Rüya dolu bir uyku çekenler, uyanık zamanlarında bilgileri hatırlamada ve olaylar arasında bağlantı kurmada dikkat çekici bir şekilde daha başarılı oluyor. Yüzeysel bir uykunun ise bu türden zihinsel bir faydası olamıyor.
Araştırmanın sonuçları, en yoğun olarak hatırlanan rüyaların görüldüğü REM (Rapid Eye Movement) uykusu denilen safhanın (beşinci ve son evre) beynin hafızaları depolama ve pekiştirme yetisi açısından son derece önemli olduğunu doğruluyor.
REM uykusu derin uyku türü olarak sınıflandırılmıyor olsa da, bu uykuya ancak beynin derin uyku aşamalarına geçmesinde sonra ulaşılabiliyor.
Bu nedenle tavsiye edilen gecede 7-8 saatlik uyku süresinden daha az süre uyuyanların beyinlerinin güçlü hafızalar oluşturma yetisinin zarar görebileceği belirtiliyor.
Araştırmada katılımcı gönüllü gruplara üç kelime gösterildi ve bu üç kelimeyle bağlantılı olabilecek kelimeler bulmaları istendi. Katılımcılar sabah test edildi ve daha sonra aynı görev öğleden sonra verildi. Arada bir kısmının REM uykusu çekmesine izin verilirken, bir gruba verilmedi. Bir kısmı ise sessiz bir dinlenmeye çekildi.
Bu son grup ile REM uykusu çekemeyen grup test sonucunda başarılı olamazken, birinci grup yüzde 40 oranında başarı gösterdi.
Araştırmayı yapan California Üniversitesi’nden uyku araştırmacısı Doktor Sara Mednick, önceden bağlantısı olmayan bilgiler arasında beyinde bağlantı kurulmasının REM uykusu sırasında ortaya çıkan nörolojik değişimlerle teşvik edildiğini, bunun yaratıcı problem çözmeyi sağladığını düşünüyor.