Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Uyanık, sinsi seyreden hastalıkların tedaviyi zorlaştırdığını belirterek, ”Hastalık ilerlediği zaman durdurmak veya geri döndürmek mümkün olmayabiliyor” dedi.
Dahili Tıp Bilimleri İç Hastalıkları Bölümü öğretim üyesi Uyanık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diğer hastalıklarda olduğu gibi böbrek hastalıklarında da insanların yeterli bilinç düzeyine sahip olmadığını belirterek, böbrek ve karaciğer hastalıklarında erken tedavinin önem arz ettiğini vurguladı.
Böbrek ve karaciğer hastalıklarında en etkili tedavi yönteminin nakil olduğunun altını çizen Uyanık, ”Mesela böbrek yetmezliği son devreye gelinceye kadar, yani diyaliz aşamasına gelinceye kadar çok ciddi bir şikayeti olmayabiliyor. Hastanın şikayetleri yavaş yavaş ilerlediği için hasta bunu normal olarak zannediyor kendisinde. Aniden bir değişiklik olmuyor” diye konuştu.
Doç. Dr. Uyanık, şunları kaydetti:
”Bazı hastalıklar yavaş geliştiği için hasta farkına varamayabiliyor. Farkına varamadığı için de tedavilerini geciktirebiliyor. Böbrek hastalıkları, çok sinsi seyreden bir hastalık grubu maalesef. Hastalık ilerlediği zaman da durdurmak veya geri döndürmek mümkün olmayabiliyor. Tabii yani bazı insanlarımız da kendisinde hastalık olduğunu biliyor, ama bunun üzerine yeterince düşmeyenler de oluyor. Tedavilerini, kontrollerini aksatabiliyorlar. Bu şekilde hastalık daha hızlı ilerleyebiliyor. Yani böbrek hastalığı bir kere başladıktan sonra, diyaliz evresine gelinceye kadar geçen süreyi, yakın takip ve tedaviyle uzatmak elimizde. O nedenle hastalarımızın yakın kontrollerini yaptırmaları gerekiyor.”
Uyanık, karaciğer, böbrek yetmezliği gibi hastalıkların halsizlik, iştahsızlık, son evrelerinde zor nefes alıp verme, şuur değişiklikleri, kaşıntı gibi belirtileri olmasına rağmen hastanın bazen farkına varamadığını dile getirdi.
”Komaya girince hastalığımı herkes öğrendi”
Karaciğer nakli olan Fatih Yılmaz da (40) yaklaşık 20 yıldır karaciğer hastası olduğunu, son 2 yıldır hastalığının çok ilerlediğini dile getirdi. Hasta olduğunu tesadüfen öğrendiğini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
”Komaya girmişim, ailem beni hastaneye kaldırmış. Hasta olduğumu tesadüfen öğrendim. İlaç kullanıyordum. Hasta olduğumu ailemden gizlemiştim. Doktorlar nakil olmam gerektiğini söyledi. Nakil deyince hem korkuyordum hem de korkarlar diye aileme söylemedim. Komaya girince hastalığımı herkes öğrendi. Naklin kolay olacağını düşünemedim. Son 2 yıldır hastalığım iyice ilerlerdi. Sanki boyaya girmişim gibi rengim sapsarı olmuştu. Akrabalarımız test edildi. Teyze oğlumun karaciğeri uygundu. Kanamam falan da vardı. Ameliyattan sonra çok şükür iyileştim.”
AA