Ramazan ayında uzun süreli aç kalınması nedeniyle ağız kokusunun yoğunlaştığını söyleyen uzmanlar, yapılacak birkaç pratik müdahale ile bu olumsuzluktan kurtulmanın mümkün olduğunu belirtti. Uzmanlar, yemekten sonra dişlerin mutlaka fırçalanması, ayrıca çay ve kahve tüketiminin azaltılmasıyla Ramazan ayında ağız ve diş sağlığının korunabileceğini ifade etti.
Diş hekimi Burcu Çetinkaya, özellikle sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlarda, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği (balık kokusu gibidir), karaciğer yetmezliği gibi sistemik durumlarda ağız kokusunun görülebileceğini söyledi. Açlık, diyet, ağız kuruması, oruçlu olmak ya da sıvı gıda eksikliklerinde vücuttaki yağ ve proteinin çözülmeye başladığını açıklayan Çetinkaya, "Bu metabolizmanın yan ürünleri kötü ağız kokusu olarak yansır. Diş çürükleri, diş eti iltihapları, ağız kokusunun önemli nedenlerindendir." dedi.
Ağız içinde oluşacak herhangi bir enfeksiyonun bakteri üremesini artıracağı için daima ağız kokusuna neden olacağını vurgulayan Doktor Çetinkaya, diş ve diş eti hastalıklarının önemli ölçüde kötü koku yapacağını, ağız içindeki eskimiş köprü ve diş protezlerinin de zamanla gıda birikmesine yol açacağından kötü kokulara sebep olabileceğini ifade etti. Çetinkaya, bu durumlarda yenilenmesi gerekenlerin değiştirmesi, eksik olan dişlerin yerleri için gerekli tedavilerin de yaptırılması gerektiğini kaydetti.
Yemekten sonra dişler mutlaka fırçalanmalı
Ramazan ayında uzun süreli aç kalınması nedeniyle ağız kokusunun yoğunlaştığını söyleyen Çetinkaya, bu tip şikâyetlerin ortaya çıkmaması için, oral dokuların kontrollerinin yapılması ve var olan etkenlerin uzaklaştırılması gerektiğini aktardı. Gece boyunca tükürük salgısının azaldığını ve ağzınızın içindeki yemek parçacıklarının uzun süre burada durduklarını belirten Çetinkaya, bu nedenle yemek yedikten sonra dişlerin ve dilin iyi bir şekilde fırçalanması, diş ipi veya ara yüz fırçaları kullanılarak dişler arasındaki bölgelerin temizlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Ramazan ayında diğer aylara oranla tatlı çeşitlerinin daha çok tüketildiğini söyleyen Çetinkaya, tatlı çeşitlerinin akşam saatlerinde daha çok atıştırıldığını, kahve, çay gibi içeceklerin daha çok tüketildiği için bakterilerin artması ve dolayısıyla çürüklerin oluşmasının da hızlandığını sözlerine ekledi.