Egzersiz, sıcak veya soğuk stres, anksiyete, alkol, kahve veya çay tüketmek, baharatlı gıdalar yemek aşırı terlemeye sebep oluyor.
Giysilerinizi ıslatacak kadar aşırı terliyorsanız, ne yaparsanız yapın ter kokusuna engel olamıyorsanız, ellerinizden ter damlıyor ve yazı yazarken kağıtlar ıslanıyorsa, ayaklarınız mantardan ve kokudan kurtulamıyorsa aşırı terleme sorununuzu çözmenin zamanı gelmiş demektir.
Aşırı terlemenin çözümsüz olmadığını söyleyen Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Ünlüiskit, "Aşırı terleme vücudun her yerinde bulunan ekrin ter bezlerinin aşırı çalışmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Aşırı terlemeye neden olan ekrin ter bezleri, daha çok el, ayak ve koltuk altlarında yoğunlaşır bu yüzden sorun, özellikle bu bölgelerde gözlenir." dedi.
Aşırı terlemeye neden olan etkenleri egzersiz, sıcak veya soğuk stres, anksiyete, alkol, kahve veya çay tüketmek, baharatlı gıdalar yemek olarak sıralayan Ünlüiskit, muayene ve tetkiklerin ardından terlemeye neden olabilecek sağlık sorunları tespit edilebileceğini ayrıca sağlık sorunu olmaksızın da bölgesel aşırı terlemelerin olabileceğini söyledi.
Özellikle duygusal dalgalanmalar ve stresin aşırı terleme sorununu daha da büyütebileceğini kaydeden Ünlüiskit, bu tür kişilerin dakikalar içinde sırılsıklam olabileceğini belirtti.
Dr. Sibel Ünlüiskit aşırı terlemenin günlük hayata etkilerini ise şöyle sıraladı: "Aşırı terleme belirtileri, günlük hayatta ciddi, duygusal ve sosyal problemlere yol açabilir. Profesyonel iş yaşamında ise fonksiyon kaybına neden olabilir. Aşırı terleme iş hayatında bazı kısıtlamalar getiriyor. Tokalaşmaktan kaçınma, toplantılarda ter lekesi görünür endişesiyle ceket çıkartamama, yeni insanlarla aynı ortamda bulunmaktan kaçınma, sık kıyafet değiştirme ihtiyacı, hep beyaz gömlek giyme zorunluluğu, klavye kullanmada rahatsızlık hissi, istediği tip ayakkabı giyememe, tokalaşmadan önce elini üstüne silme ihtiyacı, kendini genel olarak cazip değil ve güvensiz hissetme ve olmadığı halde stresli gözükme terlemenin yol açtığı bir takım hususlardır." (H. Türk)