ABD’li araştırmacılar, çocuk dünyaya getirdikten sonra bir yıl içinde yeniden hamile kalınması halinde doğacak çocuğun otistik olma riskinin üç kat artacağını ileri sürdü. Colombia Üniversitesi’nde yapılan araştırmanın ilk aşamasında Kaliforniya eyaletinde yaşayan 600 binin üzerinde ailenin 1992-2002 yılları arasındaki sağlık verileri incelendi. İkinci aşamada ise bu yıllar arasında ailelerin ikinci çocukları olarak dünyaya gelen çocuklar incelendi. Sonuçta birinci hamilelik sonrası 12 ay içinde ikinci çocuğa gebe kalındığında, bu çocuğun otistik olma riskinin 3.4 kat arttığı saptandı. İkinci çocuğa 12 ila 23 ay içinde hamile kalınırsa riskin 1.9 kat arttığı belirtildi. Hamilelikler arasında 2 ila 3 yıl fark olması halinde ise riskin 1.2 kat arttığı iddia edildi. Araştırmayı yürüten Dr. Keely Cheslack-Postava, "Bulgular kısa hamilelik aralarında doğan çocuklarda otizm riskinin yüksek olduğunu gösteriyor" dedi.
‘HAMİLELİK İLE OTİZM İLİŞKİLİ’
Otizmin sebepleri gizemini halen korusa da, araştırmacılar bebeğin henüz ana rahmindeyken maruz kaldığı bir dizi genetik ve çevresel kombinasyonun hastalığın ortaya çıkmasında rol oynadığını ileri sürüyorlar. Araştırmacılar kısa aralıklı hamileliklerde ise ikinci bebeğin özellikle folik asitten yeterince faydalanamamasının otizm riskini artırabileceğini iddia etti. Bununla beraber araştırmacılar hamile kadında demir eksikliği ve stresin de bebekte otizm riskini artırabileceğini kaydetti. Hamilelik aralarıyla otizm arasında bir ilişki olduğunu belirten araştırmacılar, bu durumun yine de bir sebep-sonuç ilişkisine işaret etmediğini de ifade etti. Columbia Üniversitesi’nin araştırmasını değerlendiren Kraliyet Ebeler ve Jinekologlar Kurulu sözcüsü Dr. Patrick O’Brien, "Bu çalışmada mutlak otizm riski düşük olduğu için insanların çok fazla kaygılanmasına gerek yok. Fakat çeşitli sebeplerden dolayı, en azından bir yıl ikinci bebeğe gebe kalmayı geciktirmek makul olabilir" yorumunda bulundu.
‘SIK GEBE KALMAK RİSKLİ’
Prof. Dr. Sezai Şahmay: Sık ve arka arkaya yapılan doğumların hem anne, hem de bebeğin sağlığı açısından olumsuzluk yarattığı eskiden beri bilinen bir gerçek. Eskiden bu tarz sorunları daha çok sigaraya bağlıyorlardı. Tedbirli olmak lazım çünkü bilinen bir gerçek var ortada. Sık gebe kalınması riskli. Bu konunun üzerinde durulmalıdır. Her ne kadar annenin yaşı, kilosu, bebeğin doğum kilosu önemli olsa da; bir yıldan az bir zamanda ikinci doğumu kesinlikle önermiyoruz.
‘EN AZ İKİ YIL ARA OLMALI’
Prof. Dr. Hilal Mocan: Dünya Sağlık Teşkilatı’nın önerisi, iki kardeş arasında en az iki yıl olması. Ben direkt olarak otistik olacağını sanmıyorum ama gözlemlerime göre ikinci çocukta bir iletişim eksikliği olduğu gerçek. En az iki yaş fark olmasını istiyoruz çünkü annenin ilk bebeğini iki sene emzirmesi gerek. Hamile kalırsa emziremez. İkinci çocuğun otistik olması ise iletişim eksikliği ile ilgili. Anne karmaşa yaşıyor. İlk çocuğuna karşı suçluluk duygusu hissediyor. İlk bebeği üzmemek, kırmamak için ikinci bebeği sevmeye, kucağına almaya bile çekiniyor. Bu kadar kısa sürede, arka arkaya doğum yapılmasını uygun görmüyorum.
Sabah