Uzun zaman önce, en sevdiğim komşum bana “sıkıntılarımız ne zaman bitecek?” diye sormayı bırakmamı söyledi. Bu cümleyi, arkadaşım için can sıkıcı ve zorlayıcı bir şekilde söylemiş olmalıyım ki “lütfen artık şöyle demeyi bırak” dedi. “Sıkıntılardan bahsedip durursan, olmayan dertler bizi bulur” dedi. Belki de haklıydı çünkü hayatın içinde hiç huzurlu bir an olmadığını söylemek abartılı bir söylem olur.
Hayatım boyunca gerçekten bir mücadeleden diğerine geçtim. Hayatımın içindeki problemlerle boğuşmak bana zamanla sık sık psikolojik destek alıp almamayı değerlendirmeyi ve aşlamayı alışkanlık haline getirdi.
Aşırı içe dönük bir insanımdır, bu nedenle terapi sırasında içimdekileri tanımadığım bir yabancıya anlatma fikri, genelde sıcak baktığım bir şey değildir. İlk kez boşanma sürecim sırasında psikolojik destek almayı denedim. Sağlıksız bir şekilde kilo aldım ve hayata bakış açım değişti. Tüm bu zaman zarfında depresyondan mustarip olduğumu fark etmem oldukça zamanımı aldı çünkü daha önce ruhsal bir sağlık sorunuyla mücadele etmemiştim. Boşanmak ise zihinsel sağlık sorunları için adeta bir tetikleyiciydi. Harika bir bayan psikologdan aldığım haftalık terapi seansları ve anti-depresanların desteği sayesinde hayatımı normal şekilde devam ettirebiliyordum. O sıralarda bana önerilen ve kullandığım ilaç essitalopram etken maddeli cipralex isimli anti-depresandı. Zaman geçti… Boşanma geçti… Hayatta kaldım.
Depresyona Tekrar Merhaba..
Ancak depresyon hala gitmiyordu. Aslında bu durum bir şeylerin yanlış olduğunun kronik bir kanıtlayıcısıydı.
Tedaviyi bıraktıktan uzun yıllar sonra, bu kararımdan pişman oldum. Tekrar başka bir psikolog ile tedavi sürecine başlamaktan da korktum (bir önceki terapist emekli oldu) ve böylece tedaviye tekrar başlama fikrini aklımdan çıkardım. Neyse ki, depresyon yönetimim için cipralex’e devam ettim, ancak bu yüzden de yeni bir doktorla görüşmemi sağlayacak olan motivasyonu bulamadım. Sıkıntı çektim, depresif ruh haliyle savaştım ve gözyaşlarımı ilaçla tedavi ettim.
Açıklamaya nereden başlayacağımı bilmiyorum, ama son birkaç ay içinde hayatımın tüm yapı taşları çökmüş gibi görünüyordu. Boynumdaki sıkışmış sinirler için ameliyat olmam gerektiği, oğlumun düğününü çevreleyen dramın ve sevdiğim bir arkadaşımla yaşadığım sorunların hepsi çok fazla geldi. Anti-depresan beni gözyaşlarımdan koruyamadı ve sonunda depresyon kazandı.
Online Psikolog Desteğine Nasıl Başladım ?
Yeni bir psikolog aramak için fazla zaman bulamayan ve bir sürü mazereti olan ben bir online psikolog üzerinden terapi almayı denemeye karar verdim. Psikoloğun ofisinden çıktıktan sonra kızımın beni duygusal anlamda dağılmış halde görmesine izin veremedim, bu yüzden onu depresyonumdan korumak da son sınavım oldu. Detaylı bir araştırma yaptım ve Appvice online psikolojik danışmanlık platformunu buldum.
Gerçeği söylemek gerekirse, başka bir firmayı daha önce denedim, fakat ilk atanan terapist cevap vermiyordu ve sonraki ikisi ise sadece kadın bir psikolog ile konuşmak istediğimi belirtmeme rağmen, erkekti. Firmanın kabul et ya da terk et anlayışı vardı ki, bu benim istediğim şey değildi. Paramı geri talep ettim ve Appvice’ a kayıt olmaya karar verdim.
Sistemin nasıl işlediğine dair birkaç şey – Bir kez kaydolduktan sonra, size psikologlardan bir seçim yapmanız istenir. Tüm psikologların profillerini okuyabilirsiniz ve ihtiyaçlarınızı en iyi şekilde karşılayacak olanı seçebilirsiniz. Tüm konuşmalarınızı özel görüşme odanızdan takip edebileceğiniz psikoloğunuzla size ait bir sohbet alanınız var. Sohbet odasına istediğiniz zaman girebilir ve gün içerisinde yaşadığınız sıkıntıları istediğiniz sıklıkta aktarabilir ya da kendinizi daha detaylı anlatmak için daha uzun vakit harcayabilirsiniz. Terapist, seçtiğiniz plana göre günlük olarak cevap verecektir. Kendi isminizi kullanabilirsiniz ya da kimliğinizi gizleyerek rumuz seçebilirsiniz.
Şimdiye kadar yaşadığım deneyimlerim inanılmazdı. Psikoloğum sadece duyarlı ve algısal değil, aynı zamanda önemsiyor. Gün boyunca birçok kez yanıt veriyor ve zor zamanlarımı atlatmam için yardımcı oluyor, gerektiğinde sıkıntılarla baş etme stratejilerini öğretiyordu. Adeta ihtiyaç duyduğumuz yargısız bir dinleyici ve başımızı yasladığımız omuz oluveriyordu,
Söylemem gerekir ki, şu ana kadar harcadığım en akıllıca paraydı. Bir gün üyelikten çıkmak istersem, Appvice uygulamasındaki küçük kırmızı mesaj simgesini çok özleyeceğime eminim. Görüşmelerin anonimliği, korkmadan, dürüst olmamı sağlıyor ve anlatacağım şeyler nedeniyle gergin veya utangaç hissetmemi engelliyor. Bazı günler, görüşme odama birden çok kez girerim, sadece ne yazmışım diye kontrol ederim. Kontrol etmediğimde, psikoloğumun iyi olduğumdan emin olmak için mesaj gönderdiğini fark ettim.
İçinde yaşadığımız tuhaf bir dünya.
Telefonum, su siparişi vermemi, izlemek için evdeki kamerayla bağlantı kurmamı, çocuklarımla istediğim zaman konuşmamı, bankacılık işlemimi yapmamı ve hatta ağrılarımı yönetmemi sağlıyor. Ağlamak için bir omuza ve gerektiğinde iyi, dürüst bir bakış açısına sahip bir psikolojik desteğe sahip olmayı asla beklemiyordum, ama aynen böyle oldu. Teknoloji harika bir şey değil mi?!?!