Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu üyesi de olan Kılınç, yaptığı açıklamada, dünyada yaklaşık 1,3 milyar, Türkiye’de ise yaklaşık 15 milyon kişinin sigara içtiğini belirtti. Türkiye’de, bu rakama göre bağımlılıktan kurtulmak isteyen 15 milyonluk bir kitle bulunduğunu ifade eden Kılınç, sigarayı bırakmak için, Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış ve uluslararası sağlık otoriteleri tarafından kabul edilen yöntemlerin kullanılması gerektiğini kaydetti.
Sigaranın bırakılması halinde, bunun faydalarının ilk 20 dakikadan itibaren görülmeye başlanacağını anlatan Kılınç, şunları kaydetti:
”Nabız ve kan basıncı hemen normale dönüyor. Birinci günde kanda zehirli maddeler saptanamıyor ve ilk ayda kalp damarları normal boyutuna ulaşıyor. Birinci yılın sonunda kalp krizi geçirme riski 2 kat azalıyor. 5’inci yılın sonunda kanser riski yarı yarıya azalıyor. 10’uncu yılın sonunda ise kalıcı bir hasar oluşmamışsa sigarayı bırakanların hiç sigara içmemişlerle eşit düzeye geldiğini biliyoruz.
Ramazanda, oruç tutan tütün tiryakileri, uzun müddet sigara içemediği bir sürece giriyor. Tiryakiler, bu süreçte bağımlılıktan uzaklaşabilecekleri ya da bağımlılıklarını kontrol altına alabilecekleri bir döneme giriyor. Dolayısıyla bu süreç bir fırsat olabilir. Sigara bağımlılarının beyinlerinde bunu geçici bir süreç olarak kodlamamaları gerekiyor. Tütün kullanımını kurtulmaları gereken bir davranış olarak algılamaları lazım. Bu sadece ramazanda kurtulunacak bir davranış değil, yaşam boyu kurtulmaları gereken bir davranış. Böyle düşünürlerse, ‘Sadece ramazan ayında değil, ömür boyu sigarayı bırakacağım’ derlerse ve yola bu şekilde çıkarlarsa, ramazan sigarayı bırakmak için gerçekten bir vesile olabilir.”
Kılınç, sigara tiryakilerinin, tedavilerini ramazan süresince planladıkları ve hekimlerden yardım aldıkları takdirde bilimselliği kanıtlanmış yöntemlerle, sigarayı bırakmalarının daha kolay olacağını kaydetti.
AA