Carvalhal: 4 Gün Boyunca Uyumadım

Futbol
Beşiktaş Teknik Direktörü Carlos Carvalhal, Siyah-Beyazlı kulübe hizmet için geldiğini, geleceğiyle ilgili endişe duymadığını söyledi. TRT Spor’da yayınlanan Basın Tribünü programına röportaj ve...
EMOJİLE

Beşiktaş Teknik Direktörü Carlos Carvalhal, Siyah-Beyazlı kulübe hizmet için geldiğini, geleceğiyle ilgili endişe duymadığını söyledi. TRT Spor’da yayınlanan Basın Tribünü programına röportaj veren Portekizli çalıştırıcı, başta Boluspor maçı olmak üzere birçok soruyu içtenlikle cevapladı.
Beşiktaş’ta yönetimin değişmesiyle birlikte geleceği tartışma konusu olan Teknik Direktör Carlos Carvalhal, çarpıcı açıklamalar yaptı. TRT Spor’da yayınlanan Basın Tribünü’ne röportaj veren Portekizli çalıştırıcı, Siyah-Beyazlı takımın yoğun maç takvimine yenik düştüğünü söyledi. Kulübe hizmet için geldiğini vurgulayan Carvalhal, kariyeriyle ilgili endişe taşımadığını kaydetti. Ziraat Türkiye Kupası’na veda ettikleri 1-0’lık Boluspor karşılaşmasına ayrı bir paragraf açan Carlos Carvalhal, bu müsabakanın ardından dört gün, dört gece uyuyamadığını dile getirdi. İşte Carlos Carvalhal’den yansıyanlar:

Yapılan eleştiriler hep sistem ve oyunlarla ilgiliydi. Ben bahane bulmadım ya da suç atmadım, sadece gerçekleri konuştum. Takvimimiz gerçekten çok agresifti. Futboldan çok az anlayan insanın bile Beşiktaş’ın maç trafiğine baktığında fiziki açıdan dayanılamaz olduğunu anlaması gerek. 5-6 hafta önce 3 kulvarda mücadele ediyorduk. Takım lidere daha yakın durumdaydı. Avrupa Ligi’nde iyi işler başarıyorduk. Ziraat Kupası’nda devam ediyorduk. Oyuncular çok iyiydi. Beşiktaş’ın hocası çok iyi işler yapıyordu. Takım kaybetmeye başladığında hoca da, futbolcular da kötü oldu.

Yıldırım Demirören gibi iyi bir figür vardı. Sıkıntımız olduğunda ertesi gün çözüleceğini biliyorduk. Onun verdiği güven bir anda kayboldu. Yönetim olmayınca insanlar "Yarın ne olacağız?" kaygısı yaşadı. "Problemler nasıl çözülür ya da kime gitmeliyiz?" kaygısı yaşıyorlardı. Yeni yönetimin seçilmesi bize tekrardan güven verdi. İstanbul Büyükşehir Belediye maçına daha farklı bir imajla çıktık. Gerçek anlamda takımı en son geçen kasımda çalıştırdım. 3-4 günde bir oynadığımızdan yapmamız gereken tek şey sakatları iyileştirip bir sonraki karşılaşmaya hazırlamaktı.

Dünyadaki hiçbir hoca ve hiçbir lig, Beşiktaş’ın bu sene yaşadığı durumu yaşamamıştır. "İngiltere’de çok maç yapılıyor." derler. Araştırıp baksınlar. Ancak Bolu’ya son maçın 2,5 gün ardından gittik. Hayatımda bana en çok sıkıntı veren maçtı. Bolu maçından sonra 4 gün 4 gece uyuyamadım. Bana en çok sıkıntı veren o maç oldu. Bu takım daha ileride olmayı hak ediyordu. Taraftarlar, takımını daha iyi yerlerde görmeyi hak ediyordu. Bu nedenle hem oyuncularım hem de taraftarlarım adına çok üzüldüm. 11 yaşından beri futbolun içindeyim ve ilk defa bu kadar sinirlendiğimi ve üzüldüğümü hatırlıyorum.

Beşiktaş’ı, başka bir takıma gitmek için basamak olarak görmedim. Buraya Beşiktaş’a hizmet için geldim. Gelecek için endişem yok. Bana gelen birkaç teklif var. Ancak şu an bunları hiçbir şekilde duymak istemiyorum. Benim için bitmiş hiçbir şey yok. Görevimin son dakikasına kadar buraya hizmet edeceğim. Bu ülkeyi çok seviyorum. Burada yaşamayı ve buradaki insanları çok seviyorum. Türkiye’ye çok iyi adapte olduğumu düşünüyorum. Beşiktaşlı olmaktan çok mutluyum. İnönü’ye çıkmak, Beşiktaş taraftarıyla birlikte yaşamak benim için çok büyük ayrıcalık.

Beşiktaş, geçen sezon ligi 5. sırada bitirmişti. Karşılaştırma yaparsak, geçen seneden daha iyi durumdayız. Türkiye tarihinde ilk defa bir grubu lider bitirdik. 1903’ten bu yana UEFA’daki en iyi 2. dereceyi egale ettik. Ancak bu, bizim için yeterli değil. İlk hedefimiz play-off’tu. Bunu başardık. Play-off’ta her şey olabilir. 6 maç oynayacağız.

Hiçbir oyuncuyu "bu benim ülkemden ya da farklı ülkeden" diye görmedim. Bütün futbolcularla iyi ilişkilerim var. Türk oyuncularla daha iyi ilişkilerim olduğunu söyleyebilirim belki de. Quaresma’nın davranışında kim olursa olsun aynı tepkiyi görürdü. Takım ahengini bozacak bir durum olduğu için disipline yönelik kararlar almamız gerekiyordu. Takım için gereken neyse onu yaptık. Sonra benden ve takım arkadaşlarından özür diledi. Cezasını çekti.

Fernandes, çok kaliteli ve ciddi bir teknik kapasiteye sahip. Çalışarak bu noktaya geldi. Çok daha iyi olacak. Fernandes’in yükselişinin herhangi bir futbolcunun geli-şiyle-gidişiyle (Guti) ilgili olduğunu düşünmüyorum. Kendisi iyi bir futbolcu ve iyi bir profesyonel. Beşiktaş, çok büyük bir kulüp. Buradan çok büyük oyuncular geçmiştir. Sözleşmesi biter, Beşiktaş kazanmaya devam eder. Beşiktaş, bir oyuncuya bağlı değildir. Ama şu an Fernandes’in burada mutlu olduğunu biliyorum.

Diğer oyuncularımızı da unutmamak gerek. Cenk, Mustafa, Egemen ve Necip, Milli Takım’a gitti. Mustafa Pektemek, daha öncesinde daha çok boşluklara mücadele eden bir oyuncuydu. Ancak burada daha çok kapalı defanslara karşı oynuyor ve bunun bir adaptasyon süreci var. Ancak her gün biraz daha büyüyor ve üzerine daha çok koyuyor.

Tayfur Hoca (Havutçu) çok iyi bir profesyonel. Cezaevine gittiğimde o da bana moral veriyordu. Şu an hak ettiği yerde. Fatih Terim ise çok centilmen bir insan. Fırsat olduğunda ya da denk geldiğimiz zamanlarda konuşuyoruz, ben keyif alıyorum. Şu an çok iyi işler yapıyor, çok iyi bir sezon geçiriyorlar.

Realist olmak zorundayız. Eğer Beşiktaş şampiyon olmak istiyorsa bütün maçlarını kazanmak zorunda ve aynı şekilde Galatasaray’ın da puan kaybetmesi lazım. Ayaklarımız yere basmalı. Galatasaray, Ordu ile oynayacak ve Orduspor kolay bir takım değil. Fenerbahçe ise Trabzonspor’la oynayacak. Herhalde ikisi de kazanmaz. Ancak konuşmamız gereken onların değil, kendi maçımız. Manisa ve İ.B.B maçlarında taraftarın verdikleri desteğe ligin son döneminde ihtiyacımız var.

Zaman