Kentlileşmenin bir sonucu olarak geçmişe oranla belirgin şekilde artan ve insanların günlük hayattaki yaşam kalitesini düşüren endişe, kaygı ve depresyondan kurtulmak isteyenlere, doğa sporlarına yönelmeleri önerildi.
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Müdürü Prof. Dr. Şefik Tiryaki, yaptığı açıklamada, fiziksel aktivitelerin kan dolaşımını hızlandırdığını, temiz havada ve özellikle de oksijenin daha bol olduğu doğa ortamında bunu gerçekleştirmenin zindelik sağladığını söyledi.
Doğa sporları yapıldığında endişe, kaygı ve depresyonun azaldığının gözlemlendiği anlatan Tiryaki, psikolojik rahatsızlıkların ciddi sorunlara neden olduğunu ve yaşam kalitesini düşürdüğünü belirtti. Herkesin fırsat buldukça günün stresinden uzak kalmanın çarelerini araması gerektiğini dile getiren Tiryaki, şöyle konuştu:
”Bunun için doğa sporları çok önemli bir fırsat. Temiz havada yapılan yürüyüşler ve geçici bile olsa şehrin gürültüsünden uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak insanlara iyi gelir. Bu nedenle doğanın bize uzattığı ele tutunup, yaşam kalitemizi artırmalıyız.”
Doğa sporlarını özellikle hafif ve orta şiddette depresyon yaşayanlara öneren Tiryaki, ileri düzeylerde de ilaç tedavisinin sportif aktivitelerle takviye edilmesi gerektiğini söyledi.
ANTRENMANLI OLMANIN ÖNEMİ
MEÜ BESYO öğretim görevlisi Gökçe Gürbüz de sporun sağlıklı yaşam için vazgeçilmez öneme sahip olduğunu söyledi.
Ancak, düzenli spor yapmayanların özellikle dağ sporları sonrasında kol ve bacak bölgesindeki kaslarda ağrılar yaşadığına dikkati çeken Gürbüz, bu durumu ”hamlamışız” şeklindeki yaklaşımla önemsememenin yanlışlığını vurguladı.
Kas ağrısı yaşamak istemeyenlerin bir dizi tedbir alması gerektiğine işaret eden Gürbüz, şöyle konuştu:
”Dağ sporuna katılmadan bir hafta önce, 3 gün yarımşar saatlik hafif tempoda koşu yapmak vücudun alışmasına katkı sağlar. Böylelikle gezinin ardından günlerce yaşanan kas ağrılarının önüne geçebiliriz. İlk gezinin ardından antrenmanları sürdürerek, dağ sporlarındaki potansiyelimizi de artırabiliriz.”
Gürbüz, olası rahatsızlıklarla karşılaşmamak için düzenli dağ sporu yapmak isteyenlerin öncelikle sağlık kuruluşlarına başvurarak kalp ve kan değerleri açısından kontrol yaptırmasının önemli olduğunu sözlerine ekledi.