Her organ belirli bir yaştan sonra yaşlanmaya başlıyor ve işlevlerini daha yavaş yerine getiriyor. Peki organlar hangi yaşlarda, nasıl yaşlanıyorlar? Zamanonline.de’de yer alan habere göre, Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ organların nasıl yaşlandığını açıkladı.
1- Beyin
* 30’lu yaşlardan itibaren beyinde olumsuz değişiklikler başlar. Beyin hücreleri yavaş yavaş küçülür.
* 50’li yaşlarda beyin ağırlığı azalır. Azalma her 10 yılda %2-3 civarındadır.
* Beyin kıvrımlarının eni daralır, beynin ortasındaki boşluklar genişler.
* Beyin damarlarının duvarı kalınlaşır ve esneklikleri azalır. Yaşla birlikte öğrenme ve bilgiyi depolama hızı azalır.
Neler yapılabilir?
* Haftada en az iki defa balık tüketilebilir. Sigara ve alkolden uzak durulabilir. Bulmaca çözülebilir. Kitap veya gazete okunabilir.
2- Göz
* 40 yaşından sonra göz merceğinin sertliği artar. Bu sebeple gözün nesnelere odaklanması için gereken şekil değişikliği gerçekleştirilemez. Böylece 50 cm’den daha yakını görmede zorluklar yaşanır.
* Gözden beyine giden sinir hücrelerinin sayısındaki azalma nedeniyle renk tonlarındaki farklılığı ayırt etmede güçlük yaşanır.
Neler yapılabilir?
* C ve E vitaminleri açısından zengin besinler tüketilebilir. Çinko takviyesi alınabilir. Düzenli aralıklarla göz muayenesi yaptırılabilir. Normal bir göz 40 yaşında +1, 50 yaşında +2, 60 yaşında +3 numara yakın gözlüğe ihtiyaç duyar.
3- Kulak
* 30’lu yaşlardan itibaren yaşlılığa bağlı olduğu düşünülen işitme kayıpları başlayabilir. Çünkü kulağa giden ve kanlanmayı sağlayan damarlar, kan taşıma görevini tam olarak yerine getiremez. Ayrıca işitme siniri yaşlanır ve beyindeki işitme merkezinin yaşla birlikte işlevi yavaşlar.
* Dış kulak kanalındaki salgının miktarının artması kulak kirinin çoğalmasına yol açar. Bu da işitme kalitesini azaltır. Yaş ilerledikçe kişi, kadın ve çocuk sesleri gibi yüksek perdeli sesleri daha zor duyar. Ünlü harfleri ünsüzlere göre daha kolay duyar.
Neler yapılabilir?
* Gerektiğinde işitme cihazı kullanılabilir. Kişinin muhatabı, tane tane, çok yüksek olmayan sesle ve yüz yüze konuşabilir.
4- Kalp
* 40 yaşından itibaren olumsuz değişimler başlar. Kalp ağırlığında bir miktar artış meydana gelir. Çünkü sol karıncık duvarı kalınlaşır ve karıncıklar arası bölme hafif büyür.
* Kalbin dakikada pompaladığı kan miktarında belirgin azalma görülür. Bu azalma her yıl %1’dir. Yüzeysel damarlar belirginleşir.
Neler yapılabilir?
* Sigara içilmemelidir. Yağ tüketimi azaltılmalıdır. Muz, kayısı, patates gibi potasyum içeren gıdalarla beslenilebilir. Sarımsak sık sık tüketilebilir. Düzenli egzersiz ve yürüyüş yapılabilir. Yağ, tuz, kalori ve kolesterolden düşük yiyeceklerle beslenilebilir. Düzenli kan basıncı kontrolü yaptırılabilir.
5- Ciğerler
* Akciğerlerde 20’li yaşlardan itibaren olumsuz değişimler başlar. Akciğer esnekliği ve oksijen alımı azalır. Solunum kaslarındaki zayıflamalar sebebiyle 40’lı yaşlarda nefes darlığı görülür.
* Karaciğerin hacmi ve ağırlığı azalır. 40 yaşından daha genç olanlara göre 65 yaşın üstündeki kişilerde karaciğerde %25-30 oranında azalma görülür.
6-Kemik ve Kaslar
* 30’lu yaşlarda kemikteki kalsiyum kaybı sebebiyle kemik dokusunun miktarı azalır ve yapısı zayıflar. En çok kayıp, uyluk kemiği ve omurgalarda görülür.
* 80’li yaşlarda kemik kütlesi kayıp oranları
Neler yapılabilir?
* Süt ve süt ürünleri, brokoli, kara lahana, yumurta sarısı tüketilebilir. D vitamini takviyesi alınabilir. Düzenli egzersiz ve yürüyüş
* Yaşlanma sürecini geciktirerek, genç görünüm sağlar.
* Yürüyüş, kan akımını ve dolaşımını düzenler. Kalp damar hastalıkları riskini en aza indirir.
* Sıcak hava ve saatlerde yürüyüşten kaçınılmalı.
* Yemek sonrası hızlı ve ağır yürüşler yapılmamalı.
* Yürüyüş, moral, özgüven ve iyimserliği artırır.
* 40 yaş üstü kişiler, doktor kontrolü sonrası yürüyüş programına başlamalı.
* Yürüyüş, kemiklerin sertleşmesini ve kuvvetlenmesini sağlar.