Hava sıcaklığının ve nem oranının artması, bulantı, kusma ve şiddetli baş ağrısına yol açan migren ataklarını tetikliyor.
Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Zülküf Önal, yaptığı açıklamada, migrenin, nöroloji kliniklerinde en sık başvuru nedeni olduğunu belirterek, migrenin orta veya ağır şiddette kendini gösterdiğini ve kişinin yaşam kalitesini düşürdüğünü söyledi.
Önal, migrenin bulantıya da yol açtığını ifade ederek erkeklere oranla kadınlarda üç kat daha fazla görüldüğünü vurguladı. Tipik migren ağrısının, başın tek tarafında, zonklayıcı karakterde yaklaşık 4-72 saat kadar sürebildiğini dile getiren Önal, ‘Beraberinde kusma, ışık ve sesten rahatsızlık duyma gibi şikayetlere de yol açar. Fiziksel aktivite ile artan bir ağrı tipidir. Hastaların yaklaşık üçte birinde aura denilen ağrı öncesi garip kokular, gözde ışık çakmaları ve garip hislerle başlayıp ağrı ile devam eden bir süreç söz konusu olabilir.’ dedi.
‘Sıcak havada bol su tüketilmesi ağrı ataklarını seyrekleştirir’
Migren ataklarının, birçok nedene bağlı olarak tetiklenebildiğine dikkati çeken Önal, ‘Bunların başlıcaları, diyet, açlık, alkol tüketimi, çeşitli katkı maddeleri, çikolata, uykusuzluk, aşırı uyku, hormonal değişiklikler, menstürasyon, evresel faktörler, ışık parıltısı, koku, yükseklik, hava değişiklikleri, fiziksel yorgunluk, egzersiz, stres ve kaygı, kafa travması ve bazı ilaçlar olarak sayılabilir.’ diye konuştu.
Hava durumunun da migren ataklarında önemli bir faktör olduğunun altını çizen Önal, nem oranı ve sıcaklıktaki değişikliğin, rüzgarlı, aşırı kuru veya tozlu havanın migren ataklarını tetiklediğini dile getirdi.
Prof. Dr. Önal şunları kaydetti:
‘Çevresel faktörlerin içinde ani atmosfer basınç değişiklikleri, yoğun koku, parlak ışık, duman, aşırı soğuk veya sıcak, rakım değişiklikleri ve sert rüzgar, migren ataklarının ortaya çıkmasını kolaylaştıran nedenlerdir.
Bu çevresel faktörlerden de korunmak kolay değildir ancak hastalar ağrı ataklarının önceden gelebileceğini hissedebilir. Atak öncesi huzursuzluk, sinirlilik, depresif ruh hali, sık sık esneme, görme bozukluğu oluyorsa erken dönemde alınan migrene özel ağrı kesicilerden maksimum fayda görebilirler. Ağrı tetikleyen hava değişikliklerine engel olmak mümkün olmadığı için, ağrıya yönelik tedbirler almak öncelikli olarak yapılması gereken koruyucu tedbirlerin başında gelir.
Hava durumundaki değişikliklerden kaçınmak mümkün olmadığı için sıcak havalarda bol sıvı tüketilmesi, serin ve gölge yerlerde bulunulması, uyku düzeninin sağlanması ağrı ataklarının daha hafif ve daha seyrek gelmesini sağlayabilir.’
Zülküf Önal, migren atağını tetikleyen çevresel faktörlerin dışındaki nedenlerin hepsinin etkisinin her hastada aynı olmadığını belirterek, ağrı ataklarını tetikleyen nedenlerin ancak tecrübe ile ortaya konulabildiğini ve bunun belirlenmesiyle alışkanlıkların düzenlenmesi gerektiğini söyledi.