Beslenme Danışmanı ve Estetik Medikal Hekimi Dr. Gönül Ateşsaçan bu durumun çeşitli nedenleri olduğunun, düşünce kalıplarının da kişinin kilo sorununu tetiklediğinin altını çizdi.
Bugün Gazetesi’nin haberine göre, Dr. Gönül Ateşsaçan kalıplaştırılan düşüncelerin bedene nasıl yansıdığını şu cümlelerle aktardı: “Akıldan sürekli ve yoğun olarak geçen düşünceler, yaşamı şekillendirirler. Zihinden endişe, öfke, kırgınlık, intikam veya haksızlığa uğranıldığına dair düşünceler geçiyorsa; bu düşünceler bedene geri döner sakın unutmayın! Konuşmalarınıza dikkat edin, bir şeyi 3 kereden fazla söylüyorsanız, bu bir düşünce kalıbıdır, gerçekleşir. Acı çektirildiği, cezalandırıldığı için nefret duyma”
“Kendini kurban olarak görme, kendisini hayatta engellenmiş hissetme, tiroid dokusunun az çalışmasına ve vücudun yavaşlamasına, kilo almaya neden olur. Kadınlardaki selülitin nedeni biriktirilmiş öfke ve kendini cezalandırmadır. Şişmanlık aşırı hassasiyetle başlar. Kişinin korunmaya ihtiyacı vardır. Kadınlarda kalça yağlanmasının nedeni budur, anne ve babaya duyulan inatçı öfkedir. Uyluklarda yağlanma çocukluktan kalma, bastırılmış öfkedir.”
Sorun: Kadınlık hormonunun (östrojen) yüksekliği kalça ve karın bölgesinde yağlanma artışına neden olur.
özüm: Beslenmeye daha dikkat edilmeli, sık beslenmek önemlidir. Metabolizma canlanması için sauna faydalıdır.
Sorun: Her doğum sonrası alınan, verilen kilolar metabolizmayı yavaşlatır.
Çözüm: Hamileyken en fazla 15 kilo alınması gerekir, hamilelik döneminde düzenli beslenme ve 4. aydan itibaren yapılan her gün hafif yürüyüş kilo dengesini korur.
Sorun: Çikolata ve şekeri her gün yemek istiyorsanız: Yaşamınızda sevgi eksikliği vardır, sevgi verilse bile sevgi alamıyorsunuzdur. Bu açığı kapatmak için şeker yeriz.
Çözüm: Egzersiz, düzenli beslenme yanında, ruhsal ve duygusal açıdan destek alınması kilonun kalıcı olarak verilmesini sağlar. Sorunu çözmek yerine tatlı yiyerek bunu unutmayı seçeriz. Bu duruma karşı yemenin yerine geçecek alışkanlıklar edinmeli.