Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Dopingle Mücadele Komisyonu Genel Koordinatörü Prof. Dr. Rüştü Güner, dopingli madde kullanan sporcuların, ileride büyük sağlık sorunlarıyla karşılaştığını, çok ciddi kanser türleri, kalp, karaciğer, bağırsak ve böbrek hastalıklarıyla mücadele ettiklerini belirtti.
Güner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle küçük yaştaki sporcuların dopinge yönelmemeleri için yapılması gereken en önemli şeyin eğitim olduğunu, bu sporcuları eğitmenin, dopingle mücadelenin en önemli parçası haline geldiğini söyledi.
Önceki yıllarda yaşanan sıkıntıların ardından tüm federasyonların Dopingle Mücadele Komisyonu ile ciddi çalışmalar yürütmeye başladığını ifade eden Güner, şöyle devam etti:
“Şu anda biz doping kontrollerimizi geçen seneden daha yoğun bir şekilde yapmaya çalışıyoruz. Sevindirici bir nokta var tabii. Geçen seneki atletizm ve halterdeki problemlerin hemen hemen sıfıra doğru indiğini görüyoruz. Çok sayıda örnek almamıza ve çok ciddi kontroller ve hatta hedefe yönelik kontroller yapmamıza karşın, az sorun olduğunu, çok az yasaklı madde yakalandığını görüyoruz. Bunun zaman içinde sıfırlanacağını düşünüyoruz. Herhangi bir problemin ileride yaşanmamasını umuyoruz ve çalışmalarımızı bu yönde yoğunlaştırıyoruz.”
Güner, mücadelenin en önde gelen amacının temiz sporcuların haklarını korumak olduğunu dile getirerek, “Dopingin yasaklanmasının birkaç nedeni var. Bunlardan bir tanesi ve en önemlisi sporcu sağlığını bozması. Diğeri ise adil yarışma ortamını bozması ve performansı artırma potansiyelinin olması. Bu da tabii ki fair play’i ve adil yarışma düzenini bozuyor. Başkasının terini, alkışını çalmak oluyor. Çok küçük bir şeyi çalmak da bankaları hortumlamak da hırsızlık. Aslında doping önemli bir hırsızlık, yani başkasının emeğini çalmak. Bunu önlemek ve sporcuların sağlığını korumak adına bu maddeler yasaklanıyor” diye konuştu.
Dopingli maddelerin gerçekten çok ciddi yan etkiler oluşturabildiğini, bu maddeleri kullanan bir çok sporcunun, ileriki dönemlerde önemli rahatsızlıklar yaşadığını vurgulayan Güner, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bunlardan biri kanser ve çok ciddi kanser çeşitleriyle karşılaşıyorlar. Kalp, karaciğer, bağırsak ve böbrek hastalıklarıyla mücadele ediyorlar. Tabii bu maddelerin kullanımı ile oluşan yan etkilerin artması, böyle bir hastalık oluşacaksa oluşma olasılığı varsa bu maddeleri kullanarak bu olasılığı 10-20 kat artırmış oluyor sporcular. Buna hiç gerek yok. Sağlıklı yaşayabilmek için, sağlıklı spora katılmak gerekiyor. Biz dopingle mücadele konusunda TMOK Dopingle Mücadele Komisyonu olarak elimizden gelen çabayı gösteriyoruz ve göstereceğiz.”
Güner, hiçbir şeyin gizli kalmadığını, şu anda saptanamaz denilen maddeleri 10 sene sonra tekrar analiz edildiğinde, o günkü tekniklerle yakalayabilmenin mümkün olduğunu kaydetti.
2005-2006 yılında alınan örneklerin şu anda analiz edildiğini anlatan Güner, sözlerini şöyle tamamladı:
“Analiz edildiğinde de bazı sporcuların o dönemde negatif dediğimiz, yani ‘Herhangi bir madde bulunmadı’ değimiz idrar örneklerinde yasaklı maddeler yeni yöntemlerle bulunuyor. Yani hiçbir şeyi gizleyemezsiniz. Şimdi artık dopingle mücadele çok ciddi yapılıyor. Sporcuları çok ciddi takip eden bir mekanizma oluşturuluyor. Artık kaçış yoksa temiz spor yapmaktan başka çaresi de kalmıyor sporcuların. Bu da temiz yarışan sporcuların haklarını korumak anlamına geliyor.”