Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Zühal Karakurt, Türkiye’de her beş kişiden birinde görülen ve daha çok sigara, kirli hava, mesleki toza bağlı gelişen Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) olanlarla, astımlı yetişkinlerin, baharın ilk aylarında daha dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.
Karakurt, mevsimin bahara dönmesiyle doğada insanları hasta edecek mikroplar için de daha yaşanası bir ortam oluştuğunu belirterek, özelikle hapşırık, öksürükle bulaşan, hekimlerce de ‘damlacık yoluyla bulaşan hastalıklar’ olarak adlandırılan sorunlarda da bahar aylarında ciddi artışlar görüldüğünü ifade etti.
Evlerinde kreşe, okula giden çocuğu olan KOAH ve astım hastalarının, baharda görülebilen bu hastalıklara daha kolay yakalanabildiğine dikkati çeken Karakurt, ‘Çünkü çocuklar hatta pek çok yetişkin, öksürürken ve hapşırırken ağız kapamayı ya da kapasa da elle kapatıp daha sonra el yıkamayı unutabilirler. Kirli elle hastalıkların kolayca başkalarına bulaşacağını tekrar hatırlatıyoruz.’ şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Karakurt, eğer bilinen başka bir hastalık yoksa, grip, nezle, bademcik, faranjit gibi üst hava yolunu etkileyen mikroplara karşı hekimin önerdiği tedaviyle bir haftada iyileşilebileceğini ancak KOAH ve astım hastalarının bu kadar şanslı olmadığını dile getirerek, ‘Ülkemizde her beş kişiden birinde görülen, daha çok sigara, kirli hava, mesleki toza bağlı gelişen müzmin hava yolu darlığı KOAH hastalarıyla, astımlı yetişkinlerin baharın ilk aylarında daha dikkat etmeleri gerekiyor.’ diye konuştu.
‘Hastalar hekimin önereceği aşılarla bağışıklıklarını güçlendirebilir’
Karakurt, ‘KOAH ve astım hastaları bu aylardaki salgınları daha ağır geçirirler. Hatta hastalar, acil servise başvurabilir, bazen de hastanede yatırılarak tedavi edilmek zorunda kalırlar. Kış aylarından ziyade, havaların ısınmaya başladığı bahar aylarında, KOAH ve astım hastalarının acil servislere başvurularında da bu nedenle artış gözlenir.’ dedi.
Hastaların bahar aylarında virüslerin neden olduğu ve antibiyotiklerle iyileşmeyen grip, nezle gibi salgınlara daha kolay yakalandığını anlatan Karakurt, şöyle devam etti:
‘Hekimlerin önereceği aşılarla KOAH ve astım hastaları bağışıklık sistemlerini mikroplara karşı dirençli hale getirebilirler. Eylül ya da şubat aylarında yaptırılan grip aşıları, hastaların savunma sistemlerini 4 hafta içinde kuvvetlendirir. Halk arasında zatürre olarak bilinen tıptaki adıyla pnömoni, basit grip, nezle, farenjit mikroplarının akciğerlere kadar inmesiyle oluşur. Virüs dışında, bakteri olarak bilinen mikroplar da boğaz, hava yolu ve akciğer iltihabı yapabilir. Bakterilerin neden olduğu hastalıklarda da hekimlerin önerdiği antibiyotikleri kullanmak gerekir. Hastalık, bademciklerdeyken bakteri mi, virüs mü ayrımı günümüzde polikliniklerde yapılan özel bir testle artık 1-2 dakikada öğrenilebiliyor. KOAH ve astım hastalarının, göğüs hastalıkları uzman hekimlerinin önereceği zatürre aşısıyla, zatürreye karşı bağışıklık sistemlerini uyarıp kuvvetlendirmeleri sağlık rehberlerinde de önerilmektedir.’
Doç. Dr. Karakurt, hastaların düzgün beslemesi ve uykularına, kişisel hijyen kurallarına uymasının, havanın yeni ısınmaya başladığı bu aylarda özellikle damlacık yoluyla bulaşan hastalıklardan kaçınmak için de kabalık ortamlardan uzak kalmaya özen göstermesinin, basit egzersizler yaparak bulaşıcı hastalıklardan korunmasının da önemli olduğunu sözlerine ekledi.