Kötü Beslenme Unutkanlık Yapıyor

Yetişkin Sağlığı
Unutkanlıktan yakınanların hızla artmasının nedenlerinden biri olarak kötü beslenme sürecinin yaygınlaşması gösteriliyor. Bu fikre ben de katılıyorum. Hatta sadece bedeni değil ruhu kötü beslemenin un...
EMOJİLE

Unutkanlıktan yakınanların hızla artmasının nedenlerinden biri olarak kötü beslenme sürecinin yaygınlaşması gösteriliyor. Bu fikre ben de katılıyorum. Hatta sadece bedeni değil ruhu kötü beslemenin unutkanlık problemini yaygınlaştırdığını düşünüyorum. İşin ruhsal yanına yazının sonunda değineceğiz, önce yeme-içme yanlışlarımızla unutkanlık arasındaki ilişkiyi bir gözden geçirelim.

VİTAMİN FAKİRİ OLDUK!

Yeteri kadar et, balık, süt ve süt ürünü tüketmeyenlerde bilhassa vejetaryen beslenenlerde B-12 vitamini eksikliği sık görülüyor. B-12 vitamini belleğin temel iletişim moleküllerinden olan asetilkolinin üretiminde önemli bir aracı madde. Bu azalınca asetilkolin üretimi de azalıyor. Neticede bellek güçsüz ve zayıf düşüyor.

Demir eksikliği de önemli bir hafıza kaybı nedeni. Et tüketiminin yetersizliği yine burada da en önemli faktör olarak karşımıza çıkıyor. Demir beyinsel işlevlerde görev alan pek çok enzimin yapısına giriyor. Ayrıca beyne oksijen taşıyan kan hücrelerinin ana maddesi hemoglobinin üretimi için de demir şart. Beslenme ile yeteri kadar demir kazanamayanlarda bellek zayıflıyor.

Omega-3 yağ asitlerinin de eksikliği önemli bir problem. Beynin neredeyse yüzde 60’ı yağdan oluşuyor. Bunun yüzde 20’ye yakını omega-3 yağ asitleri. Omega-3 yağlarından özelikle DHA (Docosahexaenoic acid) beyin için çok ama çok önemli bir madde. Sinir hücreleri arasındaki bağlantıyı sağlıyor.

Sinir kılıflarının bütünlüğünü koruyor, güçlendiriyor. Omega-3 yağlarının eksilmesi durumunda hem demans hem de Alzheimer ile ilgili bellek problemlerine daha sık rastlanıyor. Omega-3 eksikliği özellikle balık, omega-3’ten zengin yumurta, et, süt, ve omega-3 kaynağı ceviz tüketmeyenler için önemli bir sorun.

Araştırmalar D vitamini noksanlığının da belleği olumsuz yönde etkilediğini gösteriyor. D hipervitaminoz olanlarda unutkanlık daha sık görülüyor.

Belleğimizi olumsuz yönde etkileyen besinsel unsurlar sadece bunlarla sınırlı değil. Yeteri kadar B-6 vitamini kazanamıyorsanız, vücudunuza yeteri kadar antioksidan polifenollar dahil edemiyorsanız genel olarak kötü besleniyorsanız belleğiniz bu yanlışlardan da olumsuz yönde etkileniyor.

HİPOGLİSEMİYE DİKKAT!

Bellek-beslenme ilişkisi denince hipoglisemi sorununu da hatırlamak lazım! Eğer kronik bir hipogliseminiz varsa yani kan şekeri düşmeniz ciddi ve uzun süreli ise ya da sık sık tekrarlıyorsa bu durumda da bellek kaybı tuzağına düşmeniz kolaylaşıyor. Fazla kilolu kişilerde özellikle obezlerde (bilhassa obeziteye bağlı uyku apnesi olanlarda, obezite sonucu şeker hastalığı gelişenlerde) bellek problemlerine yakalanma ihtimalinin artacağını da bir kenara not etmemiz lazım.

RUHUNUZU DA BESLEYİN

Konuya girerken belirttiğimiz gibi ruhsal beslenme yanlışlarımız ve noksanlıklarımız da bellek sorunlarına yol açabiliyor. Uzmanlar güvensizlik duygusu içinde yaşayan, endişe hisleri yoğun olan, stres düzeyi yüksek saptanan, mutsuz kişilerde depresyonlularda da bellek sorunlarının sıklaştığını belirtiyorlar.

Mutlu, keyifli, huzurlu kişilerde yani ruhunu iyi ve güzel duyularla besleyenlerde inanç dünyası zengin, manevi hayatı güçlü kişilerde bellek problemlerine daha az rastlanıyor. Kısacası ruhsal sorunlardaki yaygınlaşmanın da önemli bir neden olabileceği biliniyor.