NBA’in Tozunu Yuttular…

Basketbol
Derleyen: Bengü Dağlı Yakın bir zamana kadar genelde güreş ve halter gibi bireysel branşlarda başarılı olan Türkiye, son yıllarda takım sporlarında da atağa kalktı. Futbol, basketbol ve voleybolda gel...
EMOJİLE

Derleyen: Bengü Dağlı

Yakın bir zamana kadar genelde güreş ve halter gibi bireysel branşlarda başarılı olan Türkiye, son yıllarda takım sporlarında da atağa kalktı. Futbol, basketbol ve voleybolda gelen uluslararası başarılar, sporcu ve teknik adamlarımıza yurt dışı kapılarını açtı. Son 10 yılda bu üç branşta birçok sporcu ve teknik adamımız Avrupa’nın ve dünyanın çeşitli takımlarına transfer oldu. Sporcularımızın transfer olduğu alanlardan bir tanesi de basketbol, üstelikte ABD’nin basketbol ligi NBA

Bir çok basketbolcunun hayalidir Amerika’da NBA liginde oynamak Türkiye’nin göz bebeği basketbolcularından bir kaçı bu hayaline kavuştu. İşte başarılarıyla NBA’de oynama fırsatı yakalamış basketbolcularımız:

NBA’DEKİ İLK TEMSİLCİMİZ MİRSAD OLDU

Türk basketbolunun NBA serüveni, 1998’de NBA Draft’ında Houston Rockets tarafından seçilen Mirsad Türkcan ile başladı.

Efes Pilsen‘de forma giydiği sürede NBA takımlarının ilgisini çeken Mirsad, 1998 yılında (22 yaşındayken) Houston Rockets tarafından ilk tur, 18. sırada draft edildi.

Bir yıl daha Efes Pilsen forması giyen Mirsad, 1999 yılında ABD’nin yolunu tuttu.

NBA macerası istediği gibi gitmeyen Türkcan, Ocak ayında Houston’dan Philadelphia Sixers‘a, Mart ayında da New York Knicks‘e geçti. Şubat ayında serbest kalan oyuncu, sezonu Milwaukee Bucks’ta tamamladı.

NBA kariyerine bir senede nokta koyan Mirsad Türkcan, tercihini Avrupa takımlarından yana kullandı. Fransa, Rusya ve İtalya’dan sonra Ülker’e gelen Mirsad Türkcan, hala Fenerbahçe Ülker’de oynuyor.

Toplam 17 maçta sahaya çıkan Mirsad’ın NBA istatistikleri ise şöyle; 1.9 sayı, 1.9 ribaunt, 0.3 asist.

HİDO AVRUPA’NIN İMAJINI DÜZELTTİ

Mirsad’ın ardından Hidayet Türkoğlu NBA serüvenine atıldı ve Mirsad’ın aksine Hidayet NBA’de oldukça başarılı oldu. Sacramento tarafından draft edildiğinde henüz 21 yaşında olan Hidayet, daha önce NBA’i deneyen örnekleri çok iyi etüt etmişti. Kendisi de biliyordu ki hiçbir zaman Drazen Petroviç ve Predrag Stojakoviç kadar iyi bir şutör değildi. Yetenekleri sayıldığında belki de şutu en alt sıralarda yer alıyor hatta kendisi için büyük bir zaaf sayılıyordu. Ama onun diğer Avrupalılara oranla en önemli artısı, üç pozisyonu birden oynayabilmesi ve iyi savunmasıydı. Hele ki Petroviç ve Stojakoviç’le kıyaslandığında savunmasına şapka bile çıkartmak gerekiyordu.

Hidayet Türkoğlu 2009-2010 sezonunda Toronto Raptors takımıyla 5 yıllığına toplam 31 milyon dollar’lık bir kontrat imzaladı. Aynı zamanda Türkoğlu’nun aldığı bu rekor ücret, Türk bir sporcunun aldığı en yüksek ücret olarak tarihe geçti.

MEHMET OKUR UTAH’IN YILDIZI

NBA’de Hidayet’ten sonraki temsilcimiz Mehmet Okur, Detroit Pistons formasıyla NBA serüvenine başladı. İki sezon oynadığı Pistons ile şampiyonluk sevinci yaşayan ve yedeklikten ilk beş oyunculuğuna kadar yükselen Mehmet, şampiyon olduğu sezonun ardından Utah Jazz’a transfer oldu. Bu takımla beşinci sezonuna giren Mehmet, All-Star seçilerek ülkemize büyük bir onur yaşattı. NBA’in sayılı pota altı oyuncularının arasında gösterilen Mehmet, Hidayet ile birlikte ülkemizin basketbolunu NBA’de başarıyla temsil ediyor.

KUTLUAY BAŞARILI OLAMADI

NBA’de forma şansı bulan bir diğer oyuncu ise İbrahim Kutluay‘dı.

Türkiye ve Avrupa’daki başarılı kariyerinin ardından NBA’e giden İbrahim, Seattle Supersonics’le anlaştı.

Nate McMillan’ın kadrosunda kendisine şans bulamayan milli basketbolcu, 2004-2005 sezonunda 5 maç oynadı. Sahada yalnızca 2.5 dakika ortalama süre alan İbrahim, sayı atamadı. NBA kariyerini oldukça erken bitirip Avrupa’ya dönen İbrahim Kutluay, Panathinaikos, Ülkerspor ve Fenerbahçe Ülker’le şampiyonluklar kazandı. İbrahim, şu anda basketbolu bıraktı.

ERSAN İLYASOVA’NIN İKİNCİ NBA TECRÜBESİ

Ersan İlyasova, NBA şansını deneyen bir başka oyuncu. Ülkerspor altyapısından yetişen Özbek asıllı Ersan, A takımda bir sezon oynadıktan sonra 2005 yılında Milwaukee Bucks tarafından ikinci tur 36. sırada seçildi.

O sezon NBA’de oynayamayan Ersan, Milwaukee tarafından, NBDL (Geliştirme Ligi) takımlarından Tulsa 66ers’a yollandı.

Tulsa’da geçirdiği başarılı sezonun ardından 2006-07’de Milwaukee’ye dönen milli basketbolcu, Doğu Konferansı ekibinde bir sezon boyunca forma giydi.

66 maçta sahaya çıkan ve 14 kez ilk 5’te kendisine yer bulan Ersan, 6 sayı, 3 ribaunt, 0.7 asistle, bir senelik Milwaukee kariyerini bitirdi.

Genç oyuncu yeterince dakika alamadığını düşündüğü için NBA’den ayrılıp İspanya’nın Barcelona takımına transfer oldu.

Genç oyuncu, son iki yılı Avrupa’da Barcelona formasıyla geçirdikten sonra 2009’da tekrar NBA’e dönmeye karar vermişti.

Avrupa’daki eski takımı ve diğer takımlardan daha yüksek ücretler teklif edilmesine rağmen NBA’e geri dönmeyi tercih eden İlyasova, "Burada kalıcı olmak, Hidayet ve Mehmet gibi başarılı olmak istiyorum. Bu sene Bucks’ta kendimi göstereceğim" diye konuşarak NBA’de kalıcı olmak istediğini vurguladı.

Milli Basketbolcu Ersan İlyasova halen, Milwaukee Bucks’da oynuyor ve her maçta harikalar yaratıyor.

SIRALARINI BEKLİYORLAR

Fenerbahçe Ülker’in genç pivotu Semih Erden’in Boston Celtics’te, aynı takımın diğer yetenekli pivotu Ömer Aşık’ın Chicago Bulls’da, Efes Pilsen’in beklentilerin uzağındaki forveti Cenk Akyol’un ise Atlanta Hawks’da hakları bulunuyor. Basketbol yaşamlarını Türkiye’de sürdüren bu üç oyuncu, kendilerinden beklenen performansı göstermeyi başarırlarsa Mehmet ve Hidayet gibi NBA’de kendilerine yer bulacaklar.

Basketbol bilgisinin ön planda olduğu, oyuncuların basketbol temel bilgilerinin üst düzey olduğu Türk oyuncular için NBA’de başarılı olmanın ana koşulu olarak fiziksel özellikler ön plana çıkıyor. Hem Mehmet, hem de Hidayet fiziklerini NBA seviyesine getirmelerinin ardından çok daha rahat oynamaya başladılar ve şu anda bulundukları seviyelere geldiler. Bahsi geçen üç oyuncunun da fiziksel olarak zayıf olmaları, bu oyuncuların NBA için fiziksel özellikleri üzerinde daha çok çalışmaları gerektiğini gösteriyor.