Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesince düzenlenen “Tabiat Eczanesinden Sağlıklı Yaşama” panelinin açılışında, İnsanlık tarihi kadar eski tedavi metotlarının, bitkilerle tedavinin, kuşaktan kuşağa aktarılan, tecrübe yoluyla elde edilen büyük bir bilgi birikimi olduğunu söyledi.
Emine Erdoğan, Sağlık Bakanlığı Geleneksel Tıp Dairesi’nin yaptığı bir çalışmaya göre, halkın yüzde 70’inin geleneksel tedavileri bir şekilde tercih ettiğini belirterek, “Öyle zannediyorum ki grip olduğunda, ıhlamur gibi doğal tedavi yollarına başvurmayan yoktur” dedi.
Bitkilerin, halk arasında en kolay ulaşılabilen ve risksiz gibi görülen bir tedavi yöntemi olduğunu ifade eden Erdoğan, “Bazen dozu ayarlanmadan kullanılsa da insanımıza göre doğal bir şifa kaynağıdır’ diye konuştu.
Erdoğan, bir ilacın tedavi edici özelliğinin dozla yakından alakalı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bitkilerle tedavi konusunda, büyük bir bilince ihtiyacımız var. Geleneksel yöntemleri değersizleştirmeden, ehil insanlar kanalıyla bilimsel kanıtlar elde edilmesi ve bunların halk ile doğru mecralarda paylaşılması gerekiyor. Öte yandan bu alanda, büyük bir suistimalin olduğu da bir gerçek. Sadece kar peşinde koşan, ehliyetsiz kişiler, yanlış yönlendirmeler yaparak, bizi tabiatın şifa dolu özünden uzaklaştırıyorlar. İnsanların umutlarını, çaresizliklerini ve bilgisizliklerini kullanan bu kar avcıları, bu kadim tedavinin, güvenilirliğini de sarsıyorlar. Bu yönüyle hekimlerimiz, endişelerinde bir yönüyle haklılar. Fakat tüm bu olumsuzluklar insanlık tarihi kadar eski şifa kaynağını reddetmeyi gerektirmez ve bitkilerin etkinliğini yok etmez.”
“Bitkilerle tedavi bilimsel temellere oturtulmalı”
Bütün meselenin, bitkilerle tedaviyi bilimsel temellere oturtmaktan geçtiğini vurgulayan Erdoğan, her şeyden önce, bitkilerin doğru tespiti, ehiller tarafından toplanması, doğru usullere göre kurutulup saklanması ve mümkün olan en az işlemden geçirilerek, doğru dozda hastaya ulaştırılması gerektiğini kaydetti.
“Bazen kendi öz değerlerimize sahip çıkamayabiliyoruz”
Bu alanda çalışan bilim insanlarının da desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Ne yazık ki bazen kendi öz değerlerimize sahip çıkamayabiliyoruz. Hatırlayacağınız üzere yıllar önce, zakkumun kanser tedavisinde önemli bir yeri olduğunu keşfeden, Doktor Ziya Özel’in çabaları, ülkemizde göz ardı edilmiş, hatta itibarsızlaştırılmıştı. Oysa çalışmaları Amerika’da hayli ilgi görmüş, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA tarafından onaylanarak patent dahi almıştı” dedi.
“Fitoterapi eğitiminin yaygınlaştırılması öncelikli meselelerimizden”
Emine Erdoğan, bir yandan Türkiye’nin tabii zenginliklerine sahip çıkarken, bir yandan bu tür çalışmaları desteklemenin de işin bir başka önemli boyutunu teşkil ettiğini ifade ederek, “Fitoterapi eğitiminin yaygınlaştırılması, bu konudaki önyargıların bilimsel çalışmalarla ortadan kaldırılması ve bu konularda bilgi kirliliğinin yok edilmesi öncelikli meselelerimizden” dedi.
Konuşmaların ardından Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Arat, Emine Erdoğan’a plaket takdim etti. Erdoğan da Arat’a plaket verdi.