olduğunu düşünüyorum. Bu yıl da ekibimle beraber bu katkıya devam ediyoruz. Biz hiçbir zaman kahraman olmadık, kahraman olmak da istemedik. Sadece görevimizi yapmaya çalıştık. Yapılan katkıdan ortaya bir eser çıkmışsa bu bizi mutlu eder.’ ifadelerini kullandı.
Güneş, Beşiktaş’ın her futbolcusunun yetenekli, kaliteli ve değerli olduğunu aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘İyi niyet ve samimiyetle çalıştılar. Biz de adil olmaya çalıştık. Oyuncularımızı geliştirdik, yarıştırdık ve yönettik. Tesadüfen hiçbir iş yapmadık. Sorumluluk aldık, çok çalıştık. Dürüst, cesaretli ve paylaşımcı olduk. Hayallerimizin hayata geçmesi için el ele verdik. Hiç kimse tek başına bu işi yapmadı. Keyif alan ve keyif veren takım olmalıydık ve öyle de olduğumuzu düşünüyorum. Irk, dil, din ayrımı olmadan fair play içinde oynadık. Geleceğe odaklı olarak oyunumuzu geliştirmeye çalıştık. Tek vücut, tek nefes olduk ve ses getirdiğimizi düşünüyorum.’
‘Dünya kulübü olma isteğimiz devam ediyor’
Markalaşmak ve büyümek zorunda olduklarını anlatan Güneş, ‘Dünya kulübü olma isteğimiz devam ediyor. Biz kesinlikle futbol oynamaktan zevk alacağız. Bundan ne zaman sapmışsak sıkıntı yaşadık. Ne yaparsan yap, o işi keyifle yapmalısın. Bunu yaparken emek verdik, yorulduk, bazen göz yaşı döktük, acı çektik. Bazen o göz yaşımızı olumsuz olarak bize karşı kullanmak isteyenler oldu.’ şeklinde konuştu.
‘Zoru başarınca her şey kolaydır.’ diyen Güneş, şunları ifade etti:
‘Bugün her şey kolay görünüyor. Bu iş tersine dönebilirdi. Biz ikinci olsaydık bugün çok başarısız görünecektik. Bana göre ikinci de başarılı, birinci de başarılı. Hiçbir zaman rol yapmadık. Başarıyı düşündük. Kimseyi suçlamadık. Açık olduk. Başarıyı başka yerde aramadık. Kendimizi ezdirmedik ve saygıyı ihmal etmedik. İyi örnek olduk. Mazeretlere sığınmadık. Ayrımcılık olmadı, herkese eşit davranmaya çalıştık.’
Sezon boyunca takımda herkesin kendi işini yaptığını vurgulayan Güneş, ‘Herkesin takdir ettiği, bizim de gurur duyacağımız bir Beşiktaş istedik. Öyle de oldu.’ dedi.
Hayatta başarılı olmaktan daha önemli ve değerli şeylerin bulunduğunu dile getiren Güneş, ‘Biz tabii sonuçlar alacağız. Rakibimiz ikinci oldu, antrenörünün 2-3 yıl mukavelesi var, gitme durumu oluyor veya onlar birinci oldu, biz ikinci olduk, benim 2-3 yıllık mukavelem var, benim gitme durumum oluyor. Bu kadar basit mi bu iş? Eğer ben sonuca göre kalacak veya gideceksem o zaman mukavele neden 2-3 senelik yapılır. Bunu anlamış değilim.’ ifadelerini kullandı.
‘İdmana çıkmayan benim oyuncum değildir’
Şenol Güneş, hiçbir oyuncunun mükemmel olmadığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Gidene bakmak yerine elimizdekine sahip çıkalım ve değerini bilelim. Kimse mükemmel değil. Hiçbir oyuncu mükemmel değil. Bugün ‘Gomez iyi’ deniliyor. Gomez alındığında kimse ‘mükemmel’ demedi. Bugünkü gibi övgüler yoktu. Demba Ba en iyisiydi. İdmana çıkmayan hiçbir oyuncu benim oyuncum değildir. Benim için önemli değildir. Elimdeki benim için önemlidir. Ondan faydalanmak durumundayız.’
‘Kin ve nefreti kaldırmak zorundayız’
Tecrübeli teknik direktör, futbolda rakibi düşman olarak değerlendirmenin doğru olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:
‘Futbolda rakibi düşman görmek doğru değildir, saygıyı hak ediyorlar. Oyunun güzel oynanmasında onlar bir ortaktır. Ortada güzel bir oyun varsa bu rakipten kaynaklanır, sadece sizden değil. Bu yüzden kin ve nefreti kaldırmak zorundayız, sevgiyi ve saygıyı biraz daha attırmak durumundayız. Bu zamana kadar çok çalıştık. Arkamızda hiç kimse olmadı. Arkanızda kimin olduğu değil içinizde ne olduğu önemlidir. İçinizde doğrular, iyi niyet, samimiyet, çalışma varsa inan ki arkanızda ordu bile olsa ondan daha güçlüsünüz.’
‘Kendimizi ve Fenerbahçe’yi başarılı görüyorum’
Ligde şampiyonluk için yarıştıkları Fenerbahçe’yi de başarılı bulduğunu anlatan Güneş, ‘Lige baktığımızda kendimizi ve Fenerbahçe’yi başarılı görüyorum. Galatasaray, Trabzonspor ve Bursaspor sıkıntılar çektiler. Olağanüstü çıkış yapan Torku Konyaspor ile Medipol Başakşehir ve Osmanlıspor’u tebrik ediyorum. Avrupa Şampiyonası’nda da milli takıma başarılar diliyorum. Bugünden itibaren artık lig bizim için bitmiştir.’ ifadelerini kullandı.
‘Bu bir aşk işi’
Şenol Güneş, görevini büyük bir istekle yaptığını belirterek, ‘Bu bir aşk iş. Aşk olmadan başarı gelmez. Bunu yapmama rağmen kaybettiğim dönemler de oldu. Ayakta kalma sebebim de o aşk duygusuydu, başka bir şey değil. Çünkü inanıyorsanız ve o aşk sizde varsa, karşılığı mutlaka geliyor. Gelmezse bile vicdanen rahatsınız çünkü işinizi doğru yaptığınızı düşünüyorsunuz.’ diye konuştu.
Tecrübeli teknik direktör, kazandıkları Süper Lig şampiyonluğunun başarı olduğunu vurgulayarak, ‘Bu sezon üç kupadan birini aldık. Biz UEFA Avrupa Ligi ve Türkiye Kupası’ndan elendik, bunlar başarısızlıktır. Türkiye Kupası’ndan elendiğimiz için üzülmedim ama UEFA Avrupa Ligi için üzüldüm. Çünkü hak ettiğimiz bir maçta kaybettik. Bu takımın o gruptan çıkıp, daha üst turlarda olması gerekiyordu.’ değerlendirmesinde bulundu.