Kanseri Biz Davet Ediyoruz

Yetişkin Sağlığı
Yaz aylarının verdiği keyifle bazılarımız bahçe ya da balkonda hemen her gece mangalda et pişiriyor. Bu, çok güzel ve unutulmaz anları beraberinde getiren bir sosyal etkinlik belki, ama işin bir de sa...
EMOJİLE

Yaz aylarının verdiği keyifle bazılarımız bahçe ya da balkonda hemen her gece mangalda et pişiriyor. Bu, çok güzel ve unutulmaz anları beraberinde getiren bir sosyal etkinlik belki, ama işin bir de sağlığımız açısından görünmeyen yüzü var. Pişirdiğimiz ızgara etlerde kanser riski olup olmayacağını hiç düşünmüyoruz.

ÇOK PİŞİRMEYİN

Chicago Nortwest Oncology ant Hematology Merkezi’nden Medikal Onkoloji ve Hematoloji Uzmanı Dr. Erol Yorulmazoğlu, etin doğrudan yüksek ateşe yakın olarak metale değerek veya tavada pişirilmesiyle ortaya çıkan “heterosiklik aminler” (HSA) ile “polisiklik aromatik hidrokarbonlar”ın (PAH) güçlü kanser yapıcılar olduğunu hatırlatıyor.

Pişirilme sırasında etlerden akan yağların da bu kanserojenlerin oluşmasında önemli rol aldıklarını da vurgulayan Dr. Yorulmazoğlu, “Etin pişirilme süresi uzadıkça da bu risk artmaktadır. Bu nedenle eti pişirirken sık sık çevirerek üzerindeki kara lekelerin oluşmalarına engel olmamız gerekmektedir. Bu açıdan baktığımızda döner ve kokoreç pişirilme yönteminin diğer yöntemlere göre daha sağlıklı olduğunu görebiliyoruz” dedi.

KÜÇÜK AYRINTILAR

Dr. Erol Yorulmazoğlu, iyi niyetle ve mutlulukla yapılan bir barbekünün aslında yaşam biçimimizin küçük bir ayrıntısı olduğunu, kanser yapıcı etkilerin de bu küçük ayrıntılarda saklandığını belirtiyor. Yorulmazoğlu, Türklerde mide kanseri olasılığının yüksek olmasını bu alışkanlıklarımıza bağlıyor ve “Eğer soframızdaki alışkanlıklarımızdan sigarayı da eksik edebilirsek sözünü ettiğimiz kanserlerin çoğunun da azalmasına yardımcı olabiliriz” diyor. 2008 verilerine göre Türkiye’de mide kanseri vakaları, yeni kanserler vakalarında 3. sırada; kanserden ölümlerde ise 2. sırada.

EGZERSİZ ALIŞKANLIĞI

Sağlıklı yaşam, sağlıklı yemek ve insanın kendi vücuduna dikkat etmesi ile başlar. Dr. Yorulmazoğlu’na göre kendi vücuduna dikkat etmekten kasıt, vücudun kaslarını sürekli kullanması, yani belli aralıklarla egzersizlerin yapılması ve varsa diğer sağlık sorunlarının da kontrol altında tutulması. Egzersiz yaparak bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesini, kanda ensülin gibi büyümeye neden olan hormonların azalmasını sağlayabilirsiniz.

Bunların aksinin gerçekleşmesi, kanseri tetikleyebilir. Ayrıca yapılan egzersiz insan vücudunu ideal kilosunda tutmasına da yardımcı olur. Nitekim, bugünkü bilgilerimizle aşırı kilolu olmanın ve obezitenin kansere neden olduğu tıbbi bir gerçek. Özellikle rahim, göğüs, prostat, kalın bağırsak, pankreas, böbrek, yemek borusu, ve sıvı (lenfoma, lösemi, ve miyelom) kanserleri, obezite ve yanlış yemekten kaynaklanıyor.

Habertürk