Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Fenerbahçe-Manisaspor maçının tribünlerinde çok güzel görüntülerin ortaya çıktığını ve dün akşamki görüntülerle teröre çok sert bir cevap verildiğini ifade etti.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Fenerbahçe-Manisaspor maçının tribünlerinde çok güzel görüntülerin ortaya çıktığını ve bundan sonra kadınların stadyumlara daha rahat girmeleri gerektiğini söyledi. Ayrıca Bakan Kılıç, dün akşam teröre çok sert bir cevap verildiğini de ifade etti.
Fenerbahçe-Manisaspor maçında ortaya çıkan tablonun teröre sert bir cevap olduğunu ifade eden Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, "Manisaspor maçında Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda yaşanan görüntüler gerçekten Türk kadınlarının aslında teröre karşı da bir cevabıydı bence. Çünkü bu ülkenin başkentinde inadına birileri gelişmeleri sabote etmek adına bomba patlatırken bu ülkenin bir önceki başkentinde, İstanbul’da, dünyanın tanıdığı bir metropolde oradaki en büyük stadyumlardan birinde 40 binin üzerinde kadın ve çocuk bir araya gelebiliyor ve her şeye rağmen futbola devam diyebiliyorsa gerçekten Türkiye’nin bu tür terörist saldırılardan ne kadar da etkilenmediğinin göstergesi olarak görülmelidir" dedi.
"KADINLAR VE ÇOCUKLAR STADA RAHAT GİRMELİ"
Stadyuma kadınların ve çocukların rahatlıkla girmeleri gerektiğini de söyleyen Suat Kılıç, "Ben Fenerbahçe stadındaki kadınların ve çocukların katılımını görünce gerçekten Gençlik ve Spor Bakanı olarak gurur duydum. Çünkü kabinenin açıklandığı ilk gün verdiğim ilk demeçte şunu ifade etmiştim; stadyumların kadınların ve çocukların da rahatlıkla gidebildiği yerler olmasını arzu ediyorum demiştim ve bu konuyla ilgili olarak da Türkiye Futbol Federasyonu ile gereken görüşmeleri bize düşen boyutuyla yerine getireceğimizi ifade etmiştim" diye konuştu.
"KADINLAR MAÇA GİTMEYE DÜNDEN HAZIRMIŞ"
Kadınların, çocuklarını alarak maça gitmeye dünden hazır olduklarını söyleyen Kılıç, "Ayrıca erkeklerin eş ve çocuklarından ayrıldığı günler olmamalıdır maç günleri ve maç saatleri, bunun için çalışacağız demiştim. Gördüm ki kadınlar stadyumları alev alev doldurmaya dünden hazırmış zaten.
Çocuklarını alıp stadyumlara gitmeye dünden hazırlarmış. Fakat şöyle bir şey oldu; ben işimin yoğunluğu nedeniyle, bir taraftan toplantılara devam ederken öte yandan maçı sessiz izledim, yani ekran açıktı ama bir taraftan arkadaşlarımla görüşmelerime devam ettim. Dolayısıyla bazı mimli dakikalar sırasında küfürlü tezahürat yapıldığı bilgisi bana sonradan sosyal medyadan ulaştı. Kısa bir kısım dendi, ben tahmin ediyorum ki aralara erkekler karıştıysa 1-2 tane, bugün de gazetelerde onları gördüm herhalde futbol federayonu onun da yerine getirecektir. Yine kadınlardan değildir, Türk kadını öyle bir tezahürata aracılık etmez diye düşünüyorum.
Çünkü özellikle Trabzonspor camiasından epey bir serzenişler oldu, haklı olarak. Kadınların stadyumlardaki varlığı küfürsüz maç seyir zevkine hizmet etmelidir diye düşünüyorum. Çünkü ısrarla şu tezi savunmaya devam edeceğim; bir ortamda kadın varsa o ortamda bulunan erkekler oturuşları dahil olmak üzere davranışlarına çok daha büyük bir özen gösterirler. Anadolu’nun adetidir, bir ortamda kadın varsa müsadesi olmadan ayak ayak üstüne atılmaz, bacak bacak üstüne atılmaz. Ağızdan çıkan söze dikkat edilir, en hafif ifadelerde bile afedersiniz affınıza sığınarak şeklinde bir ifade araya sıkıştırılır. Eğer kültürümüzün, medeniyetimizin, ahlak disiplinimizin gereği erkeklerin kadınların bulunduğu ortamda bu şekilde hareket etmesi ise kadınların da erkeklere bile çok gördüğümüz cümleleri ağızlarına almamaları gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"BAZI GEREKSİZ TEZAHÜRATLAR YAPILDI"
Maçta bazı gereksiz tezahüratların da yapıldığına dikkat çeken Suat Kılıç, "Her şeye rağmen Fenerbahçeli kadınların o stadyumu doldurması takdire şayan bir çabadır, bir kaç bin kişinin belki arada gereksiz 1-2 tezahüratı tekrar etmesinden dolayı bütün o kadın camiasını zan altında bırakmak kesinlikle yanlış olur. Kadınların stadyumlara gidişlerini ve girişlerini mutlaka teşvik etmek lazım. Hatta bunu sadece stadyumların veya seyircisiz maç oynama günlerinin işi, geleneği haline getirmemek lazım. Belki sezonda bir veya iki maçı tamamen kadınlara açık hale getirmek lazım, bir kaç sezon geçiş dönemi. Yoksa benim arzu ettiğim kadınların, erkeklerin, gençlerin, çocukların birlikte tribünlerde yerini almasıdır" dedi.
"KULÜPLER BİZİ ZİYARET ETTİ"
Spor Toto Süper Lig ve Bank Asya 1. Lig kulüplerinin kendilerini ziyaret ettiğini belirten Suat Kılıç, "Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak Spor Toto Süper Lig kulüpleri ve Bank Asya 1. Lig’indeki kulüpler ile çok yoğun bir etkileşim içinde hareket ediyoruz. Daha önce kendileriyle İstanbul’da bir toplantı gerçekleştirdik. Sonrasında iki kez bizi makamımızda ziyaret edip hayırlı olsun dileklerini ve taleplerini ilettiler.
Dün üçüncü defa bakanlık binasında ziyaretimize geldiler. İşin içinde Fenerbahçe de var, Trabzonspor da var, Galatasaray da var, Beşiktaş da var, onlar dışında 14 Anadolu kulübümüz de var, başkanları düzeyinde ve kulüplerin arzusu; 6222 sayılı yasanın değiştirilmesi ve bedeli yöneticilerin, spor adamlarının, antrenörlerin, teknik direktörlerin, futbolcuların ödemesi. Ama kulüp tüzel kişiliklerinin ligden düşürülme şeklinde bir cezaya muhatap kılınmamalıdır. Bu konuda 18 Spor Toto Süper Lig takımı hemfikir, altını çizerek söylüyorum.
Bizim zaten kendilerine yönelik vurgumuz şuydu; işin içinde Galatasaray, işin içinde Trabzonspor, işin içinde Beşiktaş’ı ve Fenerbahçe’yi birarada bulundurumazsanız ve atacağınız adımlara geride kalan 14 Anadolu takımının mutlak kayıtsız şartsız desteğini alamazsanız yapılacak olan her türlü düzeleme ya da her türlü düzenleme arayışı başka bazı tartışmaları beraberinde getirecektir. Önce hemfikir misiniz? Dün geldiler, önceki gelişlerinde de aynı şeyi söylediler, hemfikiriz dediler. O zaman biz kendilerine şunu ifade ettik; 6222 sayılı yasayı biz çıkarmadık, iktidar grubu çıkarmadı" diye konuştu.
"YASA TÜRK HUKUK SİSTEMİ İLE AYKIRILIKLAR TAŞIYOR"
Mevcut yasanın Türk Hukuk sistemine de aykırılıklar taşıdığını söyleyen Spor Bakanı Suat Kılıç, Bu yasaya bizim bir takım itirazlarımız vardı. Çünkü yasanın Türk hukuk sistemine aykırılıklar taşıdığı kanaatindeydik ve kendilerini muhalefete yönlendirdik. O dönem CHP’ye gittiler, MHP’ye gittiler, BDP’ye gittiler, onların onay ve rızalarını aldılar. Sonra bize geldiler, bizde kerhen ve diğer muhalefet grupları destek veriyorsa ve sizde bu kadar istiyorsanız gereken desteğini sağlarız dedik ve bu kanun çıktı. Mademki kulüpler bu kanundan geriye dönüş arzu ediyor kulüpler ve Türkiye Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği. O zaman kendilerine biz aynı yolu işaret ettik. İstanbul’a hangi yoldan gittiyseniz geriye dönüş ancak aynı yoldan mümkündür dedik.
MHP’ye gidecekler önerilerini ifade edecekler, CHP’ye gidecekler önerilerini ifade edecekler, eğer teröristlerle sokakta oturma eylemleri yapmaktan vazgeçer, meclise gelirlerse BDP’ye gidecekler onlara da aynı teklifi iletecekler. Ve nihayetinde ortak bir zemin oluşturabilirlerse bize de gelip bu ortak zemindeki taleplerini ifade edecekler. Siyaset, kulüpler, spor camiası, taraftar grupları hemfikir olursa biz durumun gereğini değerlendiririz kendilerine bunu söyledik. Yoksa bakanlık olarak, hükümet olarak, AK Parti grubu olarak o kanundan geriye dönüşe yönelik tek cümlelik bir yasa değişikliği çalışması bizde söz konusu değil" şeklinde konuştu.
"OLİMPİYAT KONUSUNDA ÇOK İDDİALIYIZ"
Katar ve Azerbaycan ile görüşüp Olimpiyatlara aday olacaklarını açıklayan bakan Kılıç, "Olimpiyat Stadyumu’na yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Stadın donanımlarını artırmaya devam edeceğiz, gerek duyulması halinde stadyum çevresinde yeni yapılarla İstanbul’un sportif tesisler birikimine katkı vermeye devam edeceğiz. Olimpiyatlara sadece aday değiliz, çok iddialı bir aday ülkeyiz, İspanya’da ekonomik kriz var, İtalya’da ekonomik kriz var, Tokyo’nun durumu belli, Katar’ı karşımıza çıkarmak istiyorlar, Azerbaycan’ı karşımıza çıkarmak istiyorlar ama biz onlarla da konuşacağız, tüm dünyaya derdimizi anlatacağız. Olimpiyat meşalesi ilk defa, halkı müslüman ama demokrasi biçimi laik, demokrasiyi içselleştirmiş bir coğrafyaya, hem Türk hem müslüman bir ülkeye ve ilk defa olarak ortadoğu’yu da kapsayan bir coğrafyaya intikal etmiş olacak diye düşünüyorum" dedi.
"SÖZ VERDİĞİMİZ VİLAYETLERE STAT YAPACAĞIZ"
12-13 vilayete söz verdikleri gibi stat yapacaklarını da dile getiren Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, "Antalyalıların stat konusundaki lobisini kutlamak lazım doğrusu. Enişteliğimizi bile devreye koydular Antalya’nın stadyumu için. Evet Antalya’ya bir stadyum yapacağız ve buna kısa sürede başlayacağız. Sadece Antalya’da değil, Akdeniz Oyunları nedeniyle hızlıca ve ilk olarak Mersin’de, protokolünü imzaladık Gaziantep’in, Malatya da aynı şekilde, Samsun’da, Sakarya’da, Türkiye’nin 12-13 vilayetinde söz verilen yerleri kendileri biliyorlar. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın stadyum sözü verdiği bütün illerimizde yeni stadyumları inşa edeceğiz. Oturma kapasitelerini Ankara’da belirleyeceğiz, çünkü istatistiklere bakmamız lazım. Bir koltuğun devlete maliyeti 2 bin dolar. Dolayısıyla 40 bin kişilik stadyumu 10 bin kişilik seyirci ortalaması olan bir yere yapmanın gereği yok.
Ankara’da 45 bin vaadimiz vardı, seçim öncesi sayın başbakan bunu 40 bin olarak açıkladı ama Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı sayın başbakana giderek Ankara stadyumunun kalitesinin yüksek olmasını ama 40 bin koltuk kapasitesinin 30 bine düşürülmesi talebinde bulundu. Niye? Ankara’daki oturma kapasitesi ve doluluk oranları belli, Samsun istatistikleri ortada, Mersin istatistikleri ortada, Trabzon’un istatistikleri keza ortada. İstatistik bilimini kullanarak hareket edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"FORMULA 1’DEN CİDDİYETSİZLİK NEDENİYLE VAZGEÇTİK"
Formula 1’den vazgeçmelerinin nedenini de ilk defa NTV mikrofonlarına açıklayan bakan Kılıç, "Formula 1’den vazgeçtik, net olarak söylüyorum ilk olarak bir canlı yayında size söylüyorum. Çünkü Türkiye ve Türkiye’nin sportif kurumları oynanacak kurumlar değil. Oylanacak kurumlar da değil. Türkiye’yi Bahreyn ve Moskova’yla tehdit etmeye kalkmalarını kabul edemezdik.
Önce 26 milyon dolar hava parası talep ettiler, biz bu rakamı veremeyeceğimizi, önceki yıllardaki 13 milyon rakamı üzerinden hareket edeceğimizi söyledik. Nihayetinde 13 buçuk milyon dolar rakamını da kabulle geldiler ama gelinen nokta itibariyle artık iş olabildiğince karşı taraf açısından, muhatap kurum açısından ciddiyeti sorgulanacak bir hale maalesef geldi. Biz isterdik ki bu kadar büyük yatırımın yapıldığı İstanbul’a kadirşınas davranabilsinler. Bilet paraları onların, yayın gelirleri onların, ayrıca Türkiye 26 milyon dolar hava parası verecek. Başka? Başka talebiniz var mı diye soracaktık? Bunu yapmak yerine, bu kurumu, bu tesisi başka amaçlarla yine benzer organizasyonlarla kullanmak üzere devletin, İstanbul Ticaret Odası’nın, Türkiye Odalar Birliği’nin uhdesinde tutmaya karar verdik. Bu milletin çöpe atılacak, o kadar peşkeş çekilecek parası yok, onu da net olarak söylemiş olayım" sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Bugün