Ender Saraç’tan Sağlık Reçeteleri

Yetişkin Sağlığı
Doktor Ender Saraç, göbek ve bel civarında beliren yağlanmanın birtakım ölümcül hastalıkların temelini oluşturduğunu söylüyor. Erkeklerin 94, kadınların 88 cm’yi geçmeyecek bir bel ölçüsüne sahi...
EMOJİLE

Doktor Ender Saraç, göbek ve bel civarında beliren yağlanmanın birtakım ölümcül hastalıkların temelini oluşturduğunu söylüyor. Erkeklerin 94, kadınların 88 cm’yi geçmeyecek bir bel ölçüsüne sahip olması gerektiğini belirten Saraç, yaza hazırlık için enginar kürü yapılmasını öneriyor.

Zaman’dan H.Salih Zengin yazıyor… İlkbahar mevsimi geldi. Doğada yaşanan canlanma ve etrafa yayılan enerji, hiç şüphesiz ki insanları da etkiliyor ve onların yeni kararlar alma arzularını tetikliyor. Diyet yapmak, daha sağlıklı bir beden ve ruha sahip olmak da her bahar döneminde insanların aldığı kararların başında geliyor. Peki bahar aylarına özel bir diyet var mı? Doktor Ender Saraç, klasik zayıflama trendlerinin değişime uğradığını ve zayıflamanın sadece bahar aylarına ait bir olgu olmayıp, bütün yıla yayılması gerektiğini düşünüyor. İnternetteki diyet yöntemlerinin ve oradan satılan ilaçların çoğunu tehlikeli bulan Saraç, "İnternetten satılan ilaçlar ve yöntemlere katiyen itibar etmeyin. Bir hekim ya da diyetisyenin resmi sitesinde yazan ya da referanslı kaynaklardan okunanlara itibar etmek lazım. Benim adımla bile www.endersarac.net diye site kurup, fan kulüp ilaç tavsiye eden, bilgi verenler var. Oysa benim sitem sadece www.endersarac.com adıyla hizmet veriyor, o yüzden her bilgiyi kontrol etmek önemli." diyor.

Her diyetin herkese uymayacağını belirten Saraç, yine de genel doğru ve yanlışların herkes için geçerli olduğu görüşünde. Akşamları çok geç ve ağır yemenin, beyaz un ve beyaz şekeri fazla tüketmenin, fazla miktarda asitli ve şekerli içecek içmenin, kahvaltıda sürekli hayvansal gıdalar ve mayalı buğday ürünleri ile beslenmenin zararlı olduğunu kaydeden Saraç, bakliyatları haftada iki üç kere, proteini ise yeterince almayı tavsiye ediyor.

"Yeşil çay içer ve her gün biraz yürüyüş yaparsanız bayağı bir toksin atar ve zayıflayabilirsiniz." diyen uzman doktor, insanın sadece bedeninin değil, ruhunun da toksinlerden arınmaya ve detoksa ihtiyacı olduğunu söylüyor. Peki bedeni ata, ruhu da atın üzerindeki bir jokeye benzeten Saraç‘a göre ruhun detoksu nasıl yapılmalı?

"At eğer çelimsiz ise jokey ne kadar yetenekli olursa olsun beden ruhu aşağı çeker ve ruh tekâmülünü gerçekleştiremez. At çok mükemmel ama ruh yani jokey hastalıklı ise at nereye gideceğini bilmez. Ömrün ortasından sonra ruh daha çok bilgeleşmek ister. Beden ise birtakım sorunlarla daha aşağı frekansa doğru düşerse ruhu da aşağı çeker. İkisinin de kaliteli olması lazım. O yüzden ruhsal boyuta ne kadar yatırım yaptığınız daha önemli." diyen Saraç, dünyada tesadüfen değil, önemli bir sınav için bulunduğumuzun ve bize verilen emaneti istediğimiz gibi kullanma hakkına sahip olmadığımızın altını çiziyor.

Ruhumuzun stresli, agresif ve depresif olması durumunda bunun bedene yansıdığını belirten doktor Saraç, "Ruhumuz da obezite olabiliyor. Yalan, kin, iftira, hırs, gıybet, kıskançlık, hiddet gibi toksinler olabiliyor. Ruhtaki obeziteyi temizlemenin yollarını ‘Ruhsal Gelişim ve Kader’ kitabımda verdim. Bana göre, İslam dini, gelmiş en son yazılım programıdır ve bunun üzerine de din gönderilmeyeceği tebliğ edilmiş. Bizim kültürümüzden gelen bilgilerin doğru olduğuna inanıyorum. Batı’dan noter tasdiki alınca moda oluyor bizde birçok şey. Herkes istediğini seçebilir ama kendine daha yakın bir şey varken bundan rahatsızlık duyup, adını bile bilmediği bir put tanrıya tapılan ritüel yapılıyor. Allah‘ın isimlerini, manalarını bilerek tekrar ederseniz onun enerjisi sizi kuşatır. Ruhumuzun bakıma ihtiyacı vardır." diyor.

2007 yılında bütün yabancı kitaplar dahil en çok satan 10 kitap arasında olan Ender Saraç‘ın kitabı, o dönem fırtınalar koparan Secret ile başa baş bir satış grafiği yakalamıştı. "Dünyanın Secret’tan sonra bozulduğunu düşünüyorum. ‘Sen Tanrısın, düşün, imgele ve yarat!’ diyor Secret. Biz Allah değiliz, küçük Tanrıcıklar da değiliz. Biz ancak hakkımızda hayırlı olanı Yaradan’dan dileyebiliriz. Bunun için de düzgün ve dengeli yaşamak önemli." diyen Ender Saraç, şişman insanların çoğunun da depresyonlu olduğunu iddia ediyor ve ekliyor: "Şişman kişi ağız tatmini istiyor, şefkat açlığı var. Özellikle gün bitince tek başına kaldığında başlıyor yemeye. O da hemen yağa çevriliyor. Şişmanlar sempatik olmakla beraber çoğunda bazı yaraların olduğunu görüyoruz."

Köy tipi beslenirim, 20 yıldır hiç değişmedim

Sağlıkla ilgili tek dezavantajım aşırı çalışmak. 51 yaşındayım ve 20 yıldır fiziğim hiç değişmedi. Aynı elbiseleri giyiyorum, kilom, boyum aynı ve hiç hastalanmadım. Sabahları az yağlı keçi peyniri, tam buğday ya da çavdar ekmeği, maydanoz, bol zeytin yerim. Müsli ve yulaf ezmesi, az yağlı keçi sütü, organik yoğurt ve yumurta, bol ceviz ve içinde zencefil olan taze meyve suyu içerim. Öğle yemeklerini aksatmam. Köy tipi beslenirim. Çorba, bakliyat, balık türü yiyecekler. Beyaz makarna, pilav, beyaz ekmek yemem, içeceklerime asla şeker atmam. Ara öğünde de ceviz, badem, kuru üzüm, erik pestili, meyve, Antep fıstığı yerim. Akşamleyin mutlaka neşeyle yemek yerim eşimle. Balık ızgara, yeşil mercimek, siyah makarna, bulgur pilavı, sebze yerim. 22 yıl et hiç yemedim, son bir yıldır yemeye başladım. İşlem görmemiş et yerim, sucuk, pastırma yemem. Tavuk hiç yemem, içim almıyor. Kuzu eti yerim, sığır eti sağlıklı değildir.

Umre, manevî arınma ortamı

Artık insanlar değişiyor, enerjiler kutuplaşıyor. Bir grup insan, daha iyi olma adına daha az sigara ve içki, daha çok spor, daha çok beden sağlığına dikkat ederken diğer bir grup insan da daha çok fast-food’a, genetiği oynanmış gıdalara, sigara ve içkiye sarılıyor. Muhafazakâr bir hükümet var gibi görünmekle beraber Türkiye‘de alkol tüketimi yüzde 16 arttı. Avrupa‘daki en büyük artış bu. Bir yandan da içkiyi bırakan insanların sayısı artıyor. İçenler daha çok içerken, az içenler de bırakıyor. Sigarada da böyle. Bu kutuplaşma sağlıklı yaşamda da olacak ve obez sayısı artacak. Aynı zamanda sağlıklı bedene sahip bilinçli insanlar da artacak. İnsan doğduğunda tertemizdir ama sonra tembellik, hatalı beslenme, fast-food, kimyasal ilaç virüsü, obezite gibi virüsler bulaşmaya başlar. Biz antivirüs programı yükleyip iradesini ortaya çıkarıyoruz. Lahana, enginar ve çaylarla detokslar yapıyoruz. Umreye ünlü insanların gitmesini anlamlı buluyorum. Onların da kul olma hakkı var. Orada sadece ibadet var ve manevi bir arınma ortamı.

Kırmızı şarap değil, alkolsüz üzüm suyu kalbe faydalıdır

Fransız PR şirketleri, ‘Kırmızı şarap kalbe iyi geliyor’ dediler. Bu araştırmanın aslı kırmızı şarap ve alkolsüz kırmızı üzüm suyundan yapılan içecekle ilgili idi. Alkolsüz üzüm suyu içen grupta daha çok fayda ve antidoksan etki görülüyordu, kırmızı şarap içenlerin bir kısmının kalp değerlerinde düzelme görülüyordu. Bunu ‘kırmızı şarap kalbe iyi geliyor’ diye duyurdular ve Fransa‘da düşen şarap satışlarını pompaladılar. Birtakım doktorlar da ‘Günde iki kadeh şarap için, kalbe iyi geliyor’ diyorlar. Bu, yılda 720 kadeh eder. Bunlar 180 bardak zeytinyağı içmiş gibi kalori aldırır. Ben PR şirketlerinden gelen bu tür medyatik araştırmaları yemem. Emek vermeden sağlıklı beden olmaz.

Göbek ve bel civarında yağlanma ölümcüldür

Mutlaka egzersiz yaparım. Spor zararlıdır, sadece gençler ve profesyoneller içindir. Düzenli egzersiz öneriyorum. Göbekli olmayı sevmiyorum, göbek ve bel civarında yağlanma varsa birtakım ölümcül hastalıkların temelini atıyorsunuz. Göbek ve bel civarını ölçeceksiniz. Erkekseniz 94, bayansanız 88 cm’yi geçmeyecek. Geçerse insan ölümüne en çok yol açan 22 hastalığın temelini atmış olursunuz.

Zayıflamak için enginar

40 gün boyunca uygulanacak enginar kürü ile yaza sağlıklı bir başlangıç yapabilirsiniz. Enginarın 5-6 adet dış ve sap yaprağı, 3 avuç kuru ya da taze hindiba, 1 parça kök zerdeçal, yedi litre suya atılıp kaynatılacak. Her sabah ve akşam birer küçük su bardağı içilecek.