Bir kolej takımının Süper Lig’e yükselmesinin zor olduğuna dikkati çeken okul kurucularından Uzm. Psikolog Gani Eser, kendilerinden böyle bir başarı bekleyenlerin sayısının başlarda çok az olduğunu söyledi.
Eser, asıl uzmanlık alanının hukuk ve psikoloji olduğunu, tesadüfen bu alana yöneldiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
“Üç yıl önce antrenör Bülent Alaz hocamız, ‘Bir spor kulübü kapandı, 7 kız hentbolcu ortada kaldı. Onlara sahip çıkalım’ dedi. Bizim de zaten hentbol oynayan öğrencilerimiz vardı. Artsam Koleji Spor Kulübünü kurduk. Ardından Bülent hoca 2. Lig için başvuruda bulundu. Endişelendim, ‘Çocuklar ligde ezilir, hevesleri kırılır’ diye sitem ettim ama hocamız kararlıydı. Ben de artık o kararlılığı göstererek çocukların yanında oldum. Çocuklarla toplandık, tartıştık ve birkaç transfer yaparsak 1. Lig’e çıkma potansiyelimizin olduğunu gördük. Ankara’dan Hasan Demireğen hocamız, oyuncularını bize yönlendirdi. Selim Çimen hocamız da aramıza katıldı. Bülent Alaz hocamızla çok iyi anlaştılar. Bir ekip olduk, yendik, yenildik, sevindik, üzüldük. Bir baktık 1. Lig’e çıkmışız. Geçen yıl da güzel bir mücadele vererek Süper Lig’e ulaşmayı başardık.”
“Hiçbir zaman ‘ille de kazanacaksınız’ demedim”
Süper Lig’e ulaşmanın zorluğuna değinen Eser, psikolog olmasının sporcularına önemli katkı sağladığını ifade etti.
Her maçtan önce sporcular ve teknik ekiple görüştüğünü bildiren Eser, hem teknik ekibi hem sporcuları maça daha hazır ve rahatlamış şekilde çıkardığını vurguladı.
Teknik ekip ve sporculara hiçbir zaman “ille de kazanacaksınız” demediğine işaret eden Eser, şunları kaydetti:
“Kolay olmadı elbette ama üzerimizde bir baskı yoktu. Yani kimse bizim 1. Lig’e çıkacağımıza ihtimal vermiyordu. Biz öyle hırsla çıkmadık maçlara. Sonuç bu oldu. Başarı bir sonuç, biz süreçle ilgilendik, keyfini çıkardık yolculuğun. Sporcularımıza her maçtan önce bunları telkin ettim, her maç çok rahattık. Maçlardan önce ekibime ‘Sizden başarılı olmanızı istemiyorum. Rakibe saygılı olun, formanızı terletin, elinizden gelenin en iyisini yapmaya gayret edin, rakibi de alkışlayın, önemli olan spora güzellik katmanızdır’ derim. Mesela rakip güzel bir gol atıyor, ben de alkışlıyorum. Ben Beşiktaşlıyım. Rahmetli Süleyman Seba’nın felsefesini sürdürmek benim görevim. Biz insan odaklıyız. Çocukların spor yapması, öz güvenlerini bu yolla kazanmaları, iyi bir gelecek için adım atmaları tek amacımız.”
“İspat etmek için değil, zevk almak için oynadık”
Eser, Türkiye’de özellikle amatör ve diğer alt liglerde mücadele etmenin çok zor olduğunu vurgulayarak, Süper Lig takımlarına daha çok kolaylık sağlandığını savundu.
Sporun altyapı ve Anadolu kulüplerinin desteklenmesiyle şaha kalkacağını dile getiren Eser, “Süper Lig’e ulaşmamız kimsenin anlayamayacağı kadar zor oldu. Zorluklarla mücadele ediyorsunuz. Kulüp zorluklarına sistemin de size hak tanımaması eklenince adeta boğulmak üzere oluyorsunuz. Deplasmanlar, yolculuklar, güçlü rakipler, hırslı antrenörler, aksamaması için çaba gösterdiğimiz çocukların eğitimi, federasyondan beklenen ama zamanında ödenmeyen deplasman masrafları gibi bir sürü zorlukla mücadele ettik.” değerlendirmesinde bulundu.
Kulübü kurduklarında bulunan sporculardan 5’inin halen kendileriyle yola devam ettiğini anlatan Eser, “Süper Lig’in zorluğunun bilincindeyiz. Sporcuların aileleriyle de konuşarak birlik, beraberlik içerisinde güzel bir sezon geçirmeyi hedefliyoruz. Hentbolu birilerine bir şeyler ispat etmek için değil, zevk almak için oynadık. Süper Lig’de de buna devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.