Ankara Kuaförler, Güzellik Uzmanları ve Manikürcüler Odası Başkanı Bekir Yiğittürk, saçın yaz mevsimini sevmediğini belirterek, güneş ve deniz suyunun saçlar üzerinde olumsuz etkisinden korumak gerektiğini söyledi.
Yiğittürk, deniz suyundaki tuzun saçları kurutarak, kırılmalara ve kopmalara yol açtığını belirtti. Deniz suyundaki tuzun, saçın dış kılıfında bulunan doğal nemi emerek, özellikle ince saçların kuruluğunu daha da arttırdığına dikkat çeken Yiğittürk, şunları söyledi:
”Saçların tatil boyunca biçimli kalması, saçla hiçbir derdin olmaması ve tatil dönüşünde saçlarınızı yola sokmak için büyük çaba gösterme zorunluluğunda kalmamanız için, önceden bazı önlemler almanız gerekiyor. Saçlar yıkanır yıkanmaz güneşe çıkılması, saçta bulunan suyun birdenbire buharlaşarak koruyucu kılıfının ortadan kalkmasına neden olur. Plajda güneşlenirken eğer kafanızı direk olarak kumla temas ettirirseniz, bu da saç derisini tahrip eder. Deniz ve havuzdan çıkınca mutlaka duş alın ki saçtaki tuz ya da klor arınsın. Başınıza şapka takmadan güneşe çıkmayın.”
Denizdeki kumun saçla temasının, saç derisini tahriş ederek kılıfını genişlettiğini ve saçları kalınlaştırdığını ifade eden Yiğittürk, yazın tatilde doğal yöntemlerle saça bakım uygulamak, güneş ve denizle direk temasta bulunmamanın olumsuz etkiyi yok edeceğini söyledi.
Yoğun bir şekilde klorlu ya da tuzlu suya maruz kalan saçların yıpranarak mat bir görünüme büründüğünü, kırılma ve yıpranmalara daha sık rastlandığını anlatan Yiğittürk, özellikle saç boyası kullanan ve permalı saçlı kadınların, bu konuda daha hassas davranmaları ve saç bakımını ihmal etmemeleri gerektiğini kaydetti.
Havuz ya da denize girildikten sonra saçların mutlaka yıkanması gerektiğine dikkati çeken Yiğittürk, havuzların hijyenini sağlamak için kullanılan klorlu suyun, saç için zarar verici olduğunu bildirdi.
DENİZ VE HAVUZDAN SONRA DUŞ
Klorlu su ve deniz suyunun, saçta kuruma, kopma ve matlaşma gibi birçok sorun oluşturduğunu ifade eden Yiğittürk, denizden çıktıktan sonra mutlaka duş alınarak saçın tuzdan arındırılması gerektiğini söyledi.
Güneşin, saçları ve saç derisini kuruttuğuna dikkat çeken Yiğittürk, şöyle devam etti:
”Cildimiz canlı hücrelerden oluştuğu için, kızarıp acıyarak bizi uyarır. Fakat saçlar ölü hücrelerden oluştuğu için, ne kadar zarar gördüğünü hissedemeyiz. Saçlar güneş ışınları ile zayıflayabilir. Zayıfladıkları için de sağlamlığını yitirerek, hafif bir fırçalamada koparak dökülürler.”
Yiğittürk, güneşin, saçları okside ederek çeşitli renklere döndürebildiğini ve saç tellerinin kırılmalarına, kepeklenmelere neden olduğunu bildirdi.
DOĞAL YÖNTEMLERLE KORUYUN
Kozmetik ürünlerin yanı sıra doğal yöntemlerle de saçların korunmasının mümkün olduğunu belirten Yiğittürk, reçine yağı, badem yağı veya zeytinyağı konmuş bir kabın içinde kaynar su bulunan başka bir kabın içine oturtulmasını ve ısınan yağın saç derisine sürülmesini önerdi.
”Saçların ucunu da tepede toplayıp, yağlanmasını sağlayın” diyen Yiğittürk, hafif nemli bir havluya saçın sarılmasını, havlunun bir-iki kez sıcak suya batırılıp çıkarılmasını, havlunun iyice sıkılıp tekrar başa sarılmasını öneren Yiğittürk, yarım saat sonra, saçın bol suyla yıkanabileceğini belirtti.