Ajanshaber’de yer alan habere göre, Şikago’daki İllinois Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, ocak ayında Endocrinology dergisinde yayımlanan makalede, anne karnında BPA’ya maruz kalan erkek bireylerin ileride prostat kanserine yakalanma riskinin diğer bireylerden daha fazla olduğunu açıkladı.
Bu durum daha önce de gündeme gelen plastik şişeler, biberonlar, damacanalar gibi hayatımızın içinde fazlasıyla bulunan ürünleri daha dikkatli kullanmamızı gerektiğini bir kez daha gösterdi.
FARELER ÜZERİNDE DENENMİŞTİ
En son fareler üzerinde yapılan çalışmalar, BPA’nın prostat kanseri de dahil olmak üzere pek çok kanser türü ile ilişkili olduğunu göstermişti. Dr. Gail Prins bir insanın her gün maruz kaldığı ortalama BPS miktarının prostat kanseri riskini artırdığına dair ilk kanıtları içeren bu çalışmanın önemli olduğunu belirtiyor.
PLASTİK ÜRETİMİNDE KULLANILAN BİSFENOL A NEDİR?
Bisfenol A (BPA) iki fenol molekülü ile bir aseton molekülünün tepkimesiyle oluşuyor. Üretim maliyeti düşük üretim süreci basit olduğu için yaygın olarak kullanılabiliyor. BPA 1950’li yıllarda yaygın olarak plastik ürünlerde kullanılmaya başladı. 1930 yılında ise BPA’nın yapay östrojen gibi davrandığı keşfedildi. Bilimsel araştırmalar hamilelik döneminde anne adaylarının östrojen seviyesinin yüksek olması, doğacak erkek bebeklerin yaşamlarının ilerleyen bölümlerinde prostat kanserine yakalanma riskini artırdığını söylüyor.
EN ÇOK BU ÜRÜNLERDE KULLANILIYOR
BPA en çok polikarbonat plastiklerin ve epoksi reçinelerin üretiminde kullanılıyor. Polikarbonat plastikler su şişeleri, biberonlar, CD’ler, çarpmaya dayanıklı güvenlik ekipmanları (baretler vb.), tıbbi cihazlar, yiyecek saklama kapları, su şişeleri, şişe kapakları, gözlük camları ve daha pek çok ürünün hammaddesi. Epoksi reçineleri ise konserve kutularında, su borularında ve şişe kapaklarında, diş dolgularında kullanılıyor. Cama benzeyen plastik biberon, bardak, tabak, çatal, bıçak ve karıştırıcı gibi birçok üründe de Bisfenol A olduğu belirtiliyor.
VÜCUDUMUZA EN ÇOK GIDA VE İÇECEKLER İLE GİRİYOR
BPA vücudumuza daha çok tükettiğimiz gıdalarla ve içeceklerle giriyor. BPA’nın tartışılan bir molekül olmasının sebebi endokrin bozucu kimyasallardan birisi olması. Polikarbonat plastikler ve epoksi reçineler tepkimeye girmemiş az miktarda BPA içeriyor ve bu BPA zamanla ortama sızıyor. Sızma işlemi sıcaklık arttıkça belirgin olarak artıyor. Örneğin kullanılmış bir biberonun içindeki suya BPA sızma hızı suyun sıcaklığı ile artıyor.
HERHANGİ BİR YASAK BULUNMUYOR
Yapılan pek çok çalışma BPA’nın ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini söylese de kullanımı ile ilgili yasak bulunmuyor. Fransa 2015’ten itibaren geçerli olmak üzere gıda ve içeceklerde temas eden her türlü maddenin üretiminde BPA kullanılmasını yasakladı.
2015’ten itibaren gıda kutularının üretiminde BPA kullanılmasını yasaklayan Fransız Senatosu, BPA’nın zehirli olduğunu hayvanlar üzerinde yapılan deneylerle kanıtlandığını, insanlarda da benzer etki gösterdiğine dair kaygılar olduğunu açıkladı. Günümüz şartlarında BPA’dan tamamen uzak durmak imkansız gibi görünse de, uzmanlar maruz kaldığımız BPA miktarının mümkün olan en az seviyede tutmak için tavsiyelerde bulunuyor.
İŞTE TAVSİYELER
· Polikarbonat plastik kapları mikrodalga fırınlarda kullanmamak
· Plastik eşyaları sert deterjanlarla bulaşık makinasında yıkamamak
·Metal kutularda satılan konserve gıdaları mümkün olduğunca az tüketmek
·Sıcak gıdalar ve sıvılar için mümkün oldukça cam, porselen ve paslanmaz çelikten üretilmiş kaplar kullanmak