Dr. Ayşegül Çoruhlu, asit ve alkali kavramlarını, neden kilo veremediğimizi ve alkali diyetle nasıl kilo verilebileceğini anlatıyor.
Kilo vermede ve sağlıklı bir bir beden kavuşmada asıl dikkat edilmesi gerekenin vücudun genel iyilik ve sağlık halini belirleyen “asit – alkali dengesi” olduğunu söyleyen Dr. Ayşegül Çoruhlu, “Asit-alkali dengesini koruyarak toksinlerden arınma ve kilo verme rehberi” niteliğindeki “Alkali Diyet” kitabıyla okuyucu karşısına çıktı.
İleri anti-aging yaklaşımlarını ülkemizde ilk uygulayan hekimlerden olan Dr. Ayşegül Çoruhlu, kilo verme sorunu, sağlıklı beslenme ve “Alkali Diyet” hakkında bilinmesi gerekenleri ve sağlıklı beslenme ipuçlarını şöyle açıklıyor.
Neden kilo veremiyoruz?
Bizler modern hayatın bedellerini ödüyoruz. İşlenmiş gıdalar, basit karbonhidratlar, geç yenen akşam yemekleri, televizyon karşısında sağlıksız atıştırmalıklar… Şimdi bu kötü beslenmenin izdüşümünü kalın bir bel ve fazla kilolar olarak görüyoruz.
Bu şekilde beslenen bünye ne şeker-insülin ayarını doğru yapabilir ne yemekten alınan enerjiyi yakabilir. Bu kötü beslenme şekli, vücudun atması gereken asit-toksin miktarını çok artırır. Bu toksinlerin bir kısmı yine yiyeceklerle gelir.
Yemek yememizin amacı, vücuttaki tüm hücrelere enerji sağlamaktır. Bu enerji ile düşünürüz, hareket ederiz hatta uyuruz. Besinlerden gelen enerji olmadan canlılık olmaz.
Ancak bu enerji üretimi asit-toksin artıklar bırakır. Ve vücudun bunları hergün temizlemesi lazımdır. Vücudun günlük atabileceğinden fazla asit yükü varsa bunlar yağ depolarında depolanır. Vücut yeterince alkali olmadan yağları enerji için kullanmak istemez. Çünkü bu yağların erimesi burada depolanan asitleri de ortaya çıkarır.
Asit yüklü bir bünye yağ yakmakta zorlanır.
Alkali diyet nedir?
Her yiyecek sindirim sonrasında ya asit ya alkali artıklar bırakır. Alkali, asidin zıddıdır ve asitleri alkaliler yok eder. Yiyeceğin kendisinin asit olmasının önemi yoktur, önemli olan sindirim sonrası son ürünlerdir. Örneğin limon asitli bir besindir ama sindirim sonrası vücudu alkali yapar.
Alkali diyet günlük alınan asitlenme yapan besinlerin yanına alkali besinleri eklemek üzerine kurulu bir dengeleme diyetidir.
Vücudun asitlenmesi hangi sonuçları doğurur?
Bizler milyarlarca hücrenin bir araya gelerek oluşturduğu organizmalarız. Doğduğumuz günden beri de organizmamız, herbir hücresinde oluşan asitleri atmaya çalışır. Bu asit artıklar terle, idrarla, dışkıyla, nefesle atılır.
Ancak günlük atılabilenden daha fazla asit oluşursa bunlar vücutta bir yerde birikir. Bu yer eklemlerler olabilir, ki gut hastalığı dediğimiz ürik asit yüksekliğiyle giden bir hastalık meydana gelebilir. Veya böbrekte fazla biriken asitler böbrek taşına sebep olabilir. Osteoporoz da asit atılımında kullanılan alkali mineralimiz kalsiyumun kemiklerden çalınmasıyla oluşur. Aslında kanser dahil hemen tüm hastalıkların temelinde en önemli sebeplerden biri olarak vücudun fazla asit yükü yatar.
Asit-kilo ilişkisi nedir?
Vücutta fazla asit yükü varsa ne kadar diyet yapsak da kilo vermeyi bizzat kendi bünyemiz engeller. Çünkü bizi daha fazla asit yükünden korumak ister. Yağlarımızı eritebilmek için diyet yaparken alkali olmaya çalışmalıyız. Özellikle bel ve karın bölgesi alkali bir beslenme olmadan erimez.
Hangi yiyecekler asitlendirir?
Tüm işlenmiş gıdalar, işlenmiş etler, basit şekerli gıdalar, unlular, pastalar, kurabiye, cips türevi besinler, hazır soslar, alkol, kahve, kola, beyaz şeker, beyaz un, beyaz masa tuzu, kızartmalar, kömürde pişmiş yiyecekler gibi herkesin aslında iyi besinler olmadığını bildiği uzun bir liste sayabiliriz.
Asitlerden kurtulmanın yolları nedir? Alkali beslenme nasıl olur?
Öncelikle günlük en az 2 litre su içmek asitleri atmanın en kolay yoludur. Sonrasında yeşil sebzeler gelir. Her türlü sebze ve özellikle çiğ sebzeler alkali olmakta çok yardımcıdır. Günlük olarak asitli yiyeceklerin 3 katı kadar sebzelerden yemek gerekir. Sebze suyu içmek de çok iyi bir çözümdür.
Yağ seçimi çok önemlidir. İyi yağlar olan balık yağı, keten tohumu yağı ve zeytinyağı öncelikli tüketilmelidir.
Su, sebzeler ve iyi yağlar dışında, baklagiller, tohumlar, baharatlar, balık türleri de beslenmede olmalıdır.
Diyetinizde yer alan elma sirkesi, karbonat ve limonun özelliği nedir?
Bu üç gıda ile içilen suyu kolayca alkali yapabiliriz. Suya limon veya elma sirkesi eklemek, içilen suyun asit temizleme kapasitesini artırır.
Alkali diyeti kimler uygulamalı?
Çocuklar dahil herkes. Alkali diyet, modern hayatın nimetleri gibi gördüğümüz ama esasında modernliğin günahı olan beslenme hatalarını hafifletebilmenin tek yoludur. Bu kadar hazır şekerli-unlu-katkılı gıda ve işlenmiş hayvansal gıda tüketirken hastalıkların bu denli artmasına şaşmamalıyız.
Alkali diyetin diğer diyetlerden farkı nedir?
Alkali diyette “diyet” kelimesi bir kısıtlamayı çağrıştırıyor gibi görünse de aslında bir “ekleme ve dengeleme” diyetidir. Vücudun asit-alkali dengesini sağlamaya yöneliktir. Asit-alkali dengesi vücudun sağlıklı veya hastalıklı olmasını belirleyen ilk koşuldur.
Diğer tüm diyetlerde hedef çoğunlukla acil kilo kaybıdır. Alkali diyette kalori hesabına bağlı açlık durumu veya ağır hayvansal protein yüklenmesi yoktur.
Kilo vermekten de öte herkesin sağlıklı bir asit-alkali dengesi için bu beslenme yöntemini bir yaşam biçimi yapması gerekir. Ağır protein diyeti yaparak kilo vermeye çalışmak vücudu çok fazla asit yükle doldurur ve bu çok sağlıksızdır. Bu diyetlere bağlı sağlık sorunları daha sonra ortaya çıkacaktır.
Pudra.com