Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Emin Gökhan Kandemir, kanserde risk faktörlerinin başında sigaranın geldiğini belirterek, ‘Tütün ve tütün ürünlerinden uzak durmalıyız. İkinci bir faktör olarak alkolü sayabiliriz. Alkol de birçok kanser gelişiminde rol oynamaktadır.’ dedi.
Kandemir, 1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre, yılda yaklaşık 14 milyon 100 bin kişide kanser vakasına rastlandığını ve yaklaşık 8 milyon 200 bin kişinin de kanser nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.
Türkiye’de ise bir yılda yaklaşık 175 bin kanser tanısı konulduğu aktaran Kandemir, bu vakaların yaklaşık 100 bin kadarını erkeklerin, kalanını ise kadınların oluşturduğunu dile getirdi.
İlk sırada akciğer, ikinci sırada meme kanseri bulunuyor
Dünya genelinde en sık görülen kanserler arasında ilk sırayı akciğer kanserinin aldığını vurgulayan Kandemir, ‘Meme kanseri ikinci sırada gelmektedir. Ama kadın-erkek olarak baktığımızda akciğer kanseri erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Prostat kanseri ikinci sırada gelmektedir. Kadınlarda ise en sık görülen kanser her 4 kadından birinde görülen meme kanseridir.’ şeklinde konuştu.
‘Kansere yol açtığını bildiğimiz faktörlerden uzak durmak gerekir’
Kandemir, kansere yol açan risk faktörlerinden uzak durmak gerektiğini söyledi. Risk faktörlerinin başında sigaranın geldiğini vurgulayan Kandemir, şöyle devam etti:
‘Tütün ve tütün ürünlerinden uzak durmalıyız. İkinci bir faktör olarak alkolü sayabiliriz. Alkol de birçok kanser gelişiminde rol oynamaktadır. Radyasyon yine söz ettiğimiz gibi çok önemlidir. Güneş ışınları cilt kanserine yol açmakta, uzun süreli solaryum da kanser riskini artırmaktadır. Kanserlerin yaklaşık beşte biri enfeksiyonlara bağlı olarak gelişmektedir. Nedir bu enfeksiyonlar diye baktığımızda özellikle Hepatit B virüsü vardır. HBV virüsü nedeniyle hepatit gelişmekte daha sonra ise karaciğer kanseri meydana gelmektedir. Yine aynı şekilde Hepatit C’ye bağlı olarak da ilerleyen yıllarda bu hastalarda karaciğer kanseri gelişmektedir. Kadınlarda rahim ağzı kanserinin sebebi de HPV virüsüdür. Eğer biz bunlardan korunursak dolayısıyla kanserden de korunmuş olmaktayız.’
‘Beslenme çok önemlidir’
Emin Gökhan Kandemir, sağlıklı bir beslenme ve beraberinde egzersiz yapmanın, sağlıklı bir kiloda olmanın da kanserden korunma açısından önemli olduğunu aktardı.
Özellikle sebze ve meyvelerden zengin bir beslenmenin temel olarak dikkat edilecekler arasında yer aldığını dile getiren Kandemir, şu bilgileri verdi:
‘Fazla miktarda et tüketimi ile işlenmiş gıdaların tüketimi de kanser açısından bir risk faktörü olmaktadır. Tabii ki burada güvenli gıdaların tüketimi çok önemlidir. Gıdanın üretiminden tüketimine kadar geçen birçok aşamada bir takım sorunlarla karşılaşmaktayız. Eğer güvenli gıda tüketimi yaptığımız taktirde ve yine bunları makul ölçüde tükettiğimiz takdirde kanserden önemli oranda, yüzde 30 ila 40 oranında korunabilmekteyiz.’
‘Kanserin belirtilerini bilmek gerekir’
Kandemir, erken teşhis sayesinde kanser tedavisinde başarı oranının arttığını söyledi.
Bu açıdan kanserin belirtilerini bilmek gerektiğini vurgulayan Kandemir, şunları anlattı:
‘Mesela uzun süren bir öksürük, açıklanmayan bir kilo kaybı, vücuttaki bazı değişiklikler. Örneğin bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler, idrar yapmadaki değişiklikler… Bunların hepsi çok önemlidir. Uzun süren ateş de doktora gidilmesi gereken ve hatta kanser riski olan bir durumdur. Bunun için erken belirtilerin mutlaka bilinmesi gerekir. Bu belirtilerin varlığında doktora gidilmelidir.’
Kandemir, herhangi bir şikayet olmasa bile belirli bir yaştan sonra bazı kanser türleri için tarama yaptırmanın önemine değindi.
Özellikle kadınlarda 40 yaşından sonra meme kanseri yönünden bazı tetkiklerin yapılması gerektiğini ifade eden Kandemir, ‘Erkeklerde ise prostat kanseri yönünden tarama programlarına girilmelidir. 50 yaşından sonra hem kadınlarda hem erkeklerde bir kolonoskopi yapılarak erken dönemde bir kalın bağırsak tümörü saptanabilir. Biz ne kadar erken dönemde bunu saptayabilirsek hastalıktaki başarı oranımız daha fazla olmaktadır.’ ifadelerini kullandı.
‘Hedefe yönelik bazı ilaçlar da geliştirildi’
Kandemir, onkoloji alanındaki ilaçlar açısından da günümüzde önemli gelişmeler yaşandığını aktardı.
Artık eskiden kullanılan klasik kemoterapötik ilaçların yanında akıllı ilaçlar diye tanımlanan, hedefe yönelik bazı ilaçlar da geliştirildiğini, bunlarla daha spesifik bir tedavi sağlandığını dile getiren Kandemir, şunları kaydetti:
‘Normal, sağlıklı hücreleri daha çok korumakta ve diğer kemoterapi ilaçlarına göre daha etkin bir tedavi sağlamaktadır. Bunların sayısı her geçen gün artmaktadır. Daha önce başarı oranı oldukça düşük olan kanser türlerinde bile yeni ilaçlarla birlikte günümüzde daha çok başarı sağlamaktayız. En önemli olan konu da tabii bu gelişmeler devam ederken kanserin nasıl bir hastalık olduğunu bilmekte fayda var. Farkındalık her zaman için daha önemlidir.’