Kendimi Hep Milli Takım’a Hazırlıyordum

Futbol
A Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı, göreve geldiği günden itibaren hayatında yoğunluğun arttığını belirtirken, turnuva takımı olabilmek için doğru temeller atacaklarını söyledi. TRT Spor kan...
EMOJİLE

A Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı, göreve geldiği günden itibaren hayatında yoğunluğun arttığını belirtirken, turnuva takımı olabilmek için doğru temeller atacaklarını söyledi.

TRT Spor kanalındaki ‘Basın Tribünü’ programına konuk olan Avcı, "Bir haftadır 4-5 saatlik uykuyla yaşıyorum." dedi.

A Milli Takımlar Teknik Direktörü Abdullah Avcı, önceki gece TRT Spor’da yayınlanan Basın Tribünü programına konuk oldu.

Ay-Yıldızlı ekibin başına hak ederek geldiğine inandığını belirten Avcı, Türk futbolunun bugünü ve geleceğiyle ilgili önemli açıklamalar yaptı…

Beynimin yarısı Milli Takım’daydı. U17 takımıyla elde ettiğimiz başarımızdan sonra sistem organizasyonunu oluşturmaya çalıştık. Milli Takımlar harici takımlarda hoca olarak 205 resmî müsabakaya çıktım. Beynimin bir tarafını Milli Takım’a gidersem diye sürekli hazırlıyordum. Adım sürekli geçtiği için Almanya maçından sonra hiçbir milli maça yanlış anlaşılma olmasın diye gelmedim. İkinci Hırvatistan maçından sonra teklif geldi. Kamuoyunun bana genel bir desteği vardı. Bu duygularla hareket edilerek bana teklif geldi.

Takım ruhu oluşturmalıyız. Milli Takım’da sevgi, saygı ve aile ortamı oluşmalı. 2008’deki jenerasyonumuz bu elemelerde bu anlamda maalesef mesafe kat edemedi. Jenerasyon olarak baktığımızda 85 ve 91 doğumlular arasında 8-10 sene Milli Takım’da oynayacak kadro var. Ufak tefek değişiklikler olacak, bunu zamanla göreceğiz. Önemli olan takım ruhu ve birlikteliğini oluşturmamız.

2014’te Brezilya’da olacağız. Turnuva takımı olabilmek için doğru temeller atacağız. 2014 Dünya Kupası’ndan çok ümitliyim. Bu ekip Brezilya’da olacak. Biz buna inanıyoruz. Ama herkes buna destek olmalı. Mustafa Pektemek beni heyecanlandırıyor. Beşiktaş’ta uzun süre görev alırsa Milli Takım için yararlı olur. Sırtı dönük oynayabilen ve Hakan Şükür’e benzeyen bir stili var.

Sistemimiz istediğimiz sonucu alacak sistem olacak. Sistemde rakamlar çok önemli değil. Hepsi birbirine yakın sistemler ve taktikler. Önemli olan disipline sadık kalıp bunu sahaya yansıtabilmek. Diyelim 4-3-3 oynayacağız, kanatlar bekleneni veremezse nasıl sürdüreceğiz o sistemi? Oyuncuya göre sistemi oluşturacağız. Sahada istediğimizi almaya giden sistemimiz olacak.

Milli Takım’ın kapısı herkese açık. Bazı oyuncular alınmıyor, onlara Milli Takım yasak gibi görüşler var. Bizim herkese kapımız açık. Önümüzde oynayacağımız özel maçlar var. İbrahim Toraman, Milli Takım’a alınmıyor diye eleştiriliyordu. İbrahim’in performansına bakacağız ve değerlendireceğiz. Göreceksiniz maça göre oynatacağımız sisteme göre bazı oyuncular alınmadığı zaman da bize saygı gösterecek.

Devşirme oyuncu istemem. 85-86-87-88 dönemi oyuncuları değerlendireceğiz. Bizi üst gruplarda heyecanlandıran bazı oyuncular var. Onları da bekliyoruz. Öncelik hakkım bizden yetişmiş oyuncudan yana. Devşirme oyuncuları ancak altyapılarda yetişmiş iseler değerlendirebiliriz. Yaşı geçmiş oyuncuları kısa süreli başarılar için değerlendireceğimi sanmıyorum.

Hırvatistan maçlarında Hiddink hatalıydı. Milli Takım’ın yaşadığı başarısızlık sadece Hiddink’e bağlı değil, herkes bunun bir parçası. Ama Hiddink’i yanlış yaptı diye Hırvatistan maçları için eleştirebiliriz. 3-0’lık skor gerçekçi skor değil. İletişim eksikliğinden takım bir anda yapacaklarını yapamayacak duruma geldi.

Ben G.Saraylıyım ama bulunduğum mevkide asla. Büyük takımlarda oynamadım hiç. 21 yaşındayken 2. Lig’de gol kralıydım. Karagümrük’te oynarken 4 büyükler beni istiyordu ama ben kendimi bir anda Rizespor’da buldum. Beşiktaş’ta futbola başladım ama G.Saraylıyım. İçinde bulunduğum ortamlarda işim gereği ben tarafsız kalmak zorundayım. Bir takımı tutup sevebilirsiniz ama renginiz işinizi yapmanıza asla engel olmaz, olmamalı.

Zaman