Dişi saran diş eti dokusunun görselliğinin en az dişlerin görüntüsü kadar estetik açıdan önemli olduğunu ifade eden Protez Uzmanı İlker Arslan, “Ne kadar güzel dişlerimiz ya da ne kadar güzel protezlerimiz olursa olsun yetersiz diş eti estetiği bize her zaman problem oluşturacaktır. Ayrıca dudaklarla beraber dişlerimizin çerçevesini oluşturan bu yapıları olabildiğince estetik hale getirmemiz gerekir. En sık karşılaşılan problem diş eti iltihabına bağlı olarak meydana gelen şişme, morarma, parlak ve kanamalı diş etleridir. Burada hekim tarafından uygulanacak iyi bir tedaviyi takiben hastanın da ağız hijyenine dikkat etmesi ile problemin rahatlıkla çözülebilir” diye konuştu.
Lazer sistemlerindeki gelişmelerle tedavi sürecinin hızlanmakta ve rahatsızlığın tekrarlanma olasılığının azalmakta olduğunu kaydeden Arslan, “Mekanik temizliği takiben lazerle cep dediğimiz ve diş eti rahatsızlıklarına yol açan bakteriler bu bölgeden rahatlıkla temizlenebilmektedir. Gumy smile, gülümseme esnasında diş etinin fazla göründüğü durumdur. Gülümseme dizaynı yapılarak diş etindeki fazlalık belirlenir ve lazer ile rahatlıkla acısız ve neredeyse hiç kanama olmadan diş eti istediğimiz boyutlara getirilir. Bu işlemin hem cerrahisi hem de sonrası hastanın sosyal yaşamını neredeyse hiç etkilemez. Lazerin aktif olarak kullanılması cerrahi sırasında kanamayı azaltırken, iyileşme sürecini de kısaltmaktadır” ifadelerini kullandı.
Arslan, “Diş eti iltihabına veya yaşlanmaya bağlı olarak diş etinde çekilmeler görülebilir. Burada en büyük sıkıntı dişlerin aralarında oluşan siyah boşluklardır. Ayrıca diş etinin çekilmesine bağlı olarak dişlerin uzamış gibi görünmesi estetiği olumsuz yönde etkilemektedir. Bu gibi durumlarda hastaya diş eti eklemesi yaparak bu alanların kapanmasını sağlamaktayız. Gelişen cerrahi teknikler bu tedavi şeklinin başarı şansını arttırmaktadır” açıklamasında bulundu.
Kaynak: Vatan