Yamaç paraşütü, isminde paraşüt kelimesi geçmesine karşın serbest paraşütten son derece farklı, en az onun kadar heyecanlı, eğlenceli ve hayatının bir döneminde uçmaya ilgi duymuş her insan için de “keşke yapabilsem” diyeceği türden çok özel bir zevk. Şimdi de bu güzide sporu birlikte tanıyalım…
Nereden doğdu ve nasıl?
Filmi 1980’li yılların başına sardığımızda, serbest paraşüt o dönemde zaten yıllardır yapılan bir spordu ancak her konuda olduğu gibi burada da yenilikçi bir takım kişiler mevcuttu. Bu kişiler (her nedense) normal paraşütlerle yüksek bir yerden, mesela uçaktan atlamak yerine yamaçlardan, dağlardan tepelerden uçuş denemeleri yaparak işe başladılar. Bunun en büyük nedeni olarak paraşüte oranla daha hafif, daha esnek ve daha yumuşak bir hava aracı arayışında olmalarını gösterebiliriz. Zamanla bu denemeler neticesinde aerodinamik yapısı normal paraşütten daha farklı, havada süzülmeyi daha da kolaylaştıran (ancak bu kolaylığın en ideal şekilde sağlandığı delta kanatlardan da daha az maliyetli ve daha kolay kurulumlu) paraşütler tasarlandı. Ve bugün adına yamaç paraşütçülüğü dediğimiz yeni bir havacılık sporu doğmuş oldu.
Günümüzde dünyanın her ülkesinde bu sporu yapanların sayısı giderek artıyor. Çünkü serbest paraşütten farklı olarak yamaç paraşütünde yüzlerce kilometre boyunca havada süzülmek (hatta “yükselmek”) ve saatlerce uçabilmek mümkün… Bunun yanında yamaç paraşütünün en büyük avantajı diğer hava araçlarına göre çok daha kolay havalanması, daha kolay yönlendirilip indirilebilmesi. Ayrıca kalkıştan önce sadece birkaç dakikada hazırlanabilir ve inişten sonra da derhal toplanıp bir sırt çantası büyüklüğüne getirilebilir. Ve en önemlisi temel uçuş becerisi, sadece birkaç haftalık eğitimle kazanılabilir.
Alet Edevat
Tahmin etmenin zor olmayacağı şekilde bu spor için gerekli ilk malzeme bir adet paraşüt. Ancak yamaç paraşütünün tüm basit görünümüne karşın elbette karmaşık ve deha ürünü bir tasarımı mevcut. Bu bütünü genel olarak 4 bölüme ayırabiliriz: Kanat (kanopi), ipler, kolonlar ve kuşam (harnes).
Kanat: Esas olarak “uçulmasını” sağlayan kısım burası. Uçuş esnasında içi havayla dolar, içinde 40 ile 60 civarında hava hücresi bulunur, aerodinamik yapısı kusursuzdur ve pilotun kilosu, uçuş koşulları ve pilotajın yetkinliğine göre farklı modellerde üretilir.
İpler: Bir tanesinin 100 kg çekebildiğini ve bir yamaç paraşütünde onlarca ip bulunduğunu düşündüğümüz zaman güvenilirlikle ilgili sorular kolayca ortadan kalkmış oluyor. Bunun yanında kanada doğru hepsi ikiye-üçe ayrılarak ağırlığın kanat kumaşına eşit olarak dağılmasını sağlar. Askı ipleri ve fren ipleri olarak ikiye ayrılırlar.
Kuşam: Oturulan kısım. Plastik ya da tahta bir oturma kısmı, kumaştan bir sırtlık, omuz askıları ve kolonlardan oluşur. Vücut ölçülerine göre farklı boyutlarda üretilir ve uçuşun pozisyonuna göre ayarlanabilir.
Kolonlar: İplerin tümünün birleşip toplandığı metal halkaların bağlandığı yer kolonlardır. Bu sayede kalkış esnasında pilotun tek bir noktadan çekerek tüm ipleri kontrol etmesini sağladığı gibi, iplerle hiç uğraşmadan bir kuşamı çıkarıp diğerini takmayı da mümkün kılar.
Kask: Diğer bir temel malzeme ise kask tır ve bunun yanında variometre, rüzgar ölçer, uçuş tulumu, uçuş botu ise kullanılan diğer malzemeler arasında yer alır.
Yamaç paraşütünde sağ ve sol olmak üzere iki fren bulunmaktadır ve bu sayede istediğimiz yere çok yumuşak iniş yapma imkanımız bulunmaktadır. Yani çoğu insanın düşündüğü gibi yamaç paraşütü rüzgar nereye eserse oraya değil, siz nereye isterseniz oraya gider.
Emniyet
Yamaç paraşütünde yanlış bilinen bazı durumlar vardır. Kazaların sebebi ters rüzgar değildir ve böyle bir durum yoktur. Rüzgar kalkış ve inişte tam karşıdan esecek şekilde kanadımız serilir. Kalkış yaptıktan sonra rüzgarın esme yönü önemli değildir. Kazaların çok büyük oranı olumsuz hava koşulları veya akrobasi gösterilerinde kazalar olmaktadır. İyi eğitim almış bir pilot havayı tanır ve uygun olmayan şartlarda uçuş gerçekleştirmez.
Kullanılan malzemeler dahi eğitim, orta seviye, ileri seviye olarak değişmektedir. Diğer bir konu ise yamaç paraşütünde “atlama” terimi kullanılmaz bunu yerine “ kalkış “ terimini kullanırız. Yamaç paraşütünde kalkış yapılır serbest paraşütte ise atlama. Serbest paraşütte “ düşüş ” vardır, yamaç
paraşütünde ise “ süzülüş ” , buda serbest ve yamaç paraşütü arasından basit farklardır.
Yamaç paraşütü asla ve asla kendi kendine öğrenilecek bir spor değildir. Uçmanın verdiği o inanılmaz zevkin tadılabileceği en basit ve ucuz yol olmasına karşın, şayet bilgisizce davranılır ve gerekli tedbirler daha en başından alınmazsa ölümlere bile yol açabilir. Bunun için mutlaka eğitim alınmalıdır. Ülkemizde yamaç paraşütçülüğü eğitimi veren 40’tan fazla üniversite kulübü mevcuttur. Ancak bu kulüplerin sadece kendi öğrencilerine eğitim verdiğini hatırlatalım. Bunun dışında Amerikan Yamaç Paraşütü Birliği üyesi olan Ikarus Havacılık ve Venus Hava Sporları gibi firmalar da bu eğitimi özel olarak vermektedir.
Kaynaklar:
İştegenç.com
Yamaçparaşütü.net