Diz, kalça gibi eklemlerde bulunan kıkırdak dokusunda yaşla birlikte aşınma, yıpranmaya bağlı aşırı hasar gelişebilmekte, eklemlerde ağrı ve hareket kısıtlılığına neden olabiliyor. Eskiden genellikle diz ve kalça eklem kıkırdağının hasar gördükten sonra kendini bir daha yenilemeyeceği öngörülürdü. Halbuki günümüzde kök hücre tedavisinde sağlanan tıbbi gelişmelerle kıkırdak hasarı ve eklem kireçlenmesinin önüne geçebilmek mümkün. Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, kök hücreler ile kıkırdağı yenileyip, tamir etmek için yeni bir yolbulundu. Konu hakkında Kök Hücre Tedavisi konusunda çalışmaları ile tanınan Dr. Yüksel Büküşoğlu anlatıyor.
Dr. Yüksel Büküşoğlu, eklem kıkırdağının hareketlerimizi sağlamak için çok önemli olduğunu belirterek, ameliyatsız bir şekilde diz ve kalça kıkırdak dokusundaki hasarı önleyip, yenileştiren tedavilerin çok önem kazandığını söyledi. Dr. Büküşoğlu ”“Stanford Üniversitesi’nde yapılan yeni bir çalışmada, eklemlerdeki kıkırdağı yenileyip, tamir etmek için kök hücreleri yönlendiren yeni bir kimyasal sinyal yolu bulundu.Araştırmacılar, kök hücreleri normal kıkırdak üretecek şekilde etkilemenin bir yolunu buldu. Bu çalışmada araştırmacılar, ilk önce kemik dokusu oluşumunu başlatmak için BMP2 adlı bir molekülü kullandılar. Daha sonra, kemik oluşum sürecini VEGF adı verilen başka bir molekülle yarı yolda durdurdular. Bu sürecin sonucunda da doğal kıkırdak ile aynı tür hücrelere ve aynı mekanik özelliklere sahip kıkırdak dokusu oluşumu gözlendi. Elde edilen bu yeni kıkırdak dokusunun, eklem kireçlenmesi yani osteoartriti olan kişilerde hareket kabiliyetini geri kazandırma vediz, kalça ağrılarını önemli ölçüde azaltma potensiyeline sahip olduğu görüldü. Kök hücre tedavisindeki yenilikler ile, diz ve kalça eklemi kireçlenmelerinde kıkırdak dokusu tamamenbozulmadan, ameliyatsız bir şekilde onu yenileyip, gençleştirerek osteoartrit yani eklem kireçlenmesi rahatsızlıklarının önüne geçebilmek mümkün” diye konuştu.