Safra kesesi, karaciğerin altında yer alan armut şeklinde, yaklaşık 7–10 cm uzunluğunda ve 30–50 cc hacminde bir organ. Karaciğerin ürettiği safranın bir kısmını depolar ve yemek sonrası sindirimi hızlandırmak amacıyla ince bağırsağın ilk kısmına boşaltır. Safra, karaciğer tarafından üretilen zeytinyağı kıvamında, sarı-yeşil renkte berrak bir sıvıdır. Sağlıklı bir insanın karaciğeri günde 500–1000 cc safra üretir. Safra kesesi ise bu safranın üçte birini depolayabilir. Geri kalan safra devamlı olarak ana safra kanalı boyunca safra kesesine hiç uğramadan bağırsağa akar.
Safra taşlarının, safra kesesi içinde oluşan sert cisimcikler olduğunu belirten Genel Cerrahi ve Obezite Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Tuğrul Demirel, bunların yüzde 80 kadarının kolesterol taşları, yüzde 20’sinin ise pigment taşları olduğunu söyledi.
Safra kesesinde taş oluşumunun nedenlerini, “Safra kesesi fonksiyonunda olan yetersizlik, kese içinde göllenmeye neden olduğundan taş oluşumuna neden olabilmektedir. Diyabet hastaları, safra kesesi hareketleri ve fonksiyonunun azalması nedeniyle, safra kesesi taşlarına daha sık maruz kalırlar” diye özetleyen Demirel, risk grubunda olanları şöyle sıraladı:
SAFRA KESESİ TAŞI DAHA ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜR?
• Kadınlarda (özellikle 20–60 yaş arasında) erkeklere göre iki kat daha fazla rastlanır.
• 60 yaşın üzerindekiler.
• Hamileler, doğum kontrol hapı kullanan kadınlar (Karşılanmamış östrojenin artması nedeni ile ).
• Obezite hastaları.
• Diyabet hastaları.
• Aniden ve yoğun miktarda kilo veren hastalar.
KARIN ÜST BÖLGESİNDEKİ AĞRILAR SAFRA TAŞI OLABİLİR
“Safra taşları yüzde 11 ile yüzde 36 arasında bir oranda hiç belirti vermeyebilir. Ancak büyük bir kısım hastada şikâyet oluşturur” diyen Dr. Demirel, hastalığın tanı ve tedavisiyle ilgili olarak de şunları söyledi:
“Safra taşlarının yol açtığı belirtiler çok çeşitli olabilir. Hastalar genellikle hazımsızlık, şişkinlik, karın üst bölgesinde hafif ağrıdan şikâyet ederler. Bazı durumlarda safra kesesindeki taşlar, safra kanalına düşebilir. Bu durumda ana safra yolu tıkanıklığına bağlı, çok ağır pankreas ve safra yolu enfeksiyonları ile sarılık oluşabilir. Batın ultrasonu, safra kesesi ve safra yollarının görüntülemesinde en sık kullanılan yöntemdir. Hastaya hiçbir yan etkisi yoktur. Tedavi ve takip için sıklıkla tekrarlanabilir, kolay uygulanan konforlu bir yöntemdir.
KAPALI AMELİYATLA TAŞLARINIZDAN KURTULABİLİRSİNİZ
Safra kesesi ameliyatının en yaygın uygulanan yöntemi laparoskopik (kapalı) kolesistektomidir. Hastanın karnında 1 ile 3 adet bir santimlik kesi yapılarak, kamera ve aletler karın içine ilerletilir. Ameliyat tamamen bu deliklerden gerçekleştirilir. Hastalar genellikle işlemin ertesi günü evine gönderilir.”
ntvmsnbc