Spor Toto Süper Lig’de, Eskişehirspor’u konuk edecek Bursaspor’un Teknik Direktörü Şenol Güneş, “Her maçı kazanmak istiyoruz ve o gücümüz de var. Bunda başlangıcın iyi olması önemli. O da Eskişehirspor maçı olacaktır” dedi.
Güneş, Özlüce Tesisleri’nde düzenlenen basın toplantısında, milli maçlar dolayısıyla lige verilen arada tempolu çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Milli oyunculardan Aziz Behic’in takıma dün dahil olduğunu, Bakaye Traore’nin henüz gelmediğini belirten Güneş, sakatlıkları süren Ozan İpek ve Şener Özbayraklı’nın idmanlara katılabildiğini, Fernandao’nun ise cezası nedeniyle Eskişehirspor maçı kadrosunda yer alamayacağını bildirdi.
Özbayraklı’nın, Mersin İdmanyurdu maçında herkesin şikayet ettiği pozisyonda sakatlandığını dile getiren Güneş, “3 puanı kazanan Mersin İdmanyurdu’nun bile rahatsız olduğu dönemde biz hem 3 puanı verdik hem de oyuncumuzun burnu kırıldı. Herhalde burnu rüzgardan kırıldı ama Şener, ameliyat sonrası düzeldi” ifadesini kullandı.
Şimdiye kadar oynadıkları 5 müsabakada 6 puan alabildiklerini ve 9’uncu sırada yer aldıklarını hatırlatan Güneş, bunun beklentilerinin altında olduğuna dikkati çekti. Güneş, şöyle devam etti:
“Kaybettiğimiz 3 maçtaki rakiplerimizden üst sıralarda bulunan takımlar var. Onlara karşı oynadığımız oyunun karşılığında 3 puan bile alabilir ve biz üst sıralarda bulunabilirdik. Bunlara bakmak yerine oyunumuzu geliştirerek önümüzdeki diğer maçları kazanmak istiyoruz. Önümüzde milli maç haftasına kadar biri kupa olmak üzere 5 maçlık periyot var. Her maça 3 puan isteğiyle çıkacağız. Her maçı kazanmak istiyoruz ve o gücümüz de var. Bunda başlangıcın iyi olması önemli. O da Eskişehirspor maçı olacaktır. Bu maçtan mutlak 3 puan istiyoruz. Taraftarımızı da bu karşılaşmada yanımızda görmek istiyoruz.”
Güneş, futbolculardan Enes Ünal, Fernandao ve Josue’ye, dün katıldıkları imza gününde medyaya konuşma yasağı getirilmesini doğru bulmadığını ve konunun detayını araştıracağını anlattı.
Bir gazetecinin, “Mersin İdmanyurdu maçında savunma oyuncusu Renato Civelli’nin bir pozisyonda rakibine yaptığı hareket çok tartışıldı. Bu, oyuncuyu yıpratma politakası mı?” sorusunu yanıtlayan Güneş, “Civelli’nin agresifliği var. Yaptığına baktım ancak rakip çekiyor. Doğru bulmuyorum ama çekme ve itme sonucu yapıyor bunu” görüşünü iletti.
Şenol Güneş, Fernandao’nun yerine Eskişehirspor maçında Enes Ünal ya da Bakambu’yu oynatacağı bilgisini verdi.
“Zaman zaman kızıyoruz, işte orada kontrolü kaybediyoruz”
Türk futbolunun gidişatıyla ilgili soru üzerine Güneş, Milli Takımın başarısının herkesi mutlu ettiğini, başarısızlığının ise üzdüğünü vurguladı.
Herkesin sorumluluğu bulunduğuna değinen Güneş, şunları kaydetti.
“Birilerini suçlayarak başarılı sonuçlar alamayız. Oyuncular ve teknik ekip üzerinden hesaplar görerek sonuçlara gitmek istiyoruz. Milli Takım ve Türk futboluyla ilgili sistemden kaynaklanan sorunlar, yapısal bir bozukluk var. Bunların bir parçası da bu. Konuştuklarımızla ilgili düzeltilmesi gereken konular, benimle de sizinle de oyuncularla da ilgili. Burada özellikle güzel şeyleri sunmak yerine kötü şeyleri sunuyoruz. Evet, Türk Milli Takımı’nın 3 maçta aldığı puan, kötü bir sonuçtur. Buna hepimiz üzüldük. Başta teknik ekip, oyuncular olmak üzere biz de dahil siz de dahil hepimiz üzüldük. Zaman zaman kızıyoruz, işte orada kontrolü kaybediyoruz. Sonuçlar üzerinden yol haritaları çizmeye çalışıyoruz. Oysa başta o haritaların çizilmiş olması gerekiyor. Aynı şey kulüpler için de geçerli.”
Güneş, Milli Takım ile ilgili eleştiriler yapılırken kimsenin kendi düşüncesinin değişmesini istemediğini savundu.
Kişinin başkalarını değiştirmeyi ifade etmesi yerine kendisini, düşüncesini değiştirmesinin daha sağlıklı olacağını bildiren Güneş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Eleştiriye bir şey demiyorum ama onları suçlayarak hiçbir yere varamayız. Birileri bedel ödeyecek, sonunda bir yere varmak lazım. Milli Takım, şu an aldığı sonuçları hak etmiyor. O kadar kötü bir takım değiliz. O kadar kötü oyuncularımız yok. Bu arada yine aynı dönemde baktığınızda Hakan Şükür, Altın Ayak Ödülünü aldı. Gündeme ne kadar girdi? Hiç. Neden? Ortak değerlerimizi kaybettik. Kişisel bakıyoruz. Birine kızıyorsak onu yok ediyoruz. Ürettiğimiz oyuncuya sahip çıkamıyoruz. Başarısını paylaşmıyoruz. Bunları düzeltmezsek hiçbir yere varamayız. Bugün ne kadar Milli Takımın aldığı saha sonuçlarına üzülüyorsak Hakan Şükür’ün aldığı ödüle o kadar sevinmeli ve gurur duymalıyız. Havuzun içinde balıklar düşünün. Havuzun içine ne kadar iyi ve canlı balık atsanız da su kirliyse etkilenecektir. Bu havuzun içindeysek o havuzun suyunu düzeltmek durumundayız. Havuzun içindeki sadece bir ölü balığı almakla halledemeyiz. Başka balıklar da ölecektir. Kirli suyu değiştirmek durumundayız. Milli Takımla ilgili başarısızlığa üzülüyorum. Fatih Hoca bir üzülüyorsa ben 3 üzülüyorum. Bu tabloları biliyorum. Bu, bir kişinin kaldıracağı bir iş değildir. Kimse kahramanlar yaratmasın. Kimse kahraman değildir, kimse hain de değildir.”