Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AA Editör Masası’nda sağlık gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
1 Ekim tarihinden itibaren ilaçta taban fiyat uygulamasının başlayacağının anımsatılarak, SGK’nın sağlık uygulama tebliğinde yapılan değişiklikle, hastaların ilaç için daha çok para harcayacağı yönünde iddiaların bulunduğunun belirtilmesi üzerine Müezzinoğlu, burada bir denge sorunu yaşandığını, dengeyi, hasta haklarını koruyarak, hastanın tedaviye ulaşımında ve tedavi olmasında sıkıntı yaşamadan sağlamak gerektiğini söyledi.
Ancak otokontrol mekanizmasını da doğru kurgulanması gerektiğini vurgulayan Müezzinoğlu, ”Şimdi, bedava veya cebinden hiç para çıkmadığı bir sistem sanki manavdan bir torba meyve aldım ve ben bunu tüketiyorum gibi” dedi.
Bu şekilde bilinçli ilaç kullanma kültürünün dejenere olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
”Şimdi yani eczanenin önünde duruyor, arabasının camını açıyor, eczacı arkadaşına sesleniyor, ‘filan antibiyotiği verir misin?’Manavdan bile meyveyi böyle almıyoruz. Dolayısıyla ilacı alırken, bilinçli almalıyız. ‘Bu devletin bedava verdiği ürün, nasıl olsa o da almış ben de alayım’ değil, yani cebimizden bir otokontrol sistematiğinde bir şeylerin çıkması… Tabi bu, bir. İkincisi, bazı ilaçlar reklamla, algıyı yönetiyor. Bu doktor arkadaş yazıyor veya hastanın bilincine onu taşıyor. Hasta ‘bana filan antibiyotiği, yaz’ diyor, ‘filan tansiyon ilacını yaz’ diyor. Şimdi filan tansiyon ilacı aynı içerikte 5 tane varsa, biri 10 lira, biri 12 lira. Biri farzedelim 3 tanesi 10 lirayken, bir tanesi de 15 lira. Ama 15 liranın 3 lirasını veya 2 lirasını hasta algısına harcamış. Şimdi hasta diyor ki bana ‘bu 15 liralık iyi geliyor’. Şimdi burada ham madde aynıysa ve bu 10 liralığı ben sana veriyorum ama benim ayrıca bir 5 lira vermem bilimsel olarak da doğru değil, reel olarak doğru değil, Seni o şekilde kandıranlara da yardımcı olmuş oluyor. Yani algıyı kendi elinde tutarak, toplumu yanlış yönlendirenlere de ‘ tamam 15 liralıksa 15 lirayı ödüyorum’ o zaman 10 liralık niye 10 lira olarak üretmeye devam etsin ki?”
Müezzinoğlu ”Herhangi bir kanser, kronik hastalık, böbrek yetmezliği… Biz hastamızın mağduriyetinin olduğu hiçbir yerde ne hükümet olarak, ne bakanlık olarak vatandaşımızı mağdur ederiz. Ama psikolojileri ve algıyı istismar eden, yanlış yönetmeye çalışan veya kendi lehine yönetmeye çalışanlara da..Bu milletin parasını harcıyoruz neticede. Buna 10 lira yerine 15 lira verirken, ne Faruk Çelik bey, ne Müezzinoğlu, ne Babacan, ne sayın Davutoğlu cebindeki parayı vermiyor. Milletin parasını millet adına doğru kullanma gibi, reel kullanma gibi bir sorumluluğumuz var” şeklinde konuştu.