Selçuk Üniversitesinde (SÜ) yapılan bir araştırma, özel ve devlet hastanelerindeki gürültü düzeyinin, insanların kulak sağlığını bozacak düzeyde olduğunu ortaya çıkardı.
SÜ Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Durduran, yaptığı açıklamada, günümüzde önemli bir sorun olan gürültünün insanların işitme sağlığı ve algılamasını, fizyolojik ve psikolojik dengelerini olumsuz yönde etkileyebildiğini söyledi.
Yüksek derecede gürültünün, geçici veya kalıcı işitme kayıplarına sebep olabildiğini ifade eden Durduran, ”Gürültünün, kan basıncının artması, kas gerilmeleri, stres, kalp atışlarının değişmesi, göz bebeği büyümesi, uykusuzluk, solunumda hızlanma gibi fizyolojik sonuçları olabiliyor. Bunlar da davranış ve sinir sisteminde bozukluklara, korku, rahatsızlık, yorgunluk, zihinsel işlevlerde yavaşlama gibi psikolojik sorunlara yol açabiliyor” diye konuştu.
Her gün yüzlerce insanın küçük bir alanda bir araya geldiği hastanelerde de önemli oranda gürültü kirliliği oluştuğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Durduran, bu nedenle yaklaşık 7 ay süren bir araştırmayla hastanelerin çeşitli bölümlerinde mesai saatleri içindeki gürültü düzeylerini tespit ettiklerini, ortaya hastanelerdeki gürültü düzeyleriyle ilgili çarpıcı sonuçların çıktığını kaydetti.
GÜRÜLTÜ SINIR DÜZEYİ AŞMIŞ DURUMDA
Durduran, bu araştırmada Konya’daki devlet ve özel hastanelerin poliklinik bölümlerinde farklı gün ve saatlerde cihazlarla ses ölçümleri yaptıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
”Araştırma kapsamındaki 4 hastanede ölçüm yapabilmek için Konya Valiliği ile hastane yönetimlerinden izin aldık. Daha sonra her hafta farklı günlerde, farklı saatlerde 7 ay boyunca elektronik cihazlarla gürültü düzeylerini ölçtük. Uzun bir çalışma sonucunda elde ettiğimiz verileri bilgisayar ortamında değerlendirdiğimizde genel olarak hastanelerdeki gürültünün hasta ve doktorların kulak sağlığını bozacak düzeyde olduğunu tespit ettik. Gürültü Kontrol Yönetmeliği’nde öngörülen gürültü şiddeti sınırı 35 dBA iken, hastanelerde gürültü düzeyini 65 dBA ölçtüğümüz poliklinikler oldu.”
SABAH SAATLERİNDE VE KIŞ AYLARINDA GÜRÜLTÜ DAHA FAZLA
Polikliniklerde sabah saatlerinde yapılan gürültü ölçüm değerlerinin hasta yoğunluğu nedeniyle öğle ve akşam değerlerinden daha fazla çıktığını anlatan Durduran, hasta sayısının arttığı kış aylarında bu gürültü düzeyinin yaz aylarına göre daha da yüksek çıktığını bildirdi.
Durduran, en önemli gürültü kaynağının bekleme salonlarındaki hasta ve yakınlarının olduğunu belirlediklerini ifade ederek, ”Ölçüm yapılan hastanelerin hepsinde tüm poliklinik hastaları tek bir ortamda bulunuyor ve birlikte hareket ediyor. Bu da gürültü düzeyini artırıyor. Ayrıca yapılan anonsların ses şiddetinin yüksek ve düzensiz oluşunun da gürültüye katkıda bulunduğunu tespit ettik” diye konuştu.
Durduran, hastanelerdeki gürültü kirliliğinin önlenebilmesinin ancak toplumun bilinçlendirilmesiyle mümkün olduğunu, bu çerçevede hastanelerde sessizlik konusunda uyarıcı yazı ve afişlerin asılması, broşürlerin dağıtılması gibi tedbirlerin alınması gerektiğini sözlerine ekledi.